• Haberler
  • Gündem
  • MHP Lideri Devlet Bahçeli: Kim Ki Terörsüz Türkiye'den Rahatsızsa Bir Acziyet İçindedir

MHP Lideri Devlet Bahçeli: Kim Ki Terörsüz Türkiye'den Rahatsızsa Bir Acziyet İçindedir

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli, MHP Grup Toplantısı'nda Terörsüz Türkiye'den Gazze'ye kadar pek çok konuda gündem oluşturacak açıklamalar yaptı

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli, MHP Grup Toplantısı’nda önemli mesajlar verdi. Cumhuriyet Halk Partisi’nin 1 Ekim 2025 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılış törenini boykot etmesine dikkat çeken Bahçeli, “Türkiye Büyük Millet Meclisi demokrasinin can damarıdır. Türkiye Büyük Millet Meclisi devletimizin kurucu temelidir. Hâsılı kelam Türkiye Büyük Millet Meclisi Türk milletinin ta kendisidir. Milletin verdiği vekâlet görevini demokrasi ahlakına ve tarihsel anlamına müzahir şekilde taşımak ve temsil etmek bu kutlu çatı altında bulunan her milletvekilinin başlıca sorumluluğudur. 

Türkiye Büyük Millet Meclisi, boykot ve protestolara sahne olacak, ucuz ve uçuk ayak oyunlarına alet edilecek; egoları şişkin, hırs ve ihtirasları kabarık siyasi tufeylilerin tahrip ve tahriklerine maruz kalacak bir yer değildir. Yeni yasama yılının açılış oturumuna sudan bahaneleri ileri sürerek katılmayan, Sayın Cumhurbaşkanımızın konuşmasına tahammülsüzlüğün yanında aziz milletimizin iradesine saygısızlıkta üst bir faza geçen Cumhuriyet Halk Partisi gene baltayı taşa vurmuştur.Dipsiz çelişkilerde bocalayan CHP gafil cüretkarlığıyla yanlışı savunacak basit ve bayağı gerekçelere sığınmayı, devamında bunlarla avunmayı tercih etmiştir.

Elbette kendi düşenin ağlamaya, dövünmeye, sızlanmaya hakkı yoktur. Cumhuriyet Halk Partisi’nin sadece Sayın Cumhurbaşkanımızı, sadece Meclis’imizi değil, esasen Türkiye’yi ve Türk milletini yok saydığı ortadadır. İnanıyorum ki bu seviyesizliğin demokratik sonuçlarına da eninde sonunda katlanacaktır” dedi.

İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜMDEN BAŞKA YOL KALMADI

İsrail’in Gazze’de uyguladığı soykırımı da gündeme taşıyan MHP Lideri Bahçeli, “İsrail Filistin arasında bir an önce ateşkes ilan edilmeli, Siyonist barbarlık işgal ettiği topraklardan çekilmelidir. Batı Şeria’nın ilhak emelleri de ateşe benzin dökmekten farksızdır. Gazze’yi unut, Batı Şeria’yı tut aldatmacasına kanacak kimse yoktur. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda İspanya Başbakanı, tarih sessiz kalanları yargılayacak demişti. Ve haklıydı. Kolombiya ve Endonezya Cumhurbaşkanları Filistin’i savunmak için askeri güç kullanımını ve sevkiyatını önermişlerdi. Ve insanlık hafızasına altın harflerle kazınmışlardı.

Ne yazıktır ki, ne gariptir ki, 57 İslam ülkesinden birisi de bu denli kararlı ve mert duruşu göstermemiş, gösterememiştir. Önde çocuklar ölürken, arkada siyasi ve ekonomik işbirlikleri kurmak ne İslami, ne insani, ne de ahlakidir. Akan kan durmalı, Gazze’nin Gazze’lilere ait olduğu herkesçe kabul edilmelidir. İki devletli çözümden başka yol kalmamıştır” ifadelerini kullandı.

TERÖRSÜZ TÜRKİYE MİLLİ VE TARİHİ BİR HEDEF

Bahçeli, konuşmasında Terörsüz Türkiye vurgusu da yaparak şu değerlendirmelerde bulundu:

“Terörsüz Türkiye takip ve temini devlet politikasına dönüşen milli ve tarihi bir hedeftir.
Bu muteber hedefin can alıcı noktası iç barış ve huzur ortamının sağlam ve sağlıklı esaslara bağlanmasıdır. Türk ve Türkiye Yüzyılı; aynı zamanda barış, huzur ve kardeşlik yüzyılıdır. Kim ki Terörsüz Türkiye’den rahatsızsa bir kuraklık, bir karanlık, bir acziyet içindedir.
Bu hedef soysuz bir çağdaşlığın fevkinde çağlar üstüdür. Sırtını statükoya dayayarak bulanık dönemlere hapsolanların aksine devirler üstüdür. 1,5 asırdır süregelen küresel emperyalist komplolar, vatanımız ve milletimiz aleyhinde devrede olan karanlık kampanyalar inşallah tasfiye edilecektir.

Hedef büyüktür, taviz, tehir ve teslimiyet ise asla yoktur. Eğmeden bükmeden söylemeliyim ki, PKK’nın kurucu önderliği elini taşın altına koymuştur. 27 Şubat Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’nın hitamında PKK 12 Mayıs’ta silah bırakmış ve örgütsel varlığını lağvetmiştir.
11 Temmuz’da bir grup PKK’lı silahlarını yakmıştır. Ne var ki Suriye’nin kuzey doğusunda tesir alanı bulunan SDG/YPG henüz silah bırakmamış, 27 Şubat İmralı çağrısına riayet etmemiştir.
Halbuki İmralı’nın çağrısı PKK’nın yanı sıra bölücü terörün tüm bileşenlerini kapsamaktadır. En azından bizim anladığımız böyledir, yorumumuz bu doğrultudadır. Beklentim şudur: PKK’nın kurucu önderliği SDG/YPG’ye direkt aynı mahiyet ve muhtevada bir çağrıda bulunarak, Şam yönetimiyle imzalanan 10 Mart tarihli mutabakata uyulmasını istemelidir. Terörsüz Türkiye, tereddütsüz Türkiye’dir. Terörsüz Türkiye, güçlü ve güvenli Türkiye’dir. Terörsüz Türkiye, muasır ve müreffeh Türkiye’nin müjdesidir. Terör sorununu çözeceğiz, bölücülük damarını kesip atacağız. Siyasi, ekonomik ve hukuksal reformlarla toplumsal ahenk ve adaleti inşallah tam manasıyla inşa edeceğiz. Şehit ailelerimiz kaygılanmasın. Gazilerimiz korkuya kapılmasın. Onların başlarını kesinlikle öne eğdirmeyeceğiz. Pazarlık içinde değiliz. Al-ver sürecine tamamıyla kapalıyız.

Türkiye’nin egemenlik hukukunu, Cumhuriyet’in kurucu ve kuruluş felsefesini zayıflatacak hiçbir yanlışın içinde Cumhur İttifakı olarak yer almayız, alamayız, almayacağız.”

Kocatepe Gazetesi - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme