Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Yeni Mahalle Sahası – Kocatepe Gazetesi

Yeni Mahalle Sahası – Kocatepe Gazetesi
Yeni Mahalle Sahası

Kocatepe Gazetesi’nde yeni bir yazı dizisi başladı.

Kocatepe Gazetesi Spor Muhabiri R. Hüseyin Biçer ve TÜFAD Başkanı Agah Bıyıkoğlu’nun hazırladığı ‘Eski futbol sahaları’ yazı dizisi bugün ‘Yeni Mahalle Sahası’ yazısıyla başladı.
1960 ve daha öncesi yıllarda o zamanın gençlerinin mahalle maçları oynadığı amatör takımlara mensup futbolcuların antrenman yaptığı bir futbol alanıydı ‘Yeni Mahalle Sahası’…
Hızlı kentleşmenin yol açtığı olumsuzluklar sonucu 1965-70’li yıllardan sonra Yeni Mahalle Sahası betonlaştı. Şu anki Yeşil Cami ile Vali Konağı arasında kalan alan bir zamanlar Yeni Mahalle Sahası olarak bilinen futbol alanıydı. Birçok Afyonlu tanınmış futbolcunun yetiştiği semt sahası olan Yeni Mahalle Sahası’ndan artık eser yok.
Yeni Mahalle Sahası’nda özellikle hemen yüz-yüz elli metre ileride bulunan Afyon Lisesi’nin öğrencileri öğle aralarında veya öğleden sonra boş derslerinde, ders bitim saatlerinde futbol oynarlardı. Her sınıftan çeşitli sosyal kesimlere mensup çocuklar burada, zengin-fakir, işçi-memur çocuğu ayırımı olmadan bir araya gelir kaynaşırlardı. Bazen dersten kaçarak burada futbol oynayan öğrenciler, evi hemen sahanın karşısında bulunan Afyon Lisesi Beden Eğitimi Hocası Rahmetli Fuat Bey’i görünce çil yavrusu gibi dağılırlardı. Fuat Bey, onları görmezlikten gelir fakat daha sonra odasına dersten kaçan öğrencileri bir bir çağırarak okuldan kaçmanın bedelini öğrencilerin avuçlarını şişirterek ödetirdi. Bu futbol sahası daha sonra Afyon’un ünlü futbolcuları olacak gençler için bulunmaz bir alandı. Bu gençler arasında Attila Kurtbