Osmanlı Tarihi'nin Utanç Verici Olayı

Osmanlı dönemi, toplumun bir kesimi tarafından büyük bir hayranlıkla anılırken, bir diğer kesim tarafından eleştirilmektedir. Eleştirenlere göre Osmanlılar, Türk örf ve adetlerini yeterince yansıtmamış bazı tarihi olaylar ise bu kişiler tarafından 'tarihin kara lekesi' olarak nitelendirilmektedir. Söz konusu olay da bu eleştirilen örneklerden biridir.

Tarih boyunca iktidar kavgalarına hep en büyük ev sahipliği eden Osmanlı Devlet’i, en şiddetli taht kavgasını 1’inci Mahmut zamanında görmüştür. Kimisi başka Padişahları kundakta ki kardeşine kadar katlettirdi diye onlar çok kötüydü dese de yine de bu olayın üstüne çıkamazlar. Gelin taht kavgaları nasıl vuku buldu memlekette.  Osmanlı İmparatorluğu, 17’inci yüzyıldan sonra başlıca reformlar yapmaya başlamış ve her gün ilerleyen düzene ayak uydurmaya başlamıştır. Bu durumda Osmanlı’da büyük bir çatlak açmış ve taht kavgalarının önünde ki engelleri kaldırmıştır.

Gerileme dönemi zamanlarında Osmanlı 1699 Yılında Karlofça Antlaşmasını imzalamıştır. Karlofça’nın imzalanması ile gerilimler çoğalmaya başlamış ve taht kavgaları artık gün yüzüne alenen çıkmıştır. Bu Antlaşma 3’üncü Ahmed’in tahtı bırakmasına sebep olmuştur. O tahttan inince yerine siyasi dehası ile 1’inci Mahmud çıkmıştır. 1’inci Mahmud’un tahta çıkmadan önce saray içinde yaptığı siyasi konuşmalar düzenin yanlış olduğundan şikayetçi olmasından kaynaklı hapis hayatına mahkum edildiğini bilmekteyiz. 1’inci Mahmud’un şansı ise tahttan inen amcasının çocuğu olmayışından dolayı tek haneden üyesi erkek kendi kalmıştır. 1’inci Mahmud tahta geçmesi ile önce sarayda sonra ise tüm topraklarında otoriteyi kurmuş ve her şeyi düzene sokmayı başarmıştır. Ülkede nizamı sağlarken yaptığı en önemli işlerden biri Payitahtta ortaya çıkmış olan Patrona Halil isyanını dizginleyip bastırmasıdır. Böylelikle ülkeye ve Payitahta huzur ortamı sağlamıştır. Bu huzur ortamını kurarken yaptığı askeri ataklarla zekâsını kanıtlamıştır. Bazı tarih kitaplarına göre taht kavgalarında hayatını kaybeden Sultanın acıklı hikayesi bu olaylardan sonra başlamaktadır.

Osmanlı Tarihi'nin Utanç Verici Olayı

Bir gün yorgun düştüğü için hastalanan ama ülkenin karmaşık durumundan dolayı zayıflık göstermemek için atıyla halkı selamlamaya çıkan Padişah, selamlama sırasında vücudu dayanamaz ve bayılıp attan düşer. Atından düşen Padişahın baygın olduğunu nedense kimse anlamaz ölmüş diyerek toprağa defnederler. Ve yerine ise 3’üncü Osman tahta geçer. Cenaze töreninden sonra imam dua etmek için mezarlığın başında beklerken mezardan sesler geldiğini fark eder. Sesleri duyunca önce korkar şeytanın vesvesesi sanıp duaları artırır. Ama hangi duayı okursa okusun seste ne bir azalma ne de bir kesilme olur. Bunun üzerine merak içinde mezara yaklaşır ve seslerin sahibi 1’inci Mahmuddur. Hemen koşturup ahaliye haber salmasına rağmen gelip kimse 1’inci Mahmud’un mezarına bakmamıştır. Zamanla söylentiler yayılmasını engellemek ve 3’üncü Osman’ın taht hırsından dolayı Osman, bir gece vakti imamın evine birilerini gönderip imamı öldürtmüştür.

Osmanlı Tarihi'nin Utanç Verici Olayı

Bu olay kimisine göre bir şehir efsanesidir. Kimisine göre kesinlikle gerçektir. O gün belki de o mezar açılmış olsa birileri devletten medet ummadan gidip bir şekilde padişahın mezarını açsa şuan durumlar çok daha farklı olabilir. Hani bir söz vardır ya ‘’her şeyi Devletten bekleme’’ diye işte o zaman için halk her şeyi devletten beklemektense kendi gidip olaya müdahele etseydi belki kendi refah ve huzur ortamları hiç bozulmayacaktı.

Kocatepe Gazetesi - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme