Pişmanlık olmadan tevbe olmaz! – Kocatepe Gazetesi
AKÜ İslami İlimler Fakültesi Dekan Yardımcısı Yardımcı Doçent Dr. Eyüp Sabri Fani, “Günah ve Tevbe” konulu sunumunda başta gençler olmak üzere günaha teşvik eden yaklaşımdan yakındı. Pişmanlık olmadan tevbenin olmayacağına vurgu yapan Fani, tevbe de pişmanlığın net şekilde yaşanıp tevbe alma da kararlılık şartlarının mutlak surette olması gerektiğini söyledi Ensar Vakfı Ramazan’da İkindi Sohbetleri programının [&hellip]
AKÜ İslami İlimler Fakültesi Dekan Yardımcısı Yardımcı Doçent Dr. Eyüp Sabri Fani,
“Günah ve Tevbe” konulu sunumunda başta gençler olmak üzere günaha teşvik eden
yaklaşımdan yakındı. Pişmanlık olmadan tevbenin olmayacağına vurgu yapan Fani, tevbe de pişmanlığın net şekilde yaşanıp tevbe alma da kararlılık şartlarının mutlak surette olması gerektiğini söyledi
Ensar Vakfı Ramazan’da İkindi Sohbetleri programının yedinci gün konuşmacısı AKÜ İslami İlimler Fakültesi Dekan Yardımcısı Yardımcı Doçent Dr. Eyüp Sabri Fani oldu. Fani, “Günah ve Tevbe” başlığında konuştu. Programın sunumunu Ensar Vakfı Şube Başkan Yardımıscısı Sohbet Programı Koordinatörü Prof. Dr. Mustafa Güler yaptı. Konuşma öncesi Kur’an-ı Kerim tilavetini Kız İmam Hatip Lisesi Müdürü Yaşar Karen gerçekleştirdi.
ANLAM
KAYMALARINA DİKKAT!
AKÜ İslami İlimler Fakültesi Dekan Yardımcısı Yardımcı Doçent Dr. Eyüp Sabri Fani, günah ve tevbe kavramının topluma, kişilere yabancı olmadığını belirtti. Günah ve tevbe kavramları ile ilgili olarak özellikle Kur’an-ı Kerimin perspektifini paylaşacağını söyleyen Fani; “Kur’an-ı Kerim de günah dediğimizde ne anlaşılması gerektiği üzerinde duracağım. Günah Türkçe bir kelimedir. Günah kelimesine Arapça olarak baktığımız da günahun olarak Kur’an-ı Kerim de geçtiğini görüyoruz. Bizim anladığımız günah ile Kur’an-ı Kerim de geçen günah kavramı aynı şey midir? Bazı anlam kaymaları var. Onlar üzerinde durmaya çalışacağım. Mesela Ahzap Suresi’nde günah kelimesinin geçtiği yer olarak seçtim. Bu sure de bizim toplum olarak anlayıp düşündüğümüz günah geçmiyor. Burada yapılan bazı hatalar var. Kur’an-ı kerim de, İslamiyet’te yer alan bir emrin ya da bir yasağın yapılmaması anlamında bir günah değil, yapılan bir hata olarak bunu söyleyebiliriz.” dedi.
TEVBE KONUSU SON DERECE ÖNEMLİ
Kebair ve zünup olan günahlar, seyyap olan günahlar olmak üzere ayırımdan söz eden İslami İlimler Fakültesi Dekan Yardımcısı Yardımcı Doçent Dr. Eyüp Sabri Fani, günah ve tevbe noktasında günahın insanın ayrılmaz parçası olduğuna değindi. Bir insanı ve Müslüman’ı günahtan azade düşünmenin mümkün olmadığına işaret eden Fani; “Tevbe konusu da son derece önemli. Ayrılmaz parçamız olan günaha yönelik değerlendirme de bir hadiste; ‘Nefsin kudretinde olan Allah’a yemin ederim ki, şayet siz günah işlemeyecek olsaydınız Allah Teala sizi yeryüzünden soyunuzu tüketir, sizi kaldırır, götürür, sizin yerinize günah işleyipte Allah’tan istiğfar dileyen varlıkları getirir. Onlar Allah’tan istiğfar diler, Allah’ta onları affeder.’ denilmektedir. Aslında günahla ilgili olan bir bakış açısı budur. Tabii bu günahı basite, hafife almak, demek ki günah bizim bir parçamızdır öyleyse biz bunu sürekli yapabiliriz gibi bir bakış açısı getirilmemesi gerekiyor. Biz vakaayı değerledirme noktasında bu hadisi şerifi değerlendirebiliriz.” diye konuştu.
TEVBE DE KARARLILIK ŞART
Yardımcı Doçent Dr. Eyüp Sabri Fani, günah ve tevbe hususunda Bakara Suresine bakıldığında sürecin Hz. Adem ve Hz. Havva ile başladığının görüldüğünü belirtti. İlk insan olan Hz. Adem’in Nebi (Peygamber) olması nedeniyle insanlarda bulunan tüm özelliklerin Onda’da olduğunu kaydeden Fani; “Hz. Adem işlediği günaha karşı tevbe ediyor. Günah ve tevbe kavramlarının ilk olarak değerlendirileceği ayet bu ayeti kerimedir. Hz. Adem bizim özelliklerimizi taşıyan ilk peygamber olarak bir yanlış yapıyor. Bir emrin gereğine göre davranmaması sonucu hatası sözkonusu. Buna karşılıkta Rabbimizden bazı sözler alıyor. Bunları kullanarak da tevbe ediyor. Hz. Adem, Allah’tan edindiği bazı kelimelerle pişmanlığını dile getiriyor. Allah-u Teala da buna mukabil O’nun tevbesini de kabul ediyor. Tevbe etmekle ilgili olarak kullanacağımız bazı formların olması lazım. Başta gençler olmak üzere insanlarımızı günaha teşvik eden yaklaşımlar var. Mesela daha gençsin, vaktin var gibi. Unutulmamalı ki, pişmanlık olmadan tevbe olmaz. Pişmanlık net yaşanmadan tevbe olamaz. Tevbe alma da kararlılık şart.” şeklinde konuştu. >> Burcu AYDIN’ın haberi