• Haberler
  • Genel
  • Hastalarla latince konuşmayın – Kocatepe Gazetesi

Hastalarla latince konuşmayın – Kocatepe Gazetesi

Afyonkarahisar Halk Sağlığı Müdürlüğü ve bağlı tüm sağlık kurum ve kuruluşlarında görevli hekim, aile hekimi, ebe, hemşire ve yardımcı sağlık personeline yönelik 'Sağlıklı İletişim – Sağlıkta İletişim' konulu eğitim etkinlikleri sona erdi. AKÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. İsmail Hakkı Nakilcioğlu tarafından verilen eğitim konferanslarına toplam 718 sağlık personeli katıldı. SAĞLIKÇI KARA GÜN [&hellip]

Hastalarla latince konuşmayın

Afyonkarahisar Halk Sağlığı Müdürlüğü ve bağlı tüm sağlık kurum ve kuruluşlarında görevli hekim, aile hekimi, ebe, hemşire ve yardımcı sağlık personeline yönelik “Sağlıklı İletişim – Sağlıkta İletişim” konulu eğitim etkinlikleri sona erdi.

AKÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. İsmail Hakkı Nakilcioğlu tarafından verilen eğitim konferanslarına toplam 718 sağlık personeli katıldı.

SAĞLIKÇI KARA GÜN DOSTUDUR
Afyonkarahisar Halk Sağlığı Müdürlüğü tarafından düzenlenen eğitimler 11-12-13 Haziran ile 26-27 Haziran 2012 tarihlerinde beş ayrı oturum halinde Afyonkarahisar Devlet Hastanesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Konferansta insanın evrendeki en değerli ve onurlu varlık olduğunu belirten Doç. Dr. Nakilcioğlu, insan yaşamının kutsal sayıldığını ifadeyle sağlık hizmetinin de kutsal bir görev olduğunu kaydederek şunları söyledi: “Sağlıkçı, karagün dostudur! İyi gününde değil, insanın zor gününde onun yanındadır. Aynı zamanda doktor, sırdaştır; hastanın kimseye açamadığı derdini, sıkıntısını, sırrını onunla paylaşır, onu rahatlatır. Hasta Latince ‘pati’ yani ‘acı çeken’ demektir. Allah kimseye dert verip derman aratmasın; derdi, çeken bilir. ‘Hekimden sorma, çekenden sor’ diye boşuna dememişler. Nasreddin Hoca ‘Damdan düşen gelsin yanıma!’ derken aslında buna dikkat çekiyor.”
SORUNLARIN TEMELİ İLETİŞİMSİZLİK
Medikal iletişimde hasta memnuniyetinin temel alınması gerektiğini vurgulayan Nakilcioğlu, “Burada amaç, sorun çözmek değil, sorun üretmemektir. Olaya doğru teşhis koyalım: Araştırmalar gösteriyor ki, yaşanan sorunların temel nedeni iletişimsizliktir. Bunun tedavisi, yani sorunların çözümü ise düzgün ve sağlıklı iletişim kurmaktır. Bu iletişimi kurmak da bizim görevimizdir, hastanın değil!” şeklinde konuştu.
Doktorun da hasta olabileceğine, çünkü onun da insan olduğuna işaret eden Nakilcioğlu konuşmasına şöyle devam etti: “Unutmayın! İğne sizin elinizde, ama bir gün siz de iğnenin karşısında olabilirsiniz! Gün gelir, neşter tutan el, neşter altına yatabilir. O halde kendimizi hastanın yerine koyarak, onun çektiği acıyı yüreğimizde duyarak hareket edelim.
Konuşmalarımızda emir kipi yerine rica kipini kullanalım, ‘Otur!’ yerine, ‘Lütfen oturur musunuz?’ diyelim. İkinci tekil şahıs kipi yerine, çoğul şahıs kipini kullanalım, ‘Sen’ yerine ‘Siz’ diyelim. Hastaya insan olduğunu hissettirelim ve ona saygı duyup değer verdiğimizi gösterelim.”
SEVGİYİ ANLAMAK
İÇİN TAHSİL GEREKMEZ
Hastaya önce kulak verilmesi, sonra soru sorulmasının daha yararlı bir iletişim yöntemi olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Nakilcioğlu, konuşmasında şu noktalara vurgu yaptı: “İlk başta hastanın korkularını öğrenin, enjeksiyon veya neşter korkusu var mıdır, anlamaya çalışın. Yapılacak her türlü tıbbi müdahale için hastayı yeterince bilgilendirin ve onunla işbirliği yapın. Daima empatik olun, kendinizi hastanın yarine koyup ‘Ben olsam ne yapardım?’ diye düşünün. Hasta ve yakınlarıyla iletişim kurarken, aldığımız mesleki eğitim gereği farkına vararak ya da varmadan kimi zaman tıp dilini kullanıyoruz. İletişim açısından bu doğru bir davranış değildir. Hastalarınızla lütfen Latince konuşmayın, Türkçe konuşun!
Hastayı iyileştirmenin en etkili yolu sevgidir. İşin sırrı bu kelimede yatmaktadır. Hastayı sevmek, insanı sevmektir; Yaratan’dan ötürü, yaratılanı sevmektir. Hastaya sevgi duymuyorsanız, onunla doğru iletişim kuramazsınız. O, sevgiyi sizin gözünüzden okur ve anlar. Sevgiyi anlamak için de tahsil gerekmez.
HASTANIN DUASINI ALIN
Sağlıkta temel hedefin hastalığı değil, hastayı tedavi etmek olduğuna değinen Nakilcioğlu sözlerini şöyle tamamladı:“Bizim insanımız garibandır, kalenderdir. Hele hastalandığında dünyayı unutur. Çiftini, çubuğunu, öküzünü satar; gelir, hastaneye yatar. En kıymetli varlığını, canını, hayatını sizin ellerinize teslim etmiştir artık. Onun istediği, biraz ilgi, biraz sevgi, tatlı dil ve güler yüzdür. Lütfen bunu ondan esirgemeyelim. Ona tüm uzmanlığımızla ve tıbbi becerimizle sahip çıkalım, ona şefkat ve merhamet gösterelim. Bilelim ki, insana acımayana Allah da acımaz! İğnenin sivri tarafında olan siz değilsiniz, siz iğneyi de neşteri de tutan elsiniz. Yetki, otorite, kuvvet elinizdedir. Mesleki gücünüzü kişisel tevazu ile ve olgunlukla dengeleyin. Hasta belki son nefesini sizin kucağınızda verecektir; ağzına bir damla su verip ona Kelime-i Şehadet’i söyletmek belki size nasip olacaktır. Kutsal görevinizi en iyi biçimde yerine getirin, hiçbir menfaat beklemeksizin siz iyiliğinizi yapın, balık bilmezse Hâlik bilir. Yalnızca onun duasını alın, bu sermaye her iki dünyada da size yeter!”
Toplantıda Halk Sağlığı Müdürü Uzm. Dr. Lütfi Akgün tarafından Doç. Dr. İsmail Hakkı Nakilcioğlu’na sağlık camiasına katkılarından dolayı teşekkür plaketi verildi. (Kocatepe)

Kocatepe Gazetesi - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme