Nöbetçi Eczaneler
Türk Kızılayı Şube Başkanı Fatih Okyar, karantinayı ihlal ederek yakalanan kişilerin yemek ihtiyacını karşılamaktan Kızılay mensubu olarak vicdanen rahatsız olduğunu söyledi. Okyar, “Kızılay’da 82 milyon insanımızın hakkı var. Ben bu insanlara şunu söylüyorum, milletle helalleşme şansınız yoktur. Bu yüzden lütfen Allah rızası için pozitif olan kişiler sokağa çıkmasınlar. Pozitif olup da dışarıyı çıkmanın cinayet işlemekten farkı yoktur” dedi
Türk Kızılayı Afyonkarahisar Şube Başkanı Fatih Okyar, şubenin yürüttüğü çalışmaları, pandemi sürecinde Kızılay Gönüllülerinin faaliyetlerini gazeteniz Kocatepe’ye anlattı.
VATANDAŞIMIZIN YANINDA
OLDUK, HER GÜN SAHADAYIZ
Burcu Aydın: Türk Kızılay Şubesi’nin 1,5 yıldır görevde olan yönetimi olarak yürüttüğünüz çalışmeları nasıl anlatırsınız?
Fatih Okyar: Bize bu fırsatı verdiğiniz için çok teşekkür ediyoruz. Biz Türk Kızılay Afyonkarahisar Şube Başkanlığı olarak yaklaşık 1,5 yıldır görevdeyiz. Ben ve ekibim yönetim kurulu üyelerimle birlikte gerçekten Afyonkarahisar’da gerçekten çok güzel işler yaptık. Kızılay’ın ismini halkımıza duyurduk. Vatandaşımızın yanında olduk. Bu bizleri çok mutlu etti. Ben her zaman şunu söylerim; Kızılay ailesi olarak bizlere aslında 365 gün Ramazan’dır, 365 gün Kurban Bayramıdır. Yaptığımız faaliyetler sürekli devam ediyor. 7/24 Kızılay çalışmaları devam etmektedir. Her gün rutin olarak arkadaşlarımız Genç Kızılay Topluluğumuz ve Gönüllülerimizle birlikte sahadalar. Yani özel bir güne gerek duymuyoruz. Çünkü ihtiyaç sahibi olan ailelerimizin ihtiyaçları hiç bitmiyor. Bizim şu anda bin 200’e yakın kayıtlı ailelimiz var. Bizde şube olarak mümkün olduğunca yardımları ailelerin kapılarında teslim ediyoruz. Şube’ye yönlendirmek istemiyoruz. Ailelerimizin rencide olmalarını istemiyoruz. Takdir edilir ki bin 200 aileyi rutin şekilde dolaşmakta gerçekten çok zor. O yüzden biz hergün sahadayız.
İNSANLAR EVLERİNDEN
ÇIKMAYA KORKTUKLARI ANDA
BİZLER SOKAKLARDAYDIK
Burcu Aydın: Covid-19 pandemi döneminde hizmet ve faaliyet durumunda ciddi bir değişiklik oldu. Bu sürece nasıl yorumluyorsunuz?
Fatih Okyar: Pandemi döneminde insanlarımızın ihtiyaçları arttı. Özellikle vatandaşların sokağa çıkma kısıtlamalarının olduğu dönemde ihtiyaç sahibi olmayan ailelerin de ihtiyaçlarını gidermek Vefa Destek Grubu adı altında Kızılay’da idi. Dolayısıyla bu dönem çok fazla çalıştık. O anlamda ben arkadaşlarıma, ekibime, gönüllülerimize çok teşekkür ediyorum. İnsanların evden çıkmaya korktukları anda bizler ailelerimizi, eşimizi, dostumuzu riske atarak kendimizden ziyade sokaklardaydık. Canımızı tehlikeye attık. Bundan dolayı ben Kızılay ailesine çok teşekkür ediyorum.
TÜM BAŞVURULAR EN
AZ 5 ELEMEDEN GEÇİYOR
Burcu Aydın: Kızılay’ın yardım dağıtma prensip ve şartları nelerdir?
Fatih Okyar: Bizim Şubemiz Uzun Çarşı da Sarrafiye üzerinde 3. Noterin yanındadır. İhtiyaç sahibi ailelerimiz bu adresimizi biliyorlar. Biz çalıştıkça yerel basın bize sayfalarında yer veriyor. Bu vesile ile yerel basına teşekkür ediyorum. Bu yer verişle birlikte Kızılay’ı duymayan bilmeyen insanlarda Kızılay’ı bilmeyen insanlarımız Kızılay’ı öğrenmiş oluyor. Biz haberlerde çıktıkta inanın ertesi gün gelen aile sayılarımızda bir artış oluyor. Bu bizi ayrıca mutlu ediyor. Öncellikle bize gelen ailelerin başvurularını imza karşılığında alıyoruz. Genel Merkezimizin kullandığı ŞİBA isimli bir programı var. Bir ailenin ihtiyaç sahibi olup olmadığını bu program vesilesiyle görüyoruz. İlk önce orada bir eleme yapıyoruz. Bu elemeyi yaptıktan sonra elde ettiğimiz verilerimizi SYDV Müdürümüz Yönetim Kurulu Üyemiz Yaman beye iletiyoruz. Bu veriler SYDV elemesinden geçiyor. Daha sonra Belediye Yardımlaşma Biriminde çalışan Yönetim Kurulu Üyemiz Nesrin hanımın kontrolünden geçiyor. Bunlar hep kâğıt üzerindedir. Yarım Elma Derneğimizde görev yapan Yönetim Kurulu Üyemiz Seydi Bey de kendi kriterleri ışığında bu listeleri bir inceliyor. Tüm yönetim kurulu üyelerimize emekleri ve çabaları için teşekkür ediyorum. Tüm başvurular en az 5 ayrı elemeden geçiriliyor. Diyelim ki toplam 100 başvuru yapan aile sayısı 50’ye düştü. Biz yine bununla yetinmiyor, bu veriye itibar etmiyoruz. Sözkonusu 50 ailemizi ziyaret ediyoruz. Yerinde görerek bire bir inceliyoruz.
BİR AİLENİN
BUZDOLABI YALAN SÖYLEMEZ
Burcu Aydın: Aile ziyaretleri ne şekide yapılıyor?
Fatih Okyar: Ben hep şunu derim; Herkes yalan söyleyebilir. Ama bir ailenin buzdolabı yalan söylemez. Biz ziyaret ettiğimizde aileyi inceliyoruz. Komşularına soruyoruz, buzdolabını açıp baktığımızda bu bize her şeyi söylüyor. Aileyi ihtiyaç sahibi olarak görürsek Kızılay’ın asli listelerine kaydediyoruz.
BAZEN RESMİ VERİLER
YANILTICI OLABİLİYOR
Burcu Aydın: İhtiyaç sahibi olma kriteri ya da kriterler nedir?
Fatih Okyar: Öncelikli kriterlerimiz dul, yetim, engelli, evinin kira olup olmaması, ailede çalışan olup olmamasıdr. Kriterlerden ziyade birde vicdani sorumlulukta çok önemlidir. Mesela evrak üzerinde baktığımızda aile gerçekten ihtiyaç sahibi gözüküyor. Veya tam tersi evrak üzerinde baktığımız zaman ihtiyaç sahibi olmayabiliyor. Ama sahaya inip baktığımızda bu adam gerçekten ihtiyaç sahibi oduğunu görüyoruz. Örnek veriyorum adamın üzerinde köyünde 20 dönüm yer var. Ama o arazi para etmiyor, ekemiyor, dikemiyor, kiraya veremiyor. Bu adam ne yapacak? Bazen resmi veriler yanıltıcı olabiliyor. İşte tüm verilerin yanı sıra sahaya inip çıplak gözle bire bir görüp, inceleyip sağlıklı kararlar verme gayretindeyiz. Yerinde inceleyip, gözümüzle görüp ikna oluyoruz. Arkadaşlarımız onay verdikten sonra sözünü ettiğimiz ailelerimizi biz Kızılay listelerine ekliyoruz.
BELİRLİ KESİMLERE DÜZENLİ OLARAK HER AY NAKDİ YARDIM YAPIYORUZ
Burcu Aydın: Yardımları kendi arasında sınıflandırıyor musunuz?
Fatih Okyar: Bunları da kendi aralarında sınıflandırıyoruz. Mesela bizim 120 kişilik yetim ve dul listemiz diye bir listemiz var. Bunun içerisinde yetimler var, dullar var, engelliler var. Biz bu durumda ki insanlarımıza düzenli olarak her ay nakdi yardım yapıyoruz. Ziraat Bankasında hesap açtırıp kendileri hiç Şubemize gelmeden cüzzi bir rakamda olsa hesaplarına para yatırılıyor. Dediğim gibi bu cüzzi bir rakamdır. 150-200 TL civarında bir ödemedir. Yani bir mutfak, market alışverişinde ihtiyaç giderilmesini sağlıyoruz. Yine bu ailelerimize düzenli olarak gıda yardımı yapıyoruz. Ayda bir veya iki defa düzenli yardım yapıyoruz. Bu kolilerin içeriğinde bir ailenin ortalama bir aylık temel ihtiyacını giderme amacıyla çay, şeker, un, yağ, bakliyat, çocuklu ailelere özel çikolata gibi gıda maddeleri vardır. Dul ve yetimlerimize de gıda yardımları yapıyoruz. Çevre esnaftan yardım yapmak isteyip ihtiyaç sahibi aile var mı dedikleri anda direk 120 kişilik ailelere yönlendirme yapıyoruz. Bu 120 kişilik aileyi kesinlikle unutmuyoruz. Ramazan ve Kurban Bayramları gibi özel günlerde de yardımlar yapıyoruz.
ÖĞRENCİLERİMİZE BURS VERİYORUZ
Burcu Aydın: Peki nakdi yardım ve gıda yardımları dışında yardım çalışmalarınız var mı? İlk aklıma gelen toplu sünnet şölenleri oluyor.
Fatih Okyar: Tespit ettiğimiz ailelerde üniversite öğrencisi varsa gelir durumu azsa bursta veriyoruz. İki yıldır toplu sünnet şöleni yapılmıyor. Artık herkes sünneti hastanelerde yaptırıyor. Malum pandemi sürecinde de bu yapılmıyor. Ama ifade etiğim gibi öğrencilerimize burs veriyoruz. Şehitlerimizin emaneti çocuklarımıza yükseköğrenim de olanlara gelir durumuna bakmaksızın karşılıksız burs verdik.
GÖNÜLLÜ SAYIMIZ GİDEREK ARTIYOR
Burcu Aydın: Kızılay köklü ve ihtiyaçlar ışığında kendini güncelleyen bir teşkilattır. Bu sürekli ve yoğun faaliyetleri yürüten il genelinde kaç gönüllü insanımız vardır? Kızılay gönüllüsü olma kriteri nedir?
Fatih Okyar: Malum at sahibine göre kişner. Ben ve yönetimim gerçekten bu işe gönül veren arkadaşlardan oluştuğu için biz çalıştıkça bize hem gönüllü anlamında hem maddi olarak hem manevi olarak destekler inanın yağıyor. Yaptığımız herşeyi genel merkezle paylaşıyoruz. Kızılay Genel Merkezinden bir arkadaşımız aradı. Yemek Sepeti 23 bin TL’lik Türkiye genelinde bir yardım yapmak istemiş. Arkadaşlar bizim çalıştığımızı gördükleri için o 23 bin TL’yi bize gönderdiler. Bu rakam 230 adet gıda paketi yaptı. Yine aynı gün yerel marketlerden bir markamız 50 TL’lik 100 ailemize çek gönderdi. Biz çalıştıkça Allah bize gönderiyor. Gönüllerimiz içinde bu durum geçerlidir. İnsanlar sosyal medya da gazetelerde Kızılay’ın yapılan güzel çalışmaları gördükçe gönüllü sayımız git gide artıyor.
HEM AFSÜ’DE HEM AKÜ’DE İKİ
YARI TOPLULUĞUMUZ VAR
Burcu Aydın: Göreve seçildikten sonra nasıl bir teşkilatlanma gerçekleştirdiniz?
Fatih Okyar: Biz ilk göreve geldiğimizde Afyonkarahisar’da herhangi bir teşkilatımız yoktu. Ne Genç Kızılayımız vardı ne topluluklarımız vardı. Biz ilk öncelikle bunları oluşturduk. Hem AFSÜ hem AKÜ de iki tane topluluğumuz var. Bu toplulukta yaklaşık bin 500 yakın gönüllü öğrencilerimiz var. Gönüllü öğrencilerimiz genelde şehir dışından geldikleri için pandemiden dolayı şu anda faaliyetlerimize katılamıyorlar. Biz pandemi süreci başlamadan önce il dışından öğrenci olarak şehrimizde olacak kardeşlerimizin yaz döneminde olmayacaklarını gördük. Ama yaz sezonu da Kızılay faaliyetleri sürüyor. O yüzden Kızılay İl Gençlik Teşkilatını oluşturduk. Bu teşkilatı oluştururkende Afyonlu gençlerden ağırlıklı olarak seçtik. Afyonlu gençlerimiz şu anda bizim elimiz ayağımız konumunda. Biz kendimiz yörüğüz. Sosyal medya da bir paylaşım yaptığımızda yörük gençleri yazmaya başladı, “Fatih ağabey, Fatih Başkanım bize de ihtiyaç varsa gelelim diyerekten. Günlük herhangi resmi bir işlem yaptırmadan bizim çalışmalarımıza katılmaları mümkündür. Şubeye giderek Genç Kızılayımızın formunu doldurmaları mümkündür. Allah’a bin şükür insan kaynağından sıkıntımız yoktur. Ama ne kadar çok kişi o kadar çok kişiye ulaşabilme anlamında bizim için güzel bir durumdur.
Burcu Aydın: Gönüllü sayısı nedir Sayın Başkanım?
Fatih Okyar: AKÜ ve AFSÜ ile birlikte kayıt altında ortalama bin 500 tane gönülmümüz var. Her geçen gün bu sayı artıyor.
KIZILAY’DA 82 MİLYONUN
HAKKI VAR
Burcu Aydın: Pandemi sürecinde sorumluluk kişisel anlamda çok önemli. Bu süreçte gönüllülerinize, ekiplerinize karşı vatandaştan beklentiniz nedir?
Fatih Okyar: Karantinayı ihlal edip de yakalanan kişileri yurtlarda karantinaya alınıyor. Bu kişilerin ihtiyaçları da Kızılay tarafından karşılanıyor. İçişleri Bakanlığının yayınladığı genelgede evi olmayan, barınma ihtiyacını gideremeyen insanlarımızı da biz karantinaya alıp ihtiyaçlarını Kızılay karşılıyor. Ama ben vicdanen şu konuda çok rahatsızım. Kızılay’da 82 milyonun hakkı var. Dışarıda kedini bilmez sorumsuz bir insanın yakalanıp karantinaya alındığında onların yemek ihtiyacını karşılamak vicdanen beni gerçekten çok rahatsız ediyor. Dediğim gibi burada 82 milyon insanımızın hakkı var. Ben bu insanlara şunu söylüyorum, bu milletle helalleşme şansınız yoktur. Bu yüzden lütfen Allah rızası için pozitif olan kişiler sokağa çıkmasınlar. Sokağa çıktıklarında yurtlarda karantina altına alınacaklar. Bu durum yüz karasıdır. Bu yüzden bu durumda ki kişilerin dikkatli ve sorumlu olmalarını tavsiye ediyorum. Pozitif olup da dışarıda dolaşmak cinayet işlemekten farksızdır. >> Burcu AYDIN’ın Özel Röportajı