Sultan Ahmet'in Hiç Duymadığınız Sırları

Sultan Ahmet Camii çoğumuzun İstanbul'a gittiğimizde gerek mimarisi ile gerek ihtişamlı duruşu ile gerek ruhani etkileri ile büyüsüne kapıldığımız, memleketimizin tarihine tanıklık etmiş bir yerdir. Peki, bu Camii'nin daha bilmediğimiz yönleri ya da yapısal sırları olabilir mi? Gelin beraber bakalım.

Sultan Ahmet Camii, Osmanlı İmparatorluğunun 14’üncü Padişahı olan 1’inci Ahmed’in isteği üzerine Ayasofya’ya benzemesi hatta daha güzeli olması amacıyla Ayasofya’nın tam karşısına inşa ettirdiği bir yapıdır. Bu Camii’nin temel atma merasimine dönemin Padişahı 1’inci Ahmed, dönemin Sadrazamı Kuyucu Murad Paşa, dönemin Şeyhülislamı (günümüz diyanet başkanı) Hocazade Hacı Mehmet Efendi ve Padişah’ın Lalası (onu yetiştiren devlet görevlisi) Aziz Mahmud Hüdâyî Efendi olmak üzere diğer devlet erkanının katılımlarıyla gerçekleştirilmiştir. 4 Ocak 1610 Pazartesi günü temeli atılan camiinin 7 yıl sonra 9 Haziran 1617 Cuma günü ibadete açılmıştır. 

İstanbul’un eşsiz manzarasının vazgeçilmez bir parçası olmuş, yeri gelmiş İstanbul’un yüzü olmuştur. Diğer Osmanlı yapılarından ziyade Sultan Ahmet Camii, pek çok büyük külliyeden oluşurken diğer camii mabet ve külliyelerin tam ortası, merkezi olarak kalmıştır. 

Sultan Ahmet'in Hiç Duymadığınız Sırları

SULTANAHMET’İN ÖZELLİKLERİ

Camii ve külliyelerinin inşa edileceği yerleri bizzat 1’inci Ahmed seçmiş, çizim ve yapımında bizzat tek tek müdahale edip kontrol etmiştir. Bu da bize Osmanlı sarayının eğitiminin ne denli kaliteli olduğunu gösterir. İnşasının yapımında dönemin Baş Mimarı Sedefkâr Mehmed Ağa’dır. Sedefkâr Mehmed, Osmanlı ve Türk inşaat tarihine becerileri ve zekasıyla adını altın harflerle yazdıran Mimar Sinan’ın en gözde talebesi olup ona el verdiği iddia edilen bir mimardır. Padişahın seçimi üzerine yapıldığı yerden dolayı 8 kapılı avlusu olması dikkat çeker. Çünkü Camii’ni her kapısı ya mektepe ya darüşşifaya veya imarete veyahut hamam gibi elzem yapılara çıkmaktadır.

Sultan Ahmet'in Hiç Duymadığınız Sırları

Camii’nin ibadet noktası olan yeri, kareye yakın ama ne tam kare ne de tam dikdörtgen şeklinde olup, uzunluğu 72 metre, genişliği 64 metredir. İç çapı 22.40 metre olan 43 metre yüksekliği bulunan büyük kubbesi, 5 metre çapında olup 4 fil ayağı üzerine biner. Camii’nin 9 adet kubbesinin altında son cemaat yeri ile birlikte revaklı iç avlu, camiinin iç mekanı ile toplam aynı ölçüye sahiptir ve 26 adet mermer sütunların üzerine yükü bindirilmiştir. Toplam da 30 adet kubbe ile çevrili olup, şadırvan 6 adet mermer sütundan oluşur. Camii’nin 4 köşesinde bulunan 4 minaresi, diğer avlularında ki 2 minaresi 2 şerefelidir. 

Sultanahmet Camii’nin mimarisi ve mühendisliği hangi zeka ve beceri ile yapıldı pek bilinmez. Fakat birbirine geçmeli bir modelde genel olarak inşa edilen camii, halen daha kımıldamadan tarihe tanıklığını sürdürmeye devam ediyor.

Kocatepe Gazetesi - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme