Osmanlı Akıncı Beyi Evrenosoğlu Ali Bey Kimdir?
Osmanlı İmparatorluğu'nun Balkanlar'daki fetih ve yerleşme politikalarının en önemli askeri unsurlarından biri olan akıncı teşkilatının önde gelen isimlerinden biri, hiç şüphesiz Evrenosoğlu Ali Bey'dir. 15. yüzyılda Osmanlı Devleti'nin Rumeli'deki yayılmasında aktif rol oynayan Ali Bey, hem askerî başarıları hem de siyasi duruşuyla dönemin önemli figürlerinden biri olmuştur.
Özellikle Arnavutluk, Makedonya ve Sırbistan topraklarında yaptığı seferlerle tanınan Evrenosoğlu Ali Bey, Osmanlı’nın Balkanlar'daki varlığını kalıcı hâle getiren isimlerden biri olarak öne çıkar.
AKINCI GELENEĞİNİN MİRASÇISI: EVRENOS BEY’İN OĞLU
Ali Bey, Osmanlı’nın meşhur akıncı beylerinden Evrenos Gazi’nin oğludur. Evrenos Bey, Osmanlı’nın Rumeli’ye geçiş sürecinde en etkin rollerden birini üstlenmiş ve birçok kalenin fethine öncülük etmişti. Evrenos’un soyunun kökeni konusunda çeşitli görüşler bulunmakla birlikte, birçok tarihçi onun Türkleşmiş bir Bizans aristokratı olduğunu belirtmektedir. Özellikle Stanford Shaw ve Joseph von Hammer gibi Batılı tarihçiler, Evrenos’un Bizans kökenli bir prens ya da yerel bir yönetici olduğunu, sonrasında İslam’ı kabul ederek Osmanlı hizmetine girdiğini ifade etmektedir. Bu kökenden gelen Evrenosoğlu Ali Bey, babasının izinden giderek Osmanlı'nın Rumeli'deki askeri ve idari yapılanmasında önemli bir figür hâline gelmiştir.
SAVAŞLAR VE AKINLARLA GEÇEN BİR ÖMÜR
Ali Bey’in askeri kariyeri, genç yaşlarda başlamış ve özellikle Yıldırım Bayezid döneminde dikkat çekmiştir. Rumeli’deki akınlardaki başarısı nedeniyle, kendisine Ergiri (Gjirokastër) sancağı verilmiş ve Arnavut-ili uç beyliği ile ödüllendirilmiştir. Bu görev, Osmanlı'nın Arnavutluk üzerindeki hâkimiyetini pekiştirmek açısından büyük önem taşımaktadır.
1402 Ankara Savaşı sonrasında Osmanlı Devleti’nde başlayan Fetret Devri sırasında Ali Bey, önce Musa Çelebi’nin hizmetine girmiştir. Ancak babası Evrenos Bey’in tavsiyesiyle daha sonra Mehmed Çelebi tarafına geçmiş ve onun padişah olmasında etkili rol oynamıştır. Bu tutumu, onun yalnızca bir savaşçı değil, aynı zamanda siyasi dengeleri okuyabilen bir devlet adamı olduğunu da göstermektedir.
II. MURAD DÖNEMİ VE BALKAN SEFERLERİ
Ali Bey’in en etkin olduğu dönem, II. Murad’ın hükümdarlığı (1421–1451) olmuştur. Bu dönemde özellikle Arnavutluk, Makedonya ve Macaristan üzerine düzenlenen akınlarda önemli roller üstlenmiştir. 1430 yılında Osmanlı'nın eline geçen Selânik’in fethinde büyük yararlılıklar göstermiştir. Ardından 1432–1436 yılları arasında patlak veren Arnavut İsyanı, Osmanlı'nın bölgedeki en zorlu sınavlarından biri olmuştur. Ali Bey, bu isyanın bastırılmasında önemli görev üstlenmiş, Turahan Bey komutasındaki Osmanlı kuvvetleriyle birlikte hareket ederek isyanın sona erdirilmesini sağlamıştır.
BELGRAD KUŞATMASI VE İSKENDER BEY’E KARŞI SEFERLER
1440 yılında Osmanlı’nın Belgrad Kuşatması’na katılan Ali Bey, bu seferden istediği sonucu alamamış olsa da, Osmanlı’nın bölgedeki nüfuzunun artması yönünde etkin bir figür olmuştur. 1444 yılında Arnavutluk’ta isyan eden ünlü direniş lideri İskender Bey (Gjergj Kastrioti Skanderbeg) üzerine gönderilen Osmanlı kuvvetlerinin başında yine Evrenosoğlu Ali Bey bulunmaktaydı. Ancak bu dönemde Arnavut direnişi uzun yıllar sürecek bir mücadeleye dönüşmüştür.
FATİH DÖNEMİNDE SON SEFER: EFLAK
Ali Bey’in Osmanlı hizmetindeki son büyük askerî faaliyeti, Fatih Sultan Mehmed döneminde (1451–1481) gerçekleşmiştir. 1462 yılında düzenlenen Eflak Seferi’ne katılan Ali Bey, böylece II. Murad dönemindeki görevlerini Fatih devrine de taşımış ve Osmanlı’nın Balkanlar’daki politik sürekliliğine katkı sunmuştur.
ÖLÜMÜ VE TÜRBESİ
1462 yılından sonra tarihî kaynaklarda hakkında pek bilgi bulunmayan Evrenosoğlu Ali Bey’in, bu tarihlerde hayatını kaybettiği kabul edilmektedir. Mezarı, bugünkü Yunanistan sınırları içinde yer alan Yenice-i Vardar (Giannitsa) kentindedir. Türbesi hâlen ziyaret edilmektedir ve Osmanlı’nın Balkanlar’daki mirasının önemli bir sembolü olarak değerlendirilmektedir.
Bakmadan Geçme





