Mezuniyet Töreni'nde Dikkat Çekici Sözler: Vakit Köklerimizi Tekrar Bulma Vaktidir

Atatürk Kongre Merkezinde (AKM) gerçekleştirilen üç törende öğretmen adayları kep attı. Törene AKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Peker, Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Mehmet Erkol, Fen Bilimleri Eğitimi̇ Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ersin Kıvrak, Yabancı Diller Eğitimi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Fatih Güngör ile AKÜ öğretim elemanları, öğrenciler ve aileleri katıldı.

Tören; Fen Bilgisi Öğretmenliği dönem birincisi Hatice Kübra Özen, Yabancı Diller Eğitimi dönem birincisi Damla Şen, Eğitim Fakültesi dönem birincisi ve İlköğretim Matematik Öğretmenliği dönem birincisi Abdülkadir Eriş’in mezuniyet konuşmaları ile devam etti. Dönem birincilerinin konuşmalarının ardından Yabancı Diller Eğitimi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Fatih Güngör konuşmasını yaptı. Güngör, Yabancı Diller Eğitimi Bölümü olarak ilk mezunları geleceğe uğurladıklarını ifade etti. Güngör, “Bu sadece bir mezuniyet töreni değil; aynı zamanda dört yıl boyunca emekle, özveriyle ve inançla örülmüş bir yolculuğun taçlandığı çok özel bir gündür. Yeni kurulan bir bölüm olarak, bu yola büyük bir sorumlulukla çıktık. Sadece üç öğretim üyesi, bir öğretim görevlisi ve bir araştırma görevlisiyle kurduğumuz küçük ama güçlü akademik ailemiz, kısa sürede büyük başarılara imza atmaya başladı” diye konuştu.

“Vizyon kazandırmayı amaçladık”

Yabancı Diller Eğitimi Bölümünde dört yıl boyunca 67 Erasmus hareketliliği gerçekleştirdiklerini söyleyen Güngör, şunları söyledi:

“Öğrencilerimiz, Erasmus Öğrenim ve Staj Programları sayesinde öğrenim sürelerinin bir kısmını yurt dışında tamamlama fırsatı buldular. Tamamen İngilizce olan eğitim dilimiz, uygulamayı önceleyen özgün müfredatımız ve ikinci sınıftan itibaren başlayan okul gözlemleriyle öğrencilerimizi yalnızca iyi bir öğretmen olarak değil; aynı zamanda pedagojik bilgiyle donanmış, yaratıcı, eleştirel düşünebilen, kültürler arası farkındalığa sahip, teknolojiyi etkili kullanabilen ve dünyadaki gelişmeleri yakından takip edebilen bireyler olarak mezun ediyoruz. Kariyer günleri, sosyal etkinlikler ve yurt dışından gelen konuk akademisyenlerin verdiği derslerle yalnızca akademik değil, aynı zamanda insani ve kültürel açıdan da zengin bir eğitim ortamı sunduğumuza inanıyoruz. Bizler yalnızca bilgi değil; aynı zamanda vizyon kazandırmayı da amaçladık.”

Fen Bilimleri Eğitimi̇ Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ersin Kıvrak ise 4 yıl boyunca emek verilen İngilizce, Matematik ve Fen Bilimleri Bölümü öğrencilerinin mezun olduğunu ve bu ayrılışın, hüzünle karışık bir gurur verdiğini belirtti. Kıvrak, “Kıymetli öğrencilerimiz, eğitim hayatınızı bugün alacağınız diploma ile taçlanacak ve öğretmen olacaksınız. Bugüne kadar birçok diploma aldınız ve bu diplomalar bugün buraya gelmenize vesile oldu. Bugün alacağınız diploma ise hayat boyu size arkadaşlık edecek ve size yol gösterecektir. Eğitim hayatınızda bugün bu tören ile nihayet bulsa da öğrenme hayatınız bir ömür boyu devam edecektir” ifadelerini kullandı.

Son yıllarda matematik ve fen bilimlerine olan ilginin azaldığını kaydeden Kıvrak, konuşmasına şöyle devam etti:

“Halbuki bu matematik ve fen bilimleri bilim ve teknolojinin temelini oluşturmaktadır. Bilgisayar ve yazılım, yapay zeka, havacılık ve uzay teknolojileri, biyoteknoloji, tıp ve diğer sağlık bilimleri alanlarının temellerini matematik ve fen bilimleri oluşturmaktadır. Bu alanlar ülkemizin geleceğini belirlemede büyük bir paya sahiptir. Öğretmen olduğunuzda ülkemizi bilim ve teknolojide ileri götürmek için öğrencilerinize matematik ve fen bilimlerini sevdirmeniz öncelikli göreviniz olmalıdır. Bu görevi başarmak için her zaman kendi bilgi ve tecrübenize güvenmelisiniz. Çünkü bu yeteneği burada öğrencilerimize hocalarımız yoğun bir ilgiyle verdiler.”

AKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Peker ise yılların çabuk geçtiğini ifade ederek “4 yıl önce buraya geldiğinizde bir an önce okulu bitirmek istiyordunuz, işte bitti. Yıllar çabuk geçiyor; ilkokul, ortaokul, lise ve üniversite derken 4 çarpı 4’ten mezun oluyorsunuz. Yıllar hızla akıp gitmekte önemli olan bu yıllarda heybenizde neler biriktirdiğiniz” dedi.

İnsanın hayatını tercihlerinin şekillendirdiğini belirten Peker, “İlkokul, ortaokul ve lise yıllarında bu tercihlerde daha çok aileler etkili oluyor. Sonra ailenizle birlikte tercihte bulunarak üniversiteye geliyorsunuz. Bu tercihler sadece sınav tercihlerinden ibaret değil. İnsan hayatı boyunca doğru ile yanlış arasında, iyi ve kötü arasında, güzel ile çirkin arasında, faydalı ve zararlı arasında, adalet ile zulüm arasında sürekli tercihler yapıyor. Doğrunun, iyinin, güzel ve faydalı olanın adaletin tercih edilmediği durumlarda insanın karşısına sorunlar çıkıyor. İşte bu sorunlarla karşılaşmamak için tercihleri doğru yapmak gerekiyor” diye konuştu.

Konuşmasının devamında Filistin’de yaşanan zulme değinen Peker, şunları söyledi:

“Tarihe bir bakın; 1516 yılında, Yavuz Sultan Selim’in Mısır seferi sırasında Osmanlı hakimiyetine giren Filistin, 1917 yılında bizden çıkıyor. 100 yıl sonrasında 2017 yılında Amerika Birleşik Devletleri, Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıyor. 1948 yılından beri zulüm altında olan Filistin, belki de en fazla zulmü son yıllarda yaşıyor.

 Bugün siz üniversiteden mezun olurken son 590 günde 10 binin üzerinde öğrenci, 1000 civarında öğretmen olmak üzere toplamda 55 bine yakın insan ki bunların üçte biri çocuk, İsrail tarafından katledildi. Bütün dünya bu zulmü sadece seyrediyor. 9 gün sonra İstanbul’un fethinin 572. yıl dönümünü kutlayacağız ama sadece kutlayacağız. Eğer bizler, Sultan Fatih’in izinden gitmiş olsaydık bugün süper güç olarak anılan devletlerin yerinde biz olacaktık. Dünyada akan kan ve gözyaşının yerine adalet ve merhamet hakim olacaktı. Ama bir yerlerde bir şeyleri biz yanlış yaptık. Sahip olduğumuz temel değerlerimizi yitirdik.

Hak, adalet, merhamet, azim ve sebat gibi değerlerimize sahip çıkmış olsaydık bugün yaşanan pek çok olumsuzluklar yaşanmamış olacaktı. Filistin’de, Doğu Türkistan’da ve dünyanın diğer yerlerinde zulüm olmayacaktı. Her şey bizden öncekiler ve bizler yaşarken oldu. Hepimiz eğitimin içindeyiz. Nasıl bir müfredat uygularsanız öyle bir gençlik yetiştiriyorsunuz. Nasıl bir gençlik yetiştiriyorsanız da öyle bir gelecek buluyorsunuz. Unutmayın ki kökleri güçlü olan ve kökleri ile bağı kopmamış ağaçlar ayakta kalabilir. Vakit, kendi köklerimizi tekrardan bulma ve kendi köklerimizden beslenerek bu ağacı yeniden yeşertme vaktidir. Bu da siz değerli öğretmenlerimizin yetiştireceği nesillerle mümkün olacaktır.”

Öğrencilere son bir ödev veren Peker, “Vakit kendi köklerimizi tekrardan bulma ve kendi köklerimizden beslenerek bu ağacı yeniden yeşertme ve geleceğimizin neslini inşa etme vaktidir. Size son bir ödev; Grigory Petrov’un İdeal Öğretmen kitabını okumanızı tavsiye ediyorum. Hayatınız boyunca idealist öğretmen olmaktan vazgeçmeyin” şeklinde konuştu.

Konuşmaların ardından tören mezun öğrencilerin temsili diplomalarını alması ve kep atmasıyla sona erdi.