'Muhalefet Dizayn Ediliyor Mu' Sorusuna DP Lideri Uysal Ne Cevap Verdi?
Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Afyonkarahisar'da düzenlediği basın toplantısında muhalefet ile ilgili çarpıcı bir değerlendirmede bulundu
Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Afyonkarahisar’da Reisoğlu Konağı’nda düzenlediği basın toplantısında, kendisini yakından tanıyan gazeteci Mehmet Abdioğulları’nın “Muhalefet dizayn ediliyor mu” sorusuna net bir cevap verdi.
DP Lideri Uysal, 1980 Darbesi’nin ardından uygulanan Siyasi Partiler Kanunu’nun, buna bağlı olarak derneklerin çalışma usüllerinin yanlış olduğuna dikkat çekerek “1994 yılından itibaren Sayın Tayyip Erdoğan bir siyaset yapma usulü icat etti.
Eğer Türkiye'de başbakanlığa talip olacaksanız, cumhurbaşkanlığIna talip olacaksanız kamu kaynaklarından 3-5 milyar doları organize edeceksiniz. Şimdi daha ileri bir tabir kullanırdım ama onu da kullanmıyorum. Kızıyor, Tayyip Erdoğan. Sayın İmamoğlu'na kızıyor, bu sistemi ben icat ettim diyor, bu sistemi bana karşı kullanamazsın diyor.
Nezaketli bir şekilde o kadar söylüyorum. Siyasetin finansmanından başlayarak bu siyasi partiler düzeni, vatandaşın iradesinin neticeyi değiştirmeye etki edecek bir usule kavuşmadığı bir gerçek” dedi.
DP Genel Başkanı Uysal, değerlendirmesine şöyle devam etti:
“BUNLAR GİTSİN, AYNI USÜLLE BEN YAPAYIM” REKABETİ
“Sistemin içindeki ana aktör bütün siyasi partiler, çark döndükçe herkesin payına bir şey bırakılıyor. Üç büyük kulüp, Trabzon mevzubahis olursa bir araya geliyor. Bursaspor şampiyon oldu, Bursaspor mevzubahisi olursa Trabzon da onlarla bir araya geliyor. Türkiye'de siyaset de böyle. Muhalefet dizayn ediliyor mu? Büyük ölçüde dizayn ediliyor. Türkiye'de milletin önüne çıkıyoruz, vatandaşla bir akitleşme yapıyoruz. Benim programım bu, iddiam bu, şu değerler, şu prensipler, bu idealler temelinde siyaset yapıyorum. Bana güven oy ver diyoruz, oy alıyoruz. Sonra gidip onu tam tersi icraatla tercihlerde bulunuyoruz. Türkiye'deki demokratik meşruiyetin yok edildiği böyle bir çizgi var.
Siyasetin merkezi biraz Ankara'dan İstanbul'a kaydı. Son yirmi yılda siyaset eli ile üretilmiş rant, ekonomik büyüklük siyasetin siyasi değerler, ölçüler temelinde aklının karar almasını engellediğini görüyorum. Ve bu yapıdan Türkiye'nin bir yere evrileceği kanaatinde değilim. Bunlar gitsin, bunların yaptığı usulle biz yapalım, rekabeti arasında siyaset Türkiye'de sıkışmış durumda. Bunun dışındayız çok şükür. İtiraz ediyoruz. Bu gidişatla iktidarları değiştirseniz de bir şey olmaz. Olan yine vatandaşımıza olur.”
Bakmadan Geçme





