Timur'un Atatürk'e Hediyesi
Timur Lenk, Anadolu'nun tarihinde kendinden en çok Yıldırım Bayezid'i savaş rehinesi olarak almasından dolayı bilinir. Tüm Dünya'yı askeri zekasıyla ve dahi fikirleri ile kendine hayran bırakan Timur, Atatürk'e hediye göndermiştir. İnanması zor ama gerçek. Gelin beraber bakalım nasıl olmuş.
Timur, 1402 yılında Osmanlıya doğru yürümüştür. Anadolu hayranlığı tüm dünya da esip kükrerken, sonunda iki Türküde birbirine düşürür. Ve Osmanlıya doğru gelen Timur ile Osmanlı Devlet’inin dönem padişahı Yıldırım Bayezid ile Ankara’nın Çubuk ovasında karşı karşıya kalırlar. Bu savaşın sonucu Osmanlıyı hezimete uğratır. Osmanlı Tarihinin kara lekesi olarak bilinen bu olayda Yıldırım Bayezid, Timur’un eline düşmüş ve böylelikle Osmanlı Devleti 11 yıllık Fetret sürecine girmiştir. Yani bu süreç, Padişahsız geçirilmiş, fes edilmiş dönem anlamını taşır. Bu süreçte tahta ne bir şehzade geçebilmiştir ne de isyan edilip devlet yıkılabilmiştir. Osmanlı Devletinin ortada kaldığı kötü bir dönem olmuştur.
Bu dönemi bitiren ise 1389 tarihi ile Tahta Çıkan 1’inci Murad’dır. 1’inci Murad tahta geçer geçmez tüm düşmanlarla cenk etmeye başlar. İlk olarak Yıldırımın boşluğundan yararlanıp Anadolu’da daha fazla toprağa sahip olamaya çalışan Türk beyliklerinin isyanlarını bastırmaklar başlar. 1391 yılına geldiğimizde ise Anadolu’da ki gücünü tekrar kazanan Osmanlı tekrardan Konstantine’yi kuşatır. Bu kuşatmada başarısız kalan Murad geri çekilir. Takvim yaprakları 1396 yılını gösterdiğinde ise Niğbolu Muharebesi ile şövalyelerden oluşan haçlı ordusunu yenilgiye uğratıp püskürtmüştür.
İZMİR’İN FETHİ
Ankara savaşından sonra Yıldırım’ı yanına alan Timur İzmir’e yürür. İzmir’e giden Timur sadece 7 saatlik kuşatmanın ardından fethetmiştir. 7 yılda Osmanlı’nın feth edemediği İzmir’i 7 saatte feth ederek, Yıldırım Bayezid’e ‘’bak bu iş böyle yapılır.’’ demiştir. Bunun üzerine 1422 yılına kadar Timur’un elinde olan İzmir, 2’inci Muradın Kuşatmasıyla Osmanlıya katılır. Bu durum üzerine Timur vasiyet bırakır. ‘’İzmir’i bir daha hangi Türk komutan feth ederse ona bu üç kılıcımı verin’’ der.
Tarih, Kurtuluş savaşı zamanına geldiğinde ise; Türkiye topraklarını işgalci güçlerden temizlemeye çalışırken, Timur’un torunları da doğuda Buhara Cumhuriyetini kurmaya çalışıyorlardır. Buhara Cumhuriyetini kuran torunlar, Anadolu’nun bir Türk’ün elinde olmasını savunduğu için, manevi destek olması için ve dedelerinin vasiyeti üzerine dedelerinin üç kılıcını Mustafa Kemal Atatürk’e gönderir. Bu şerefli hediyeyi her zaman taşıyacağını bildirir.
Sonrasında İzmir’de yunan denize dökülür. Bu zaferleri tek başına kazanmadığını bilen Atatürk İsmet İnönü’ye bir tanesini verir ve İzmir’e ilk giren ve düşman askerlerini denize döken subay Şerafettin Bey’e verilir. Bu 3 adam, askeri hayatları ve tüm yaşamları boyunca bu hediyeyi atalarının hediyesi olarak benimsemiş ve saygı göstermişlerdir.