• Haberler
  • Genel
  • 'Sütte Kamu Desteğiyle Sürdürülebilir Üretim Şart'

'Sütte Kamu Desteğiyle Sürdürülebilir Üretim Şart'

Afyonkarahisar Veteriner Hekimler Odası eski Başkanı, Türk Veteriner Hekimleri Birliği Yüksek Haysiyet Divanı Üyesi Veteriner Hekim M. Nevzat Algan, 1 Haziran Dünya Süt Günü dolayısıyla açıklama yaptı.

Türk Veteriner Hekimleri Birliği Yüksek Haysiyet Divanı Üyesi Veteriner Hekim M. Nevzat Algan, 1 Haziran Dünya Süt Günü’nün, dünya genelinde süt ve süt ürünlerinin insan sağlığı, tarım ve ekonomi açısından taşıdığı değeri hatırlatmak, toplumda farkındalık oluşturmak amacıyla kutlandığını belirtti.

“SÜT SAĞLIKLI YAŞAMIN TEMELİ”

1 Haziran Dünya Süt Günü 2025 yılı için belirlenen temanın “Süt Ürünlerinin Gücünü Kutlayalım” (Let’s Celebrate the Power of Dairy) olarak duyurulduğunu ifade eden Algan, “Bu tema, sütü sadece bir besin değil, sağlıklı yaşamın ve güçlü toplumların temel yapı taşlarından biri olarak tanımlamaktadır. Süt Tüketiminde Türkiye nerede duruyor diye sorulduğunda; Gelişmiş ülkelerde süt ve süt ürünleri tüketimi oldukça yüksektir. Örneğin; Finlandiya’da kişi başı yıllık süt tüketimi yaklaşık 360 litre, ABD’de yaklaşık 280 litre, Almanya’da ise 250 litre civarındadır.

Türkiye'de ise bu rakam yalnızca 34-40 litre aralığındadır. Bu fark, sağlıklı nesiller yetiştirme hedefiyle çelişmekte ve ekonomik olarak da ülkemizin potansiyelini tam anlamıyla yansıtmamaktadır. Bazı gelişmemiş veya gelişmekte olan ülkelerle kıyaslandığında Türkiye ortalamanın üzerinde yer alsa da, güçlü tarım ve hayvancılık altyapımız dikkate alındığında çok daha yüksek bir tüketim ve üretim oranına ulaşmamız mümkündür.” ifadelerine yer verdi.

“BİR BARDAK SÜT KEMİK KIRIĞI RİSKİNİ YÜZDE 45 AZALTIYOR”

Sütün sağlık açısından önemine değinen Algan, “Süt; protein, kalsiyum, fosfor, B12 ve D vitamini açısından oldukça zengin bir besindir. Kemik ve diş sağlığını korur, kas gelişimini destekler, bağışıklık sistemini güçlendirir, çocuklarda büyüme ve gelişmeye yardımcı olur. Yaşlı bireylerde kemik erimesi riskini azaltır. Son yıllarda süt tüketiminin yetişkinler için zararlı olduğuna dair bazı iddialar öne sürülmektedir.

Ancak bu görüşler bilimsel verilerle desteklenmemektedir. Laktoz intoleransı gibi özel durumlar dışında, süt ve süt ürünlerinin yetişkin bireyler için de sağlıklı olduğu, çok sayıda araştırmayla kanıtlanmıştır. Örneğin, Harvard Tıp Fakültesi tarafından 12 yıl süren ve 77 bin kadın üzerinde gerçekleştirilen bir çalışmada, günde en az bir bardak süt içen bireylerde kemik kırığı riskinin yüzde 45 daha az olduğu tespit edilmiştir.” ifadelerini kullandı.

“SÜT ÜRETİMİ HAYVANCILIK POTANSİYELİNİ YANSITMIYOR”

Türkiye’de süt üretiminin istenen seviyede olmadığını belirten Algan, “Türkiye, tarım ve hayvancılık açısından büyük bir potansiyele sahip olmasına rağmen, süt üretimi bu potansiyeli yansıtacak seviyede değildir. Başlıca nedenler şunlardır; Hayvancılıkta girdi maliyetlerinin yüksekliği yem, enerji, su. Küçük ölçekli işletmelerin sürdürülebilir üretim yapamaması, soğuk zincir altyapısının kırsalda yetersiz oluşu, tüketici bilincinin tam olarak gelişmemiş olması.” dedi.

“ALIM GARANTİLİ BİR MODEL HAYATA GEÇİRİLMELİ”

Kamu desteği ve alım garantisiyle sürdürülebilir üretime ihtiyaç duyulduğunu dile getiren Algan, “Süt üretiminde sürdürülebilirliği sağlamak amacıyla kamu eliyle doğrudan alım garantili bir modelin hayata geçirilmesi gerekmektedir. Üreticiye verilecek bu tür bir güvence, hem kırsalda üretimin devamlılığını sağlar hem de fiyat istikrarını destekler. Aynı zamanda küçük üreticilerin de büyük pazarlarda yer almasının önü açılır. Bu model, özellikle kooperatif yapılarla birlikte uygulandığında hem üretici hem de tüketici kazançlı çıkar.” ifadelerine yer verdi.

“TÜKETİMİ ARTTIRMAK İÇİN YAPILABİLECEKLER VAR”

Algan, sözlerini şöyle tamamladı: “Türkiye'deki süt ve süt ürünleri fiyatları, birçok gelişmiş ülkeye kıyasla vatandaşın alım gücü açısından pahalı kalmaktadır. Avrupa ülkelerinde vatandaşlar, ortalama gelirlerinin çok daha küçük bir kısmıyla bu ürünlere ulaşabilirken, Türkiye'de temel süt ürünleri bile bazı haneler için lüks haline gelebilmektedir. Bu durum hem tüketimi azaltmakta hem de sağlıklı beslenmeye erişimi sınırlamaktadır. Tüketimi artırmak için yapılabilecek pek çok şey vardır. Okullarda, televizyon ve sosyal medyada sütün faydaları anlatılmalıdır. Üreticilere verilen teşvikler artırılmalı, özellikle yem ve enerji maliyetleri azaltılmalıdır. Her çocuğun günde bir bardak süt içmesini sağlayacak politikalar yaygınlaştırılmalıdır.

Köy bazlı üreticilerin kooperatifler aracılığıyla pazara erişimi kolaylaştırılmalıdır. Süt karşıtı bilim dışı iddialar, doğru bilgilerle kamuoyuna anlatılmalı. Süt ve süt ürünleri, bireysel sağlığın korunmasında ve toplumun gelişmesinde hayati öneme sahiptir.

Türkiye, sahip olduğu doğal kaynaklar, üretim altyapısı ve kültürel gelenekleriyle bu alanda çok daha ileri gidebilir. 1 Haziran Dünya Süt Günü vesilesiyle, tüm vatandaşlarımızı bu konuda daha bilinçli olmaya, üreticilerimizi desteklemeye davet ediyorum.”

Kocatepe Gazetesi - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme