'Öğrenmek İsteyene Bilgi, Öğretmek İsteyene Muhatap Önemlidir'
Rahmiye Sare Palalı Teknik Kolejinin Kariyer Günleri etkinliğine konuk olan Afyonkarahisar Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Merih Karayol, 'Öğrenmek isteyen için bilgi kıymetlidir. Öğretmek isteyen için de muhatap önemlidir.' dedi.
Afyonkarahisar Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Merih Karayol, Kariyer Günleri etkinliğinde Rahmiye Sare Palalı Teknik Koleji öğrencileriyle Organize Sanayi Bölgesi Konferans Salonu’nda bir araya geldi.
OSB Konferans Salonunda gerçekleştirilen etkinliğe; Afyonkarahisar Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Merih Karayol, Rahmiye Sare Palalı Teknik Koleji Kurucusu Önder Artuk, Okul Müdürü İbrahim Çakal, Genel Koordinatör Ömer Mürsel Bilik, Müdür Yardımcısı Emrah Murat ve çok sayıda öğrenci katıldı.
“NİTELİKLİ ELEMANA İHTİYAÇ HER GEÇEN GÜN ARTIYOR”
Programın açış konuşmasını Rahmiye Sare Palalı Teknik Koleji Okul Müdürü İbrahim Çakal yaptı. 11 yıldır düzenledikleri kariyer günlerinin öğrencilerin kişisel ve mesleki gelişimine katkı sunduğunu belirten Çakal, “11 yıllık eğitim-öğretim serüvenimiz boyunca düzenli olarak gerçekleştirdiğimiz kariyer günlerinin bir yenisine daha katılmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Gençlerimiz için hazırladığımız bu güzel atmosferin oluşmasında emeği geçen okul yöneticilerimize, kurucularımıza ve öğretmenlerimize teşekkür ediyorum. Bu tür etkinlikler, sizlerin hayat tecrübelerinizi artırmak, ufkunuzu genişletmek ve geleceğinizi inşa etmenize katkı sağlamak amacıyla gerçekleştirilmektedir.
Her anne ve baba, her dede ve nine, kendi yaşam tecrübelerini çocuklarına ve torunlarına aktarırken, onların geçmişte yaptığı hataların tekrar edilmemesi için nasihatlerde bulunur. Bugün burada yapılan da benzer bir çabadır. Anadolu Meslek Programı öğrencileri olarak mezun olduğunuzda ülkemizin hatta dünyanın en çok ihtiyaç duyduğu nitelikli teknik elemanlar arasına katılacaksınız.” dedi.
“DEĞERLERİN BİLİNCİNDE DURUŞUNUZU KORUYUN”
Mesleki yetkinliklerin geliştirmesinde öğrencilerin karakterini sağlam temellere oturtmalarının çok kıymetli olduğunu kaydeden Çakal, “Bizler, yaratılanı yaratandan ötürü seviyoruz. İnsanoğlu, tüm mahlûkat içinde en değerli varlık olarak yaratılmıştır. Bu değerin bilincinde olarak yaşamalı, anne-babanızı, devletinizi ve milletinizi sözünüz, davranışınız ve duruşunuzla en iyi şekilde temsil etmelisiniz. Günümüz dünyasında nitelikli teknik elemana büyük bir ihtiyaç var. Doktorlar, mühendisler bir noktaya kadar yeterli olabilir; ama sanayi, üretim ve teknoloji alanlarında ahlaklı ve çalışkan teknik personele her geçen gün daha çok ihtiyaç duyuluyor.
Bu nedenle sizlerin hem mesleki yetkinliklerinizi geliştirmeniz hem de karakterinizi sağlam temellere oturtmanız çok kıymetlidir. Bu vesileyle, sizlere bugün hayat tecrübelerini aktarmak üzere bizlerle birlikte olan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürümüz Sayın Merih Karayol’a teşekkür ediyor; kendisinden alacağınız bilgilerin sizlere ilham ve yol gösterici olmasını temenni ediyorum.” diye konuştu.
“ÖĞRENMEK İSTEYENLE ÖĞRETMEK İSTEYEN BİR ARAYA GELMELİ”
Afyonkarahisar Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Merih Karayol, öğrencilerle buluşmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Kariyer Günleri etkinliğine gönüllü olarak katıldığının altını çizen Karayol, “Bu etkinliğe gönüllü geldik. Çünkü sizlerle paylaşacaklarımın bir yerlerde bir gence ışık tutabileceğine inanıyorum. Kısa bir konuşma yapmam rica edildi. Ama bende kendi kendime dedim ki, bu gençler o kadar sabırsız değil. Belki birlikte bir sohbet havasında, daha uzun ve daha keyifli bir vakit geçiririz. Bakalım kim haklı çıkacak? Şimdi size klasik kariyer konuşmaları gibi, şöyle yapın, böyle planlayın demeyeceğim. Onun yerine bir hikâyeyle başlamak istiyorum. Hepimizin yakından tanıdığı, Anadolu’nun bilge gülümsemesiyle tanıdığımız Nasreddin Hoca’dan bir hikâye.
Nasreddin Hoca medresede eğitim almış, bilgili, saygın bir kişiymiş. Ünü yayıldıkça bir köyün muhtarı kendisini davet etmek istemiş. Yanına birkaç kişi alarak Hoca'nın kapısını çalmış ve demiş ki: ‘Hocam, köyümüze gelip bize vaaz verir misiniz? Bize yol gösterici sözler söyler misiniz?’ Nasreddin Hoca: ‘Gelirim, ama bir şartla… Köy halkı bana yüz altın verirse, anlatırım.’ Muhtar ve yanındakiler şaşırır: ‘Hocam, bu nasıl söz? Allah’ın ayetleri parayla satılır mı?’ Nasreddin Hoca cevabı yapıştırır: ‘Ben gelin demedim, siz çağırdınız. Madem bu kadar anlatmamı istiyorsunuz, bir bedelini de vermelisiniz.’ Köy halkı önce bu isteğe çok anlam veremez ama sonra merak ağır basar. “Acaba yüz altınlık ne anlatacak?” derler. Herkes birer altın verip yüz altını toplar. Hoca köye gelir. Herkes heyecanla toplanmış.
Nasreddin Hoca kalabalığa sorar: ‘Ey cemaat, ne anlatacağımı biliyor musunuz?’ Herkes bir ağızdan: ‘Hayır, bilmiyoruz!’ Hoca: ‘Madem bilmiyorsunuz, o zaman anlatmam! der’ ve kürsüden iner, köyü terk eder. Köylüler şaşkın! Ertesi gün yeniden çağırırlar. Bu defa hazırlıklıdırlar. Hoca yine sorar: ‘Ne anlatacağımı biliyor musunuz?’ Bu sefer herkes: ‘Evet, biliyoruz!’ Hoca: ‘Madem biliyorsunuz, anlatmama gerek yok, der ve yine gider.’ Üçüncü gün, yeni bir plan yapılır. Kalabalığın yarısı ‘Evet’, yarısı ‘Hayır’ diyecek şekilde anlaşılır. Hoca yine aynı soruyu sorar: ‘Ne anlatacağımı biliyor musunuz?’ Kalabalıktan yarısı ‘Evet’, diğer yarısı “Hayır” der. Hoca son kez cevaplar: ‘Öyleyse bilenler, bilmeyenlere anlatsın!’ Ve gider. Şimdi bu hikâyede çok büyük bir ders var: Öğrenmek isteyen için bilgi kıymetlidir. Öğretmek isteyen için de muhatap önemlidir.” şeklinde konuştu.