Kocatepe, Vali Yiğitbaşı'nın Sayesinde Etem Tem Sergisi İle Tanıtıldı
Atatürkçü Düşünce Derneği Afyonkarahisar Şube Başkanı Veli Cengiz ile Yönetim Kurulu Üyesi Av. Münevver Nilgün Seçen, Kocatepe Tv'nin konuğu oldu. Cengiz ve Seçen, Afyonkarahisar Valisi Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı'nın sayesinde Afyonkarahisar'ın simgesi Kocatepe'nin Milli Mücadele'nin kilit şehirlerinde tanıtıldığını kaydetti
Atatürkçü Düşünce Derneği Afyonkarahisar Şube Başkanı Veli Cengiz ile ADD Yönetim Kurulu Üyesi Av. Münevver Nilgün Seçen, Kocatepe Tv’de 7’nci Etem Tem Ulusal Fotoğraf Yarışması ve Sergisi hakkında değerlendirmelerde bulundu. Cengiz ve Seçen, destek ve katkıları dolayısıyla Afyonkarahisar Valisi Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı başta olmak üzere; Samsun, Erzurum ve Sivas vali ve yerel yöneticilerine teşekkür etti.
VALİ YİĞİTBAŞI TAM DESTEK VERDİ
Kocatepe: Bu yıl Etem Tem Fotoğraf Yarışması farklı bir atmosferde düzenlendi. Milli Mücadele’nin kilit şehirlerinde sergi açıldı. Bu fikir nereden çıktı?
Veli Cengiz: Kocatepe Gazetesi'ne, Kocatepe yayınına, televizyonuna teşekkür ediyorum, sağ olun, var olun. Sevgili Murat sen bu fikri nereden çıktı diye soruyorsunuz. Bu fikir senden çıktı ilk önce. Ben hiçbir zaman saklamadım zaten. Her zaman da yiğidin hakkını yiğide vermek gerekir düşüncesiyle her ortamda, her şartta açıkladım. Sağ ol, var ol. Bu fikir ilk önce sizden çıktı biliyorsunuz. Bana söylemiştiniz. Biz o zamanki Belediye Başkanımız Burhanettin Bey'e bunu söyledik. Kabul etti. O gündür bu gündür devam ediyor. Bu sene yedincisini yaptık. Geçen sene altıncısını yaptık. Ama geçen sene nedense hiç istemediğimiz olaylar oldu. O olaylar buradaki serginin açılışı sırasında oldu diyeyim.
Ben az alkış kaldım. Valimiz çok alkış aldık diyerek. Engeller oldu. Biz programı belirledik gittik, ön konuşmaları yaptık. Belediyelerin ve valiliklerin ildeki kutlama programına aldırmış olmamıza rağmen burayı açtık. Sonra Uşak’a gittik. Sonra da ‘biz destek olmayacağız’ dediler. Biz de Valimizle konuştuk. Valimizin sağ olsun o günlerde kayınpederi, üniversitemizin kurucusu rahmetli olduğu için telefonla görüşebildik.
Derhal yardımcı oldu. O sergiyi yaptık geldik. Bu sene de Sayın Valimizi ziyaret ettiğimiz sırada bahsettik. Kurtuluş Savaşı'nın başladığı noktada bu sergiyi bundan sonra sürdürmemizin uygun olabileceği görüşü üstünlük kazandı. Valimize teşekkür ediyoruz. Ben bir arkadaşımla beraber Samsun İlkadım Belediye Başkanlığı'na, sonra ADD Başkanlığı'na, Vali Bey'e gittik, görüştük. Durumu anlattık. Sonra Sivas, Erzurum… Orada da tüm ADD Başkanları, valiler ve o ilin üst bürokratlarıyla bu fikrimizi açtık. Herkes memnun oldu. Ellerinden gelen her türlü yardımı yapacaklarını söylediler. Biz bu zeminin memnuniyetiyle, Afyon’a geri döndük.
“SONSUZA KADAR DEVAM EDECEK”
Kocatepe: Gittiğiniz yerlerde Sayın Valimizin referansıyla gittiniz değil mi?
Veli Cengiz: Tabii, tabii. Sayın Valimizin referansıyla gittik. Hatta ben öyle bir şey anlatayım size. Bir örneğin Sivas'taki toplantı sırasında, Valimizin bir valiler toplantısı sırasındaki bir konuşması o kadar ilgi çekmiş ki biz iletişim konusundaki ‘O’nun bize sunduğu bilgiler ve anlattığı olaylar konusunda hem beynimizi hem de bilgi torbamızı doldurduk’ dediler. Valimizin oradaki valiler arasında büyük bir sevgisi, büyük bir saygınlığı var.
Tabii o saygınlık biz gittiğimiz zaman da kapıların açılmasını sağladı. Kendisine, Sayın Valimiz’e buradan da yine teşekkürü bir borç bilirim. İyi ki var. Yoksa bu Etem Tem fotoğraf sergisi sürüncemede kalacaktı. Ama biz dedik ya uzun ince bir yola düştük. Bu yoldan dönmek yok. Sağ olsun Valimiz Kübra Güran Yiğitbaşı'na bir kez daha teşekkür ediyorum. Bu ilelebet devam edecek. Bu sonsuza kadar devam edecek diyorum. Yola devam, durmak yok sevgili Murat.
“BİZİM İÇİN BÜYÜK BİR GURUR”
Kocatepe: Nilgün Hanım, siz aslında bu faaliyetin ikinci tarafında da yer aldınız. Samsun, Erzurum, Sivas ziyaretlerinde siz hep bu işin başında oldunuz ve serginin başında da siz vardınız. Orada neler yaşandı?
Nilgün Seçen: Sevgili Eşim Dr. Mustafa Seçen ve Atatürkçü Düşünce Derneği Afyonkarahisar Şube Yönetim Kurulu Üyemiz Ahmet Önder ile birlikte ziyaretlerimizi yaptık. Ben böylesine anlamlı ve önemli bir projenin gerçekleşmesinde gerçekten çok büyük fedakarlıkla koşturan, her zaman hem hocamız hem başkanımız olmasından onur ve gurur duyduğumuz Atatürkçü Düşünce Derneğimizin kıymetli başkanı Veli Cengiz Hocam'a ve tabii ki yolumuzu açan Afyonkarahisar Valimiz gururumuz, sevgili Kübra Güran Yiğitbaşı Valimize yürekten teşekkürü borç biliyorum. Çünkü ne kadar anlamlı ve önemli bir proje olduğunu gittiğim yerlerde de gözlemlemiş oldum. Etem Tem, hem Afyonkarahisar için hem de tüm Türkiyemiz için oldukça önemli bir şahsiyet.
Hepimiz biliyoruz ki, Kocatepe'de o savaş yıllarında elimizde olan tek ve en önemli en güzel fotoğrafı çeken fotoğraf sanatçımız. Aynı zamanda o zorlu yıllarda Ulu Önder Atamızın yanında olan subayımız ve tek fotoğraf makinesi olan sanatçımız ki o kadar güçlü şartlarda öylesine muazzam bir anı yakalayıp ölümsüzleştirmiş ki duygulanmamak mümkün değil. Hepimiz o pozu çok iyi biliyoruz. Bence Afyon'un en önemli sembolü Kocatepe'dir. Kocatepe'de bir kurtuluş hikayesinin en önemli başlangıç yerdir. Afyonkarahisa'ımız biliyorsunuz Cumhuriyetimiz’in kazanıldığı topraklar. İşte o kazanımın ilk alevlendiği başladığı yerdir diye düşünüyorum. Etem Tem yarışmamız geleneksel hale geldi. Bu bizim için tabii ki bir gurur. Önceki senelerde de gittiğimiz illerimiz vardı.
Ama bu dönemi ziyaret ettiğimiz iller çok büyük önem arz ediyor. Çünkü Samsun hepimizin bildiği gibi ilk adımın atıldığı bir yer. Dolayısıyla hepimiz 19 Mayıs'la gurur duyuyoruz ve anmadan geçemiyoruz. Erzurum Kongresi milli iradenin nedenli güçlü olduğunun açığa çıktığı bir yer; dolayısıyla Erzurum'da yapmak da bir o kadar önemli ve Sivas Kongresi de artık Cumhuriyetimizin kuruluşunun gerçekleştiği yer olması hasebiyle Sivas'ın seçilmiş olması da çok çok büyük bir anlam ifade ediyordu. Gerçekten bizim için de orada olmak bir onur ve gururdu. Neden? Biz 28 Ağustos'ta yola çıktık. 29-30 Ağustos'ta Samsun'daydık. Oradaki zaferimizin kutlama programlarına iştirak ettik.
Atatürk Anıtı'na, Atatürk Düşünce Derneğimizin çelengini koyduk. Sağ olsunlar orada bizleri o kadar güzel ağırladılar ve önem verdiler ki Anıt'ta da Atatürkçe Düşünce Derneğimiz adına bir konuşma yapma fırsatımız oldu ve insanlar can kulağıyla dinleyip bizlere teşekkür ettiler ve hatta şunları da söylemiş olmaları beni çok mutlu etti. Dediler ki gerçek anlamda bir kutlama yaptığımızı burada hissettik. Ertesi gün de yine sergimizin açıldığı alanda da bize serginin açılışında protokolde yer verdikleri gibi açış konuşmasını da yaptırdılar. Atatürkçü Düşünce Derneğimizin kıymetli üyeleri geldiler ama onun dışında da vatandaşlar da sergimizi izlemeye geldiler. Gençlerimiz de geldiler, çocuklarımız da geldiler ve her bir eseri dikkatlice izleyip onlarla ilgili bizlere de sorularını yönelttiler. Biz onlara eşlik ettik ve dilimiz döndüğünce anlatmaya çalıştık. Onların o ilgisi, alakası bizlerin şevkini çok daha fazla arttırdı. Onun için gerçekten bizlere destek olan herkese çok ama çok teşekkür ediyoruz. Çünkü eserlerin kıymetinin anlaşılması ve onlara da insanların ilgi göstermiş olması gerçekten eser sahipleri için de bir onur. Erzurum'da da çok duygulandım. Neden? Düşünsenize kongrenin yapıldığı veya Atamızın en önemli kararlarının alındığı ve orada yaşanmışlıklarının olduğu bir yerdesiniz. Ve harika bir salondu bence. Orada da yine tabii ki bizleri insanlar yalnız koymadılar.
Ben aynı zamanda ADD üyeleri geldiler; ben Avrasya Kültür Sanat Bilim Edebiyat Federasyonu'nda genel Başkan Yardımcısıyım. Dolayısıyla gittiğimiz yerlerde şair, yazar, ses, söz sanatçısı dostlarımız da bizleri yalnız bırakmadılar ama vatandaşlar da geldiler. Gençlerimiz, çocuklarımız geldiler. Tabii ki ne kadar çok kitleye hitap edilebilirse o kadar bu etkinlikler başarılı olup amacına ulaşır diye düşünüyorum. Orada da amacına ulaştığımızı düşünüyorum. Gittiğimiz her yerde, dediğim gibi devlet protokolü ilgili müdürlerimiz, amirlerimiz, valilerimiz, yardımcıları hepsi bizlere eşlik ettiler. Ve gerçekten de çok onere ettiler. Açıkçası pek çok yerde bir değil iki kez konuşma şansı tanıdılar. Sivas'ta Valimiz bizzat iştirak etti ve çok ilgilendi. Birebir bütün eserlerle ilgili bilgiler aldı bizden. Sivas Kongresinin de yapıldığı muhteşem mekandaydık. Gözlerimiz doldu; orada da gerçekten çok ama çok duygulandık. Sivas'ta kongrenin 106. yıl dönümü kutlama programları vardı. Güzel olan şeylerden biri de şu, kutlama programlarının içerisinde resmi protokol kutlama programlarına Afyon ADD’nin sergi açılışının da konulmuş olması çok önemliydi. Sonuçta devlet protokolü de bu işi önemseyip orada bizlere yer verdiler. Sonuçta Etem Tem demek bence Kocaetepe demek. Kocaetepe demek Afyon demek. Ki bence Kocaetepe dünyanın incisi kahramanlık destanımızın da birincisi diye düşünüyorum. Bizim dünyaya açılan penceremiz diye düşünüyorum. Dolayısıyla da bunun en iyi şekilde aktarılması, Afyonumuzun da tanıtılması açısından büyük katkısı olduğunu düşünüyorum.
SIRADA ANKARA VE BELÇİKA VAR
Kocatepe: Etem Tem Fotoğraf Sergisi’nin Samsun, Erzurum ve Sivas’ta sergilenmesi yeni bir durum. Başkentimizde de bu serginin açılması önemli.
Veli Cengiz: Ankara'da böyle özel bir gün olmasını düşündük. Örneğin 29 Ekim veyahut da 10 Kasım veyahut da 23 Nisan. Tabii ki 1’inci Meclis’te biz bunu açmayı düşündük. Kültür Bakanlığının sorumlu olduğu bölümler var 1’inci Meclis’ten ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin sorumlu olduğu bölümler var. Biz istedik ki Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin sorumlu olduğu makamları açalım. Çünkü Birinci Meclis o karanlık günlerin meclis yoluyla aşılabileceğini, halkın iradesinin orada konuşulabileceğini en güzel şekilde göstermiştir. O konuda da çalışmalarımız var.
İnşallah orada açacağız. Onu ayrıca duyuracağız. Bir de yurt dışı planımız var. Belçika’da hemşerilerimizin bol olduğu, yiğit insanların orada alının tereyle kendilerini kabul ettirdiği mekanlarda bu sergi yapacağız. Onun da çalışmaları devam ediyor. En kısa süreden onu duyuracağız. Ben en son şunu söyleyeyim Murat. Ben Nilgün Hanım döndükten sonra ben Samsun Valiliği'ne, Samsun Özel Kalemi'ni, Atatürk Düşünce Derneği ve İlkadım Belediye Başkanlığı'nı aradım. Daha sonra Erzurum Valiliği, Milli Eğitim Müdürlüğü ve Özel Kalemi'ni aradım. Sonra da Sivas'ın Valilik ve Özel Kalemi'ni aradım, ‘Bize bu sergiyi açarak gözümüzü açtınız, güzellikleri gözlerimize ve kalbimize yaşattınız. Bundan sonra da bu sergiyi istemek bizim anamızın ak sütü gibi hakkımız’ dediler. Biz de haklısınız dedik. İnşallah ömrümüz yettiğince ve hatta benim ömrüm demeyelim de artık dünya durdukça bu sergi devam edecek diyorum Murat.
“ESERLERİN HEPSİ BİRBİRİNDEN GÜZEL”
Nilgün Seçen: Ruhları, şan, mekanları cennet olsun Atamız’ın ve silah arkadaşlarının diyorum. Ve şöyle söyleyeyim, fotoğraf yarışmasındaki eserler iki kategoride yarışmaya alınıyor. Bir tanesi milli manevi değerlerimiz kahramanlıklarla ilgili olan fotoğraflar. Diğeri de Türkiye'mizin güzellikleri.
Tabii Türkiye'mizin güzellikleri derken sadece doğa güzellikleri değil, insan güzellikleri de var içerisinde ve bir taraftan o zorlu şartlarda yaşadıklarımızı unutturmayacak çok anlamlı, önemli eserleri görürken bir taraftan da insan olarak bizlere umut olan ya da ders veren eserleri de orada sergileme şansı oldu. Tabii ki bu eserleri biz seçmiyoruz.
Kimin dereceye gireceğini biz bilmiyoruz. Hatta en sonunda herkesle bir biz de öğreniyoruz. Çünkü bu işin profesyoneli federasyonda seçici kuru jürilik yapıyor. Bizim de ona müdahale etme gibi bir durumumuz söz konusu değil. Ama gerçekten eserlerin hepsi birbirinden güzel, anlamlı ve önemli
Bakmadan Geçme





