İstifa ederlerse, Türkiye'nin önü açılır
Afyonkarahisar Hak ve Özgürlükler Platformu üyeleri 13. basın açıklamasını hafta sonu yaptılar. Platform üyeleri adına konuşan Büşra Dikmen, ülke gündemindeki konuları kendi görüşleri çerçevesinde yorumladı. Dikmen, atılan yumrukla tetiği çeken ellerin, aynı hastalıklı kafanın uzuvları olduğunu, HSYK Başkan Vekilinin yeni Anayasa yürürlüğe girdiği takdirde topluca istifa edebileceklerini iman eden çıkışını sonuna kadar desteklediklerini, bu istifanın [&hellip]
Afyonkarahisar Hak ve Özgürlükler Platformu üyeleri 13. basın açıklamasını hafta sonu yaptılar.
Platform üyeleri adına konuşan Büşra Dikmen, ülke gündemindeki konuları kendi görüşleri çerçevesinde yorumladı. Dikmen, atılan yumrukla tetiği çeken ellerin, aynı hastalıklı kafanın uzuvları olduğunu, HSYK Başkan Vekilinin yeni Anayasa yürürlüğe girdiği takdirde topluca istifa edebileceklerini iman eden çıkışını sonuna kadar desteklediklerini, bu istifanın Türkiye’nin önünü açacağını söyledi
Barış uzak değil
Afyonkarahisar Hak ve Özgürlükler Platform’unca 24 Nisan Cumartesi günü saat 13.00’de PTT binası önünde 13. basın açıklaması yapıldı. Platform adına AKÜ Hemşirelik Bölümü öğrencisi Büşra Dikmen açıklamayı yaptı. Dikmen, ilk önce, Samsun’un Ladik ilçesinde düzenlenen saldırıda Rahmet-i Rahman’a kavuşan Polis Memurları Hüseyin Koç ve Malik Saykal nezdinde ailelerine, Emniyet Teşkilatına ve bütün Türkiye’ye baş sağlığı dileyerek, bu alçakça saldırıyı kınadıklarını kaydetti. Güvenlik nedeniyle Samsun’da görülmekte olan bir dava esnasında kapatılan DTP’nin eski genel başkanı Ahmet Türk’ün, yumruklu bir saldırıya uğradığını hatırlatan Büşra Dikmen; “Olayın ardından Ahmet Türk’ün bütün itidalli açıklamalarına ve ihmali bulunan sorumlular hakkında işlem yapılmasına rağmen, bazı bölgele-rimizde istenmeyen olaylar yaşanmıştı. Provokatif gösterilerin yanında, olaylara müdahale eden bazı emniyet güçlerinin orantısız güç olduğunda şüphe bulunmayan görüntüleri de medyaya yansıdı. Gelinen son nokta, iki polis memurumuzun Hakk’a yürümesi olmuştur. En başta, Ahmet Türk’e atılan yumruk, bütün Türkiye’ye atılmıştır. Çok açık görülmüştür ki; bunun sonucunda gösteriler olmuş, insanlar yaralanmış, hiç istenmeyen ve tasvip edemeyeceğimiz görüntüler izlenmiş, ve iki günahsız insanın canına kıyılmıştır. Şurası açıktır: Atılan yumruk ile tetiği çeken o eller, aynı hastalıklı kafanın uzuvlarıdır. Tedavisi de yalnız ve yalnız, iyi niyet ve barışa niyettir. Barış, uzakta değildir.”dedi.
