Mezopotamya anlayışı Avrupa’ya taşınacak

Afyonkarahisar Belediyesi, Kent Konseyi ve Genç Ensar Vakfı Afyon işbirliği ile düzenlenen “Dünya Tarihini Yeniden Düşünmek” isimli konferansı Kocaeli Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Tarihi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yardımcı Doç. Dr. Abdülkadir Macit verdi. Konferans programını organize eden Kent Konseyi Gençlik Meclisi Başkanı Talha Erdoğan ve Ensar Vakfı Şube Başkanı İbrahim Durgut dinleyicilere hitap etti.
GENÇLER ŞERRİ BERTARAF EDECEK
Konferans öncesi AKÜ İslami İlimler Fakültesi Araştırma Görevlisi Mustafa Can tarafından Kur’an-ı Kerim tilavetinde bulunuldu. Konferans programının açılış konuşmasını Kent Konseyi Gençlik Meclisi Başkanı Talha Erdoğan yaptı. Programın hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan; “Bizler Kent Konseyi Gençlik Merkezi olarak ilk gün; Bu yolda kararlı, heyecanlı ve bir o kadarda heyecanlı olduğumuzu söylemiştik. Elhamdülillah Afyonkarahisar’da tüm sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte bu kararlılığımızı bu inancımızı ve her daim heyecanımızı diri tutarak birçok güzel faaliyet ve organizasyona imza attık. İnşallah bundan sonra hep birlikte bir ve beraber olarak çok güzel faaliyetlere imza atacağımıza canı gönülden inanıyorum. Şu anda ülkemiz üzerinde, ümmet üzeride oynanan hain oyunları gerçekleştirmek isteyen şer odakları burada bulunan gençler olarak tıpkı 15 Temmuz’da olduğu gibi hep beraber bertaraf edeceğimize inanıyoruz. Şu anda Türkiye gençleri olarak bizler ülkemizi en güzel şekilde her yerde temsil etmenin onurunu yaşıyoruz. İnşallah daha sonra da ülkemizi gerek Türkiye’de gerek yurt dışında ülkemizi en güzel şekilde temsil edeceğiz” dedi.
KONFERANS BİRARAYA GETİRDİ
Ensar Vakfı Afyonkarahisar Şube Başkanı İbrahim Durgut, şube olarak Genç Ensar Afyon, Akademik Değerler Topluluğu, Afyonkarahisar Belediyesi, Kent Konseyi Gençlik Meclisi işbirliği ile organize edilen konferansta birarada olmaktan büyük mutluluk duyduğunu söyledi. Durgut, “Dünya Tarihini Yeniden Düşünmek” isimli konferansı veren Yardımcı Doçent Dr. Abdülkadir Macit’in Afyonkarahisar’da İslami İlimler Fakültesi ve Ensar Vakfı Şubesi’ne özverili katkılarda bulunduğunu kaydetti. İbrahim Durgut, konferans sonrası konser veren Grup Yürüyüş’ün daha önceki Afyonkarahisar ziyaretinde olumlu etkiler bıraktığını sözlerine ekledi.
KRİTİK OLAY İSLAMIN ZUHURU
AKÜ İslami İlimler Fakültesi’nde de görev yapan Kocaeli Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Tarihi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yardımcı Doç. Dr. Abdülkadir Macit, dünya tarihini etkileyen en önemli ve kritik olayın İslam’ın zuhuru olduğunu söyledi. Abdülkadir Macit, Hz. Muhammed (SAV) ile başlayan İslam tebliğinin dünya coğrafyasına yayılmasıyla bin senelik bir Pers İmparatorluğunun ortadan kaldırılacağını belirtti. Macit; “Böylece dinlerin tekrar tarih sahnesinde yer almasını beraberinde getirecek, ökümen alan diye ifade ettiğimiz Nil’den Amuderya’ya kadar olan insanlığın şehirleri, kadim uygarlıkları, insanlığın medeniyetlerini ortaya çıkardığı kadim havzaların bu zaman dilimi içerisinde İslamlaştığını, İslam toprağı haline gelmiş olduğunu görmüş olacağız. Bu durum dünya tarihinin Akdeniz havzasındaki söz konusu birikimine İslam’ın yerleşmesi ve günümüze kadar olan tarihin değişmemesi noktasında bir etkide bulunacaktır. Ancak bu ifade ettiğim özellik Avrupa merkezli bir tarih anlayışından baktığımızda göremeyiz. Biz bunu ancak kendi zaman algımızdan hareketle ifade edebilir ve ortaya koyabiliriz” diye konuştu.

KAVŞAK NOKTA MEZOPOTAMYA
Milattan önce 40 bin yılında dünya üzerinde büyük buzul çağı yaşandığını belirten Macit; “Bilime sadık kalarak konuşursak milattan önce 40 bin yılında dünya üzerinde büyük buzul çağı olmuştur. Milattan önce 10 binlere gelindiği zaman ise küçük buzul çağı olarak ifade edilen ve buzul çağının sona erdiği yani yeryüzünde yaşam alanlarının ortaya çıktığı dönem karşımıza çıkacaktır. Bu şekilde aslında beşeri coğrafya milattan önce 10 binlere gidildiği zaman yaşanılır insanlığın yaşayıp beşeri coğrafyanın ortaya çıkışını buzul çağı sonrası karşımıza getirecektir. Biz bu süreç içerisinde 2 ana göç yolunun insanlığın kavşak noktasını belirleyecek şekilde cereyan ettiğini ifade etmemiz icap ediyor. Bir tanesi Hindistan’dan kuzeye doğru Kafkasya’ya doğru olan insanlığın yolculuğudur. Kadim insanlığın göç hareketinin birinci noktasıdır. İkinci noktası ise Afrika ortalarından Mezopotamya’yı da geçip Orta Asya’ya doğru, kuzeydoğuya doğru olan yolculuktur. Biz Hz. Âdem ve Hz. Havva’nın yeryüzüne indirildiğinde nerede olduğuna dair 3 rivayeti kıstas olarak aldığımızda Arabistan coğrafyasının, Afrika’nın ve Nil coğrafyasının Hz. Âdem ve Hz. Havva’nın insanlığın bu coğrafyadan itibaren yeryüzüne yayıldığını düşündüğümüzde, bu coğrafyalardan göç hareketleri ile beraber milletlerin ve toplumların kavşak noktası Mezopotamya olacaktır” şeklinde konuştu.
UYGARLIK VE ÜRETİM MERKEZİ
Mezopotamya’nın dünya tarihinde toplumların zorunlu göç hareketleri çerçevesinde kaynaşıp, bir araya geldiği coğrafya olduğunu belirten Macit şöyle konuştu: “Biz Kur’an-ı Kerim’de ismi zikredilen 25 peygambere baktığımız zaman, bu 25 peygamberin Mezopotamya merkezli bu coğrafyaya gönderilen peygamber olduklarını görüyoruz. Bu coğrafyanın insanlığın kadim, ilk uygarlıklarını, ilk devletlerini, ilk şehirlerini, demiri ilk kullanmalarının, tarıma geçişlerinin yani insanlığın uygarlık üretiminin merkezi olaraktan görmüş olacağız.”
MERKEZ HEP MEZOPOTAMYA
Abdülkadir Macit, peygamberlerin insanların bir arada yaşama tecrübesini Mezopotamya coğrafyasında toplum olarak başkalarıyla nasıl yaşanılabileceği tecrübesini gösterdiğini aktardı. Macit; “Bu sadece Kur’an-ı Kerim’de ismi zikredilen 25 peygamber için zikredilecek bir husus değildir. Aynı zamanda şayet biz peygamber olduklarını iddia edersek ki iddiaların olduğunu söyleyelim, buradan Zerdüşt’ün çıktığı ve aslında medeniyetlerin kurulmasına öncülük yaptığı coğrafyalara baktığımız zaman yine karşımıza Nil, Afrika, Mezopotamya merkezli bir coğrafya çıkacaktır. O yüzden Mezopotamya farklı halkların katkılarının ve peygamberlerin kurucu unsur olarak saf bir toplum yerine farklı unsurların bir arada yaşadığı, bir arada medeniyetler ve uygarlıklar ortaya koyduğu merkezin adı olarak karşımıza çıkacaktır. Burada şüphesiz Mezopotamya’nın bu merkezi hususiyeti 18. asır itibariyle insanlığın vasatı olan, beşeriyetin havzası ve merkezi olan Mezopotamya merkezli bu anlayışın 18. asır itibariyle Avrupa’ya taşınmasının aslında bir sürecini içinde bulunan biz 21. yüzyıldaki insanlar görmüş oluyoruz” ifadelerine yer verdi. Konferansın ardından Grup Yürüyüş sahne aldı. Konferansı; Belediye Başkanı Burhanettin Çoban, AKÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Mehmet Karakaş ve Prof. Dr. İsa Sağbaş, Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şuayyip Özdemir öğretim elamanları, öğrenciler dinledi. >> Burcu AYDIN’ın Haberi