- Haberler
- Faydalı Bilgiler
- İlin İsmi Afyon Diye Herkes Afyon mu Kullanıyor?
İlin İsmi Afyon Diye Herkes Afyon mu Kullanıyor?
Tıbbi kenevir ekimini, satışını ve kullanımını genişleten bir düzenleme TBMM'ye sunuldu. Yıllardır kenevirin serbest bırakılması ve yaygınlaştırılması gerektiğini savunan Abdurrahman Dilipak'ın Afyonkarahisar ile ilgili sözleri gündem oldu
TBMM'ye tıbbi kenevir ekimini, satışını ve kullanımını genişleten bir kanuni düzenleme sunuldu. Yıllardır yaptığı açıklamalar ve yazılarla kenevirin serbest bırakılması ve yaygınlaştırılması gerektiğini savunan Abdurrahman Dilipak'ın bu konudaki sözleri yeniden gündem oldu.
AK Parti Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta, Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda ve 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin TBMM Başkanlığına sunulduğunu 24 Haziran Salı günü bildirdi.
Teklifle, tıbbi kenevirin kullanım alanına ilişkin düzenleme de yapılacak.
Bu kapsamda, kenevir artık ilaç dışında da kullanılabilecek, sağlığa destek ve kişisel bakım ürünleri yapmak için yetiştirilip eczanelerde satılabilecek.
Kanun teklifine göre kenevirin yetiştirilmesi ve hasadından Tarım ve Orman Bakanlığı sorumlu olacak.
Tıbbi kenevirin işlenmesi, ihracı, ruhsatlandırılması, kayıt işlemleri, izin ve satışı Sağlık Bakanlığı'na bırakılacak.
Ürünün satışına sadece eczanelerde izin verilecek, kontrolü ve güvenliği elektronik takip sistemi ile sağlanacak.
Ağrı kesici ve antidepresan etkisi sebebiyle çok geniş bir yelpazede kullanılan tıbbi kenevir ile halk arasında uyuşturucu olarak kullanılan esrar, birbirinden tamamen farklı.
Konuyla ilgili AK Parti'li Leyla Şahin Usta, şunları kaydetti:
“Dünyada kenevirin sağlık alanındaki faydaları gözetilerek; ilaç etkin maddesi elde etmeye yönelik kenevir yetiştiriciliğinin kapsamı tıbbi ürün, sağlık ve destek ürünleri ile kişisel bakım ürünleri elde etmeye yönelik kenevir yetiştiriciliği olarak genişletilmektedir. Bu kapsamda, kenevir ham maddesine duyulan ihtiyacın kontrollü olarak ülkemizdeki üretimden karşılanması ve sağlık hizmetlerinde rekabet gücünün artırılması da amaçlanmaktadır. Kenevirin yetiştirilmesi ve hasadına ilişkin süreç Tarım ve Orman Bakanlığının uhdesinde bırakılmakta; tıbbi kenevirin işlenmesi, ihzarı, ihracı, ruhsatlandırılması, kayıt işlemleri, izin ve satışı ise Sağlık Bakanlığının uhdesine verilmektedir. Söz konusu ürünlerin sadece eczanelerde satışına izin verilecek, kontrolü ve güvenliği de bu şekilde sağlanacaktır. Yine elektronik takip sistemi üzerinden de takip edileceklerdir. Halk sağlığı üzerindeki etkileri nedeniyle özel tıbbi amaçlı gıdalar için de ilaç takip sistemine bildirim yükümlülüğü getirilmektedir, tedarik zincirinin korunması amaçlanmaktadır.”
ABDURRAHMAN DİLİPAK: “BU BİTKİ ALLAH'IN BİR LÜTFU”
AK Parti'nin "kenevir" adımı akıllara gazeteci Abdurrahman Dilipak'ı getirdi.
Dilipak, yıllardır yaptığı açıklamalar ve yazılarla kenevirin serbest bırakılması ve yaygınlaştırılması gerektiğini savunuyor. Keneviri yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda ekolojik, sağlık ve milli güvenlik açısından da stratejik bir ürün olarak tanımlayan Dilipak, “Bu bitki Allah’ın bir lütfu” ifadeleriyle dikkat çekiyor.
2018 yılında sosyal medyada yaptığı bir paylaşımda, “Kenevire tüm ülkede, en basit kontrol mekanizmasıyla, teşvikli destek talep ediyoruz” diyen Dilipak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kenevirle ilgili olumlu açıklamalarının ardından da teşekkür etti.
Yazılarında sık sık kenevirin yalnızca bir uyuşturucu maddesi olarak görülmesini eleştiren Dilipak, “Esrarın bin bir faydası var… Alkol daha tehlikeli, ama o serbest” görüşünü dile getiriyor. Yeni Akit’te 2018 yılında kaleme aldığı bir yazısında esrarın psikolojik bağımlılık yaptığını ancak eroin gibi maddelere göre çok daha az tehlikeli olduğunu ifade etti.
2019 yılında verdiği demeçte ise THC maddesinin potansiyel zararlarına dikkat çeken Dilipak, “Tek bir riski var: THC… Ama bu bir eroin ya da bonzai değil” diyerek kenevirin topyekûn yasaklanmasının doğru olmadığını savundu.
Tetrahidrokannabinol veya kısaca THC, Hint keneviri bitkisinde doğal olarak bulunan analjezik bir madde. Kenevirin "psikoaktif bileşenine" THC adı veriliyor.
THC oranı %0,3'ün altında olan kenevir türleri genellikle "düşük THC'li" olarak sınıflandırılıyor. Düşük THC seviyesi maddenin uyuşturucu etkisi göstermemesi anlamına geliyor.
"İLK YAPMAMIZ GEREKEN ŞEY DAĞA TAŞA KENEVİR EKMEK"
Koronavirüs pandemisi sırasında ise Dilipak, kenevir üretiminin hem ekonomik hem de sağlık açısından stratejik öneme sahip olduğunu belirterek, “Belki de ilk yapmamız gereken şey dağa taşa kenevir ekmek” çağrısında bulunmuştu.
Başka bir demeçte ise keneviri “Türkiye için her anlamda hayati bir ürün” olarak tanımlayan Dilipak, bu bitkinin istihdamdan sağlığa, inşaattan çevreye kadar birçok alanda kullanılabileceğini söyledi. Fosil yakıtlara ve petrokimya ürünlerine alternatif olarak kenevirin önemine vurgu yaptı.
Hayvan ve ekolojik denge konusunda da keneviri çözüm olarak sunan Dilipak, “Domuz gelmesin istiyorsan kenevir ekersin. Biz hemen öldürelim diyoruz” sözleriyle çevrecilik ile kenevir üretimini birleştiren bir bakış açısı ortaya koydu.
"AFYON İLİMİZİN ADI, ADI ÜSTÜNDE AFYON. HERKES AFYON MU KULLANIYOR?"
Dilipak, "Acil eylem plânı: Kenevir" başlıklı yazısında ise "THC’sine de muhtacız CBD’sine de. Afyon ilimizin adı, adı üstünde afyon. Afyon Alkoloid fabrikasında afyon üretiliyor. Herkes afyon mu kullanıyor. Türkiye’nin ilk 500 firmasından biri bu fabrika. Buradan zehir yayılmıyor, Şifa yayılıyor. Kenevirden ille de esrar üretilmez. Aynı maddeyi farklı bir şekilde işletirseniz şifa kaynağı olur" dedi.