Türklerin İslamiyet'e İlk Adımları
Türk denildiğinde akla gelen ilk şey İslam olmuştur. Tarihte bunun sebebinin son halifeliğin Osmanlı Devleti'nde olmasıdır. Osmanlı, halifeliği aldıktan sonra dünyaya İslam'ın adaletini göstermiş ve tüm dünyaya korku salmıştır. Bu durum, Türk denildiğinde akla İslam'ın gelmesinde büyük rol oynamıştır. Peki ya biz, Gök Tanrı inancından nasıl oldu da İslam'a geçmişiz?
Dünya tarihinde Türk’ün yeri çok ayrı bir yerdir. Yeni edinilen bilgilere göre, Türkler Anadolu’da 1071 tarihinden öncede bulunmuş, 1071’de sadece geri gelmişiz. Bu da demek oluyor ki Türkler dünyadaki en köklü ırklardan biridir. Türkler dünyaya hükmederken, kendileri ile birlikte güçlendirdikleri şey İslam dini olmuştur. Araplara hükmetmişiz, Avrupa’ya hükmetmişiz, yeri gelmiş geri dönüp doğudan gelen Moğol saldırılarına set çekmişiz, hatta İslam dini için savaşmış ve Haçlı ordularını tarihte görmedikleri yenilgileri yaşatmışız. Haçlılara dur diyebilen en büyük imparatorlardan biri Yıldırım Bayezid olmuştur. Biz bu kadar İslam için uğraştıktan sonra halifeliği almayı başarmışız.
Bütün bu yaşananların olmasına sebep olan olay ise Talas savaşıdır. Talas savaşı, Türklerin İslam dini ile tanıştığı ve kabul ettiği söylenen savaştır. Bu savaş Büyük Göktürk Devleti’nin zayıflayıp dağılmaya başladığı son zamanlarında olmuştur. Göktürk Devleti dağılırken, Türk boyları da birbirine düşmüş ve kendi aralarında harp ederek birbirlerini zayıflatmışlardır.
Türklerin birbirine düşmesine ise, o zamanın Çin Prensesleri ile evlenen Türk Beyleri olmuştur. Çünkü gün geçtikçe Çin, Türklere karşı kaybetmeye başlamış ve devletin sonu gelmiş gibi görünüyordu. Bu durumu çözmek isteyen Çinliler, Türklerin arasına ajan gönderip iç karışıklık çıkartmayı hedeflediler. O dönemlerde ise, bir ajan göndermek kolay değil. Çünkü tamamen bir savaş ortamı var ve kimse kimseye güvenmiyor. Türklerin arasına herhangi birini gönderseler Türkler o ajanlara güvenmeyecek ve kültürel farklılıktan dolayı kendini çok çabuk ele verecekti. Bunun bir yolunu bulan zamanın Çin Kralı kızlarını ikna edip, devletleri milletleri için bir hizmet olacağını söyleyerek Türk Beyleri ile evlendirmiştir.
Tarih kitaplarından edindiğimiz bilgilere göre olayın özeti şu şekildedir:
“Çin Kralı, Türklere karşı yenilgiyi kabul ettiğini ve vergi ödemeye razı olduğunu söylemesi için elçi gönderdi. Hatta Çin Kralı aralarında ki barışı nişanelemek için kızlarını Türk Beyleri ile evlendirmek istediğini ifade etti. Türk Beyleri’nin de kabul etmesiyle, Çin Türklerin içine ajan sokmayı başarmış ve Türk Beyleri ile evlenen kız kardeşler eşlerini birbirine düşürerek iç karışıklık çıkmasına sebep olmuştur. Böylelikle Büyük Göktürk Devleti’nin çöküş süreci başladı. Çin Krallığı ise, Türklerin üzerine ardı arkasına sefer düzenleyerek onları daha da güçsüz duruma düşürmeye çalışmıştı. Göktürkler, bu seferlerden kaçıp kendini savunmaya çalışırken Asya’nın en batısına kadar gelmiştir. Bu süreçte, Arap Devletleri ise, birbirleri ile anlaşarak güçlerine güç katmış, gelişme çağına geçmiştir. Bunu öğrenen Göktürkler, Abbasi Devleti’ne sığınarak destek alırlar. Bu desteğin üzerine kaçmayı bırakan Türkler Çinlilerin üstüne yürür ve Talas Savaşı yaşanır.
Talas savaşında Türkler, Müslümanlığı görmüş ve benimsemişlerdir. Çünkü İslam, Türk örf adetlerine çok benziyor ve inançlarıyla uyuşuyor. Tabi direk görür görmez Hadi Müslüman olalım diye bir olay olmuyor. Hz. Muhammed peygamberimiz zamanında birçok kez İslam dinini kabul etmeleri için Türklere elçi gönderiliyor. Ama din kabul etmek öyle ha denildiğinde olmuyor. Devlet adamları karar verse halk karar vermezse ayrılık çıkar diye kabul edilmiyordu. Talas Savaşı’ndan sonra devlet adamları da halkta İslam dinine karşı ılımlaşmış ve Dini kabul edip benimsemişlerdir. Bir rivayete göre Hz. Muhammed (S.A.V.) ‘Türkler elbet bir gün İslam’ı kabul edeceklerdir. Ama her ne olursa olsun onlarla savaşmayın çünkü helak olursunuz.’ diye buyurduğu söylenir. Bu sözlerin arkasında Türklerin kindar ve intikamcı yaklaşımları olduğu söylenir.
Bakmadan Geçme
