Nöbetçi Eczaneler
Bir süre önce “Afyonkarahisar gündeminde” olmasına rağmen unutulup giden bir konu var. Bizce ilimiz açısından büyük önem arzediyor.
Afyonkarahisar’a İstiklal Madalyası verilmesi konusu…
Milli Mücadele’nin önemli kenti, 2 kez işgal altında kalıp kurtuluş mücadelesi veren, Büyük Zafer’in yurdu, Kuvay-ı Milliye’nin en önemli cephesi Afyonkarahisarımızın neden İstiklal Madalyası yok?
MHP’nin Afyonkarahisar eski Milletvekili Mehmet Parsak ”Afyonkarahisar’a İstiklâl Madalyası Verilmesi hakkında kanun teklifi”ni 15 Nisan 2016 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunmuştu.
O günlerde kanun teklifinin TBMM gündemine alınması için şehrimiz merkezinde imza kampanyaları da düzenlenerek MHP’nin ve Parsak’ın bu teklifine destek sağlanmıştı.
Sonrasında seçimdi, geçimdi derken arada kaynayıp gitmişti “Afyonkarahisar’a İstiklal Madalyası verilmesi” konusu…
Oysa Afyonkarahisar İstiklal Madalyası’nı hak eden şehirlerin başında gelmektedir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından “İstiklal Madalyası” verilen şehirler İnebolu (1924’de), Kahramanmaraş (1925’de), Gaziantep (2008’de) ve Şanlıurfa (2016’da)’dır.
Türk Halkı’nın bu kahraman yörelerimizde gösterdiği kahraman direnişin bir benzerini Afyonkarahisar halkı da Yunan işgali sırasında göstermiştir. Tarih kitaplarımız, hafızalarımız bunların ispatları ile dopdoludur.
***
Milli Mücadele kahramanlarımızdan Şükrü Çelikalay hoca ve Nebil Yurteri Hoca’nın topladığı gönüllü alaylar Yunan ordusuna aylarca direnmiştir. Bayatlı Arif Bey Afyonkarahisar’lılardan oluşan çetesiyle iç isyanları bastırmıştır. Afyonkarahisar halkı İstiklal Harbi’nde cephe gerisinde tüm orduya ev sahipliği yapmıştır ve Atatürk de Afyonkarahisarlıların bu kahramanlıklarına, fedakarlıklarına vurgu yapmıştır.
Tokuşlarlı Haydar Ağa’nın çetesiyle savaşın seyrini değiştirdiğini tarihi kaynaklar yazmaktadır. Bu tür örnekleri çoğaltmak mümkündür.
Hal böyle iken, Zafer’in başkenti, Kurtuluşun merkezi, Cumhuriyet’in kazanıldığı topraklar sıfatlarını layıkıyla taşıyan Afyonkarahisar, hakkı olan İstiklal Madalyası’nı almalıdır.
Siyasilerimizin gündeminden düşen bu konu yeniden TBMM gündemine getirilmeli, Afyonkarahisar bu onurdan daha fazla mahrum kalmamalıdır.
BARO SEÇİMLERİ SİYASETİ ETKİLER Mİ?
Pandemi şartlarının hafiflemesi ve kısıtlamaların azalmasıyla birlikte sivil toplum kuruluşlarındaki genel kurullar ardı ardına devam ediyor. Hafta sonu 2 önemli sivil toplum kurumunun kongresi vardı Afyonkarahisar’da. Birisi Pancar Ekicileri Kooperatifi, diğeri de Afyonkarahisar Barosu…
Pancar Ekicileri Kooperatifi üye sayısının çokluğu, bütçesinin büyüklüğü, satış ofisleri gibi etkenler nedeniyle özellikle kırsal kesimde önem taşıyan bir sivil toplum kuruluşu. Orada 3 listenin çetin mücadelesi sonucunda mevcut yönetim yerini korudu.
Afyonkarahisar Barosu’nda ise çekişmeli geçen bir seçim sonucunda “çarşaf liste” yönetime geldi. Yani rakip olan iki listedeki isimlerden, karma bir şekilde, en çok oy alan kişiler Baro yönetimine seçilmiş oldu. Önceki Baro seçimlerinde yönetim “ekip” halinde seçilirken, bu kez “karma” bir yönetim oluştu.
Sivil toplum kuruluşlarının kongrelerinin ilimiz siyasetine etki edeceği bir gerçek. Özellikle Baro seçimlerinin Afyonkarahisar siyasetine de etkisi olacaktır diye düşünüyoruz.
Afyonkarahisar siyasetinin en etkin meslek guruplarından birisi avukatlar. Hemen hemen her partinin yönetiminde, diğer kademelerinde avukatlar görev alıyorlar. Milletvekili adaylığında, Belediye Başkanlığı adaylığında avukatlar hep ön planda yer alırlar. Mevcut milletvekillerimizden 3’ü avukat.
Siyaset için ilgileri/zamanları/imkanları/planları olan bir meslek gurubudur avukatlık.
Geçmişte milletvekili olarak görev yapmış onlarca avukat sayılabilir. Hasılı kelam Afyonkarahisar siyasetinde avukatların, haliyle Baro’nun etkisi büyüktür. Baro Başkanı Turgay Şahin görevini korurken, şimdi Baro yönetiminde “karma” bir ekip söz iş başına gelecek. Giden isimler de var, gelen isimler de.
Bu durum ilimiz siyasetine de öyle ya da böyle etki edecektir. Görelim Mevla neyler, neylerse güzel eyler…