“Hukuk adaleti temsil etmiyor”
“Hak ve özgürlüklerin her zaman karşısında duran, hukuk tarihine utançla geçecek kararların altında imzası bulunan yüksek (!) yargımızın bir değerli başkan vekili mensubu, yeni anayasa yürürlüğe girdiği takdirde topluca istifa edecekleri imasında bulunmuştur.”diyen Büşra Dikmen, 1960 darbesinde, 1971 darbesinde, 1982 darbesinde onurlu bir istifayı aklına bile getirmeyen; 28 Şubat sürecinde brifinglerde esas duruşunu göstererek darbeye katkıda bulunan, daha çok kısa bir süre önce 27 Nisan 2007’de bir light darbe girişimini e-muhtırayı alkışlayan bir oluşumun bu çıkışının kendilerini şaşırttığını söyledi. Dikmen; “Bizleri şaşırtmış, ama ziyadesiyle de heyecanlandırmıştır. Sayın HSYK Başkan Vekilinin bu çıkışını sonuna kadar destekliyoruz. Lütfen, istifa ediniz ve Türkiye’nin önünü açınız. Bizler çelişkilerle dolu bir ülkede yaşıyoruz. Bu ülkede hukuk adaleti temsil etmiyor. Dünyanın tek çocuk bayramını kutlayan ülke olmamıza rağmen; tıpkı büyükler gibi çocuklarımızda adalet, özgürlük dolu bir hayat süremiyor.”diye konuştu.
Bayram anlayışı değiştirilmeli
Tüm dünya çocuklarına armağan edilen 23 Nisan Çocuk Bayramı kutlamalarının artık çocukların tek günlüğüne Başbakan, Bakan koltuğuna oturtulup, öğretilmiş cümlelerle konuşturulmalarının, tüm ülkede protokol konukları için yapılan gösterilerde soğuktan donmaları şeklinde olmaması gerektiği eleştirisini dile getiren Büşra Dikmen; “Bu gün artık tüm çocuklara bayram olsun. TMK mağduru; sokaklarda oyun oynaması gereken yaşlarını hapishanelerde geçiren, yaşlarından kat be kat fazla ceza alan binlerce çocuğa bayram olsun! Başörtüsüyle eğitimlerine devam etmek istedikleri için küçücük bedenleriyle sürgün edilen Ece Nur Özellere, Büşra Ayatalar’a, Sabiha Alaşlar’a bayram olsun! Dağlarda koyun otlatırken küçücük bedeni havan toplarıyla parçalanan Ceylan Önkol’a bayram olsun!
Faşist saldırılarda atılan molotof kokteyli ile kaybettiğimiz Serap Eserler’e de bayram olsun!”şeklinde konuştu.
Adaletsizlikler sona erdirilsin
Kutlu Doğum heyecanının bütün yurt ve dünyayı sardığı zaman diliminde, Kutlu Elçi’nin insanlığa getirmiş olduğu emaneti; doğruluğu, dürüstlüğü, temizliği, güzel ahlakı, samimiyeti, hoşgörüyü, tahammülü, şefkati, merhameti, adaleti, kayıtsız şartsız haklının yanında-haksızın karşısında olmayı, özgürlüğü, ve sayfalara sığmayacak güzelliklerin yine, yeniden hatırlandığını aktaran Platform gönüllüsü Dikmen sözlerine şöyle devam etti: “Bizler kırmıyoruz, dökmüyoruz, zarar vermiyoruz.
Bizler, sadece adaletsizliklerin, haksızlıkların, zulümlerin sona erdirilmesini istiyoruz.
Zulme rıza göstermiyoruz! Zulme karşı direniyoruz! Ve diyoruz ki: ‘Ya Rabbi! Bu insanlar ilmini istiyor, okumak istiyor. Bu insanlar çalışmak istiyor. Ve, bir yüce emrini de çiğnemek istemiyor. Sırf bu yüzden, senin emrine uydukları için bu insanlara zulmediliyor. Zalimleri sana havale ediyor ve sana yine Kutlu Elçi’nin diliyle sesleniyoruz: ‘Onlar bilmiyorlar, bilselerdi yapmazlardı.’ Çocukları, torunları onlardan utanacak. Onlara ahir zamanlarında bu utancı yaşatma! Zihin arazları için onlara şifa ver! Yasaktaki cahilliklerini, ısrarcılıklarını kaldırmak için onlara basiret ver! Bizlere de samimiyet ver! Bizlere direnme gücü ver! Senin her şeye gücün yeter.’” (Kocatepe)
