• Haberler
  • Genel
  • Namazı kılan Allah’la beraberdir – Kocatepe Gazetesi

Namazı kılan Allah’la beraberdir – Kocatepe Gazetesi

AKÜ İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Remzi Kaya, din görevlilerine hitaben verdiği konferansta namazın en büyük zikir, en büyük tarikat ve en büyük ibadet olduğunu söyledi. Kaya, namaz kılmanın kul için Allah ile beraber olma hali olduğunun da altını çizdi Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Remzi Kaya, Camiler ve [&hellip]

Namazı kılan Allah'la beraberdir

AKÜ İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Remzi Kaya, din görevlilerine hitaben verdiği konferansta namazın en büyük zikir, en büyük tarikat ve en büyük ibadet olduğunu söyledi. Kaya, namaz kılmanın kul için Allah ile beraber olma hali olduğunun da altını çizdi

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Remzi Kaya, Camiler ve Din Görevlileri Haftası doğrultusunda namaz hakkında din görevlilerine konferans verdi.
ALLAH VE RESULÜ
SÖZÜNDEN DÖNMEZ
Müftülük salonunda dün öğleden sonra gerçekleştirilen program İsmail Mahallesi İmam Hatibi Halil Genç tarafından gerçekleştirilen Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Din görevlilerinden oluşan Nida İlahi Grubunun dinletisi sonrası İl Müftüsü Şükrü Kabukçu tarafından açılış konuşması yapıldı. Sinevizyon gösteriminin ardından, AKÜ İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Remzi Kaya, namazın Müslümanlar’ın hayatında ki yeri ve önemine yönelik konferans verdi. Allah’ın vaadinden dönmeyeceğini, Peygamber Efendimizin (SAV) sözünden dönmeyeceğinin altını çizen Prof. Dr. Remzi Kaya, Kur’an’ın her neyi diyorsa gerçekleştiğini ifade etti. Her inançlı insanın kendisine çeki düzen vermesi zaruriyetine dikkat çeken Kaya; “Kendimize soralım, Biz ahirette Allah Resulü ile beraber olmak istiyor muyuz? Allah’ın cemalini görmek istiyor muyuz? Müminlerle beraber olmak istiyor muyuz? Cevap evet ise ayetleri değerlendirmek gerekiyor” dedi.
ALLAH İSLAM DİNİNDEN RAZIDIR
Hz. Adem A.S’den itibaren Allah Celle Celalüh Hz’nin gönderip razı olduğu beş dininin geldiğini kaydeden Prof. Dr. Remzi Kaya, bunların tümünü İslamiyet’in kapsadığını dile getirdi. Bunların dışında Alla Celle Celalüh Hz’nin başkaca bir din göndermediğini belirten Kaya; “Araf Suresi 172. ayet, Rum Suresi 30. ayet, Tevbe Suresi 33. ayet, Fetih Suresi 28. ayet, Sad Suresi’nin 8-9, Ali İmran Suresi’nin 13. ve 19. ayetlerinde Allah’ın başkaca bir din göndermediği yer almaktadır. Allah Yahudilik, Hristiyanlık, Mecusilik diye bir din göndermemiş. Din alanlarının sahtekarlığı, dünyayı ahirete tercih etmeleri, Allah, Peygamber sevgisi önüne dünya hayatını öne geçirmelerinden dolayı böyle din isimleri verilmiştir. Allah’ın razı olduğu, hoşnut olduğu hak din tevhid dinidir, İslam dinidir” diye konuştu.
İLAHİ DİNLERİN ORTAK
ANAHTARI NAMAZ
İlahi dini gönderenin Allah olduğunu, Allah dışında hiç kimsenin bir din gönderme şansı olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Remzi Kaya, bazı kitaplarda semai yada semavi din şeklinde ifadelerin yer aldığına değindi. Bu ifadelerin kesin olarak yanlış olduğunu kaydeden Kaya; “Ya ilahi hak dindir ya da batıl dindir. Ya Allah’a dayanır ya da şeytana dayanır. Allah’a dayanan din ilahidir. İlahi dinin dışında hak din sözkonusu değildir. İlahi dinin temelini Allah Celle Celalüh Hz Hac Suresi ayetlerinde şöyle hatırlatıyor; ‘Allah Hz. Adem’den itibaren La İlahi İllallah diyen herkese Müslüman ismini veriyor. Konferans sonrası tefsirine bakarsanız bunu görürünüz. Bütün ilahi dinler de Hz. Adem’den beri Allah ile beraber olmanın tek bir şartı vardır. O da namaz, namaz, namazdır” şeklinde konuştu.
İLAHİ DİNİN TEMELİNDE
MESCİD VAR
AKÜ İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Remzi Kaya, namazın kul için en büyük zikir olduğunu söyledi. Namazın en büyük tarikat, en büyük ibadet olduğunu belirten Kaya, namazın İsmail Hakkı Bursevi Hz’nin ifadesine göre, “miraca çıkıp inme” olduğunu ifade etti. Tüm peygamberler de namazın varlığına dikkat çeken Kaya; “Kabe’nin ilk inşaatı Hz. Adem A.S’dır. İkinci inşaatı Hz. İbrahim A.S’dır. Kudüs’te Mescid’i Aksa’nın inşaatı Süleyman A.S’dır. İsa A.S’a soru sorduklarında ‘Allah bana hayatta bulunduğum sürece namaz kılmayı, zekat vermeyi emretti. İlahi dinlerin temelinde kilise yok. Sinegog, manastır yok. İlahi dinlerin temelinde mescid, mabet, camii vardır. Allah ile birlikte beraber olma var. Klise, sinegon, havra gibi yerlerde yapılan hiçbir ibadeti Cenab-ı Allah ibadet olarak değerledirmiyor” ifadelerini kullandı.
SERVET ŞÖHRET ŞEHVET
YOLDAN ÇIKARIR
İslam’a vurulacak en büyük darbenin insanları mescidlerden, camiilerden uzaklaştırmak olacağını söyleyen Remzi Kaya, Allah’ın bütün peygamberleri kendisine kul olmaları ve tağlut denilen beladan sakınılması için gönderdiğini dile getirdi. Kaya şu ifadelere yer verdi: “Allah’ın dinine, İslam’ın yaşantısına, Müslümanların birlik ve beraberliğine karşı çıkan, cehenneme götüren yolun savunucularının hepsinin yoluna Allah Celle Celalüh Hazretleri tağlut ismini veriyor. İlahi kerimatullah olan ilahi nizamın karşısına çıkan herşey şeytanın ve şeytanın istediği yola Allah tağlut ismini vermiştir. Her Cuma da söylüyoruz, ‘Allah adaleti emreder. İhsanı emreder, yardımlaşmayı emreder.’ Şeytan ve yoldaşlarının istedikleri üç temel şey; İnkar Allah’ın dinine karşı çıkma. Fuhuş ve zulüm. Nerede inkar, nerede fuhuş varsa, nerede zulüm varsa onun asıl sebebi şeytandır. Allah hepimize adalet, ihsan ve yardımlaşmayı emrediyor. Allah’tan, ibadetten, namazdan alı koyan üç temel esas vardır. Bunlar; Servet, şöhret ve şehvettir. Bu üç temel şey hocamızı da, hacımızı da, Müslüman’ı da yoldan çıkaran üç şeydir.”
REHBER KUR’AN VE SÜNNET
Servet, makam ve kadın erkek ilişkilerinin Müslümanlar’ı yoldan çıkaran üç unsur olduğunu söyleyen Prof. Dr. Remzi Kaya, Allah’ın mescidleri ve Allah’ın rızasının kul için esas unsurlar olacağını vurguladı. Kız öğrencilerle aynı sınıfı paylaştığı gerekçesiyle Kur’an okumak istemeyen bir öğrencisini 10 gün boyunca iknaya çalıştığını, bu öğrencinin eğitimine medrese de devam etme kararı alıp kaydını aldırdığını anlatan Kaya şunları söyledi: “Odam da ağladım. Çünkü sözünü ettiğim öğrencime Kur’an-ı öğrenmenin yanında gelecekte öğretici olacağını, tebliğ edeceğini, bu nokta da karşısında kız çocuklarının da erkek çocukların da olacağını, bunu Hz. Peygamber’den daha iyi bilemeyeceğini, bizlerin bu işin hocaları olduğumuzu söyledim. Bir hafta süre ile yalvardım. Bana, ‘Hayır hocam kızların yanında Kur’an okumak haramdır.’ dedi ve medrese de okumak üzere kaydını aldı. Allah Resulü, ‘Yahudiler Allah’ın helal dediğini haram yapmadı mı?’ demiştir. Tevrat’ta faizle ilgili dört tane ayet var. Bunun üç tanesinde faiz haram, bir tanesinde Yahudiler’in dışında herkesten almak helal olarak geçiyor. Hristiyanlar da, Papazlar da aynı hatayı yapmadı mı? Bu durum da Papazlar’ı Rab olarak tanımadır. Buradan şunu çıkarıyoruz. Ey Dekan, Ey Müftüler, Ey Yardımcıları ve Hocalarımız; Kur’an ve sünnette olmayan bir şeyi karizmayı çizmek için bu budur budur der isek, halkta onu irdelemeden yerine getirecek olursa o zaman vay bizim halimize.”
HOCANIN MESAİ MEFHUMU OLMAZ
AKÜ İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Remzi Kaya, din adamları olarak kendilerinin Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer’in yaptıkları gibi her akşam yatsı namazından sonra sığa çekmek mecburiyetinde olduklarını söyledi. Namazın en büyük zikir olduğunu tekrarlayan Kaya şöyle konuştu: “Ben de dahil olmak üzere bazen namaz kıldıktan sonra düşünüyoruz. Ben hangi rekatte ne okudum? Bu kalbin üzerine kara lekeler çökmüş olduğu anlamına gelir. Derhal tevbe istiğfar ederek kendimize gelmek mecburiyetindeyiz. Rahmetli hocam bana aynen şu ifadeyi kullanmıştı, ‘İslam’ı tebliğ eden hoca efendi saate ve güneşe bakmaz. Bu mesai saatini asla göz önüne almamak demektir.” >> Burcu AYDIN’ın haberi

Kocatepe Gazetesi - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme