Vali Yiğitbaşı'ndan Mühim Öneri!

Afyonkarahisar Valisi Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı, AEV'nın burs vererek hayatına dokunduğu gençleri 03-03 gününde ya da Zafer Haftasında şehre davet ederek aidiyet duygusu oluşturulması önerisinde bulundu.

Afyon Eğitim Vakfının (AEV) 35’inci genel kurul toplantısı açış bölümü konuşmalarının sonuncusunu Afyonkarahisar Valisi Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı yaptı.

“AEV KUTSAL BİR GÖREV SÜRDÜRÜYOR”

Afyonkarahisar Belediye Başkan Vekili Ömer Yıldız’ın içten konuşması üzerine hazırladığı metin konuşmanın dışında konuşacağını belirten Vali Yiğitbaşı, “AEV tanıtım videosunda vakfın 1986 yılında İstanbul’da kurulduğundan bahsedildi. 1993 yılında şehrimize kök saldığından Nejat Bilge, Orhan Yavuz, Asım Kocabıyık gibi değerli büyüklerimizin vizyonuyla temeli atıldığından bahsedildi. Bugün 910 bursiyerimize, üniversite öğrencimize aylık bin TL gibi önemli bir rakam burs olarak aktarılıyor. Vakfımız böylesine kutsal bir görevi sürdürüyor.” ifadelerine yer verdi.

“DEVLETİMİZİN GENÇLERİMİZ ÜZERİNDE Kİ ETKİSİ MUAZZAM”

Konuşmasına şahsi hissiyatından dem vurarak devam eden Vali Yiğitbaşı, “Konuşmamı metne bağlı kalmadan yapacağım. Çünkü bende bir anne olarak, bir eğitim kökenli kamu yöneticisi olarak ve İstanbul’da yaşadığım dönemde vakıf çalışmalarına bizzat önemli gayrette bulunan bir kişi olarak eğitim benim içinde çok kıymetli bir alandır. Eğitim üzerine çalışan sivil toplum kuruluşlarını da bu anlamda önemsiyorum. Afyonkarahisar Belediye Başkan Vekilimiz Sayın Ömer Yıldız’ı dinlerken şöyle düşündüm; Devletimizin ne kadar güçlü, gençlerimizin üzerinde ne kadar muazzam bir etkisinin olduğunu düşündüm. Mesela bizim öğrencilik dönemimizde ki Başbakanlık bursunu hatırlıyorum. Tabi biz Ömer Başkan’dan daha sonra üniversite hayatına atıldık. Tüm öğrencilerin Başbakanlık bursunu önemle takip ederek burs çıktığında da çok mutlu olduklarını hatırlıyorum.” ifadelerini kullandı.

“GENÇLERİMİZE ÇOK KIYMETLİ EĞİTİM İMKÂNLARI SAĞLANIYOR”

Geçmişte üniversite öğrencilerinin harç ücreti ödediklerini hatırlatan Vali Yiğitbaşı, “Allah’a çok şükür harç ücreti artık hatırımızda bile değil. Ama pek çok öğrenci için harç ücreti ödemeleri son derece zordu. Devletimizin çok önemli karşılıksız bursları var. KYK yurtlarında öğrencilerimizin ücretsiz yemek aldığı, pek çok imkândan faydalandığı, sadece üniversite eğitimine değil aynı zamanda kendi kişisel gelişimlerini ve farklı alanlarda da disiplinler arası bir çalışma yapmak istiyorlarsa bunları teşvik eden yönde çok kıymetli eğitim imkânların sağlandığı bir dönem içerisindeyiz. Mutlaka çok daha iyiye doğru gitmemiz gerekiyor. Evet, ama şu anki gençliğin içinde bulunduğu gerçekten güzel imkânlar var. Ve inşallah devletimiz daha da güçlendikçe bu imkânlar daha da güzelleşecek. Bu ülke için, bu devlet için her birimiz gayret ediyoruz, çalışıyoruz bulunduğumuz ortamlarda, pozisyonlarda. İnşallah gençlerimize çok daha iyilerini de sağlamak için elimizden gelenin en iyisini ortaya koymaya çalışacağız. Ben şöyle bir şey hatırlıyorum. Üniversitede öğretim üyesi olarak çalışırken bir vesileyle Sayın Cumhurbaşkanımıza bir televizyon programında bir soru sormuştum. Beni o programda gören bir kızımız bir şekilde bana ulaştı. Dedi ki, ‘Siz üniversitede kariyer yapmışsınız, hatta annesiniz.’ Ben üçüncü çocuğumu yeni dünyaya getirmiştim. Daha 40 günlükken onu annemlere bırakıp sözünü ettiğim televizyon programı davetine katılmıştım. Kızımız, ‘Sizi kendime çok yakın hissettim hocam. Ben de iletişim, okuyorum, sizin alımınıza dâhil oldum. Bana da bir yol gösterin. Niğdeli’yim.’ demişti. Bilgehan adlı kızımızla görüştüm. O dönemlerde Sayın Cumhurbaşkanımızın kurucusu olduğu Türgev kız çocukları için kurulmuştu. Anadolu'dan gelen kız çocuklarımızın İstanbul gibi bir yerde kendi başlarına zorlanabileceklerini ailelerinden uzak ilk defa büyük şehirde zor koşullar altında olabileceklerini ve ailelerinin onları güvenli bir ortama emanet etmek isteyeceklerini düşünerek Sayın Cumhurbaşkanımız Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfını kurmuştu. Bana ulaşınca Bilgehan’ı bu vakfa yerleştirdim. Ailesi de gönül rahatlığıyla konaklama imkânı bulabileceği bir yer arayışındaydı. Benim aynı bölümümle ilişkili olduğu için biz irtibatı kopartmadık. Her zaman beni aradı, yazdı, danıştı. Şu an Bilgehan akademik kariyerini tamamladı ve üniversiteye araştırma görevlisi olarak girdi. Bayramlarda beni hala unutmaz arar ve yazar. Bu benim için gerçekten çok dokunaklı, çok güzel bir örnek.” dedi.

Vali Yiğitbaşı'ndan Mühim Öneri!

Eğitim alanında sivil toplum çalışmalarının büyük önem taşıdığının altını çizen Vali Yiğitbaşı, “Eğitim alanında yapılan sivil toplum çalışmaları gerçekten hiçbir zaman boşa gitmiyor. AEV 1986 yılından itibaren çok fazla sayıda öğrenciye ulaştı. Belki çoğunu görmediniz, tanımıyorsunuz ama sizlerin sağladığı burslarla, sizlerin gayretleriyle Türkiye’nin hatta dünyanın her tarafından bir yerlere gelmiş pek çok genç var. Gerçekten bunu düşünmek, bunu biliyor olmak çok motive edici, çok kıymetli bir başarı ve çabadır. Dolayısıyla ben sivil toplum çalışmalarını ve aynı zamanda bizlerin sivil toplum çalışmalarına verdiği desteği hem iş adamları olarak hem yöneticiler olarak çok kıymetli, çok önemli buluyorum. Bu bağlamda teşvik edici olmamız gerekiyor. Bir yandan da tabii dünya değişiyor, nesil değişiyor, sosyolojik ihtiyaçlar değişiyor, toplumsal beklentiler değişiyor. Dolayısıyla artık bir yandan çocuklarımıza, gençlerimize bu tip burslar verilirken bir yandan da onların hayatına dokunmak, rol model olmak, bir hamilik projesi anlamında mesleki gelişimleri için bir ufuk çizmek, mezuniyetlerinden sonra sudan çıkmış balık gibi kalmamalarını sağlayacak yollar da açmak gerektiğini düşünüyorum. İstanbul’da bulunduğum dönemde gayret gösterdiğim sivil toplum kuruluşlarında biz hep bunu konuşurduk. Afyon Eğitim Vakfı’nın değerli yöneticileri bana her ziyarete geldiğinde yönetim kurulu üyelerine diyorum ki; Ama Başkanım, aman kıymetli üyelerimiz, genel sekreterim, mezunlarla ilgili de bir şey yapın. Burs verdiniz, üniversiteyi bitirdikten sonra bu çocuklar ne yapıyorlar? Bunların envanteri mutlaka çıkarılmalıdır. Kimler nerelerde varlar bilelim. Belli tarihlerde Afyonkarahisar olduğu için 03-03 gününde veya şehrimiz için büyük önem taşıyan 25-30 Ağustos Zafer Haftası dönemi olabilir. Bu çocuklar için bir tarih belirleyip her yıl Afyon Eğitim Vakfı'ndan burs almış gençlerimizi ilimize davet edelim. Bir aidiyet duygusu oluşturarak birbirimizi yüz yüze tanıyalım. Bence bu çok kıymetli diye düşünüyorum.” diye konuştu.

“GENÇLERİMİZİ BİRARAYA GETİRMEYİ ÖNEMSİYORUM”

Afyonkarahisar Valisi Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı, sözlerini şöyle tamamladı: “Biz eğitim kökenli bir vali olarak ne gerekiyorsa inşallah sizlere sağlamak, çalışmalarınızı kolaylaştırmak noktasında elimizden geleni yapmak istiyoruz. Ancak gençlerimize daha fazla dokunmak sadece maddi destek anlamında değil. Onları bir araya getirmek, şehrin kültürüyle, şehrin dinamiğiyle buluşturmak Onlar Afyonkarahisar’da yaşamasalar bile mutlaka hayatlarında önemli bir rol oynaması için de elimizden geleni yapmak bence önemli olacaktır.” 

Kocatepe Gazetesi - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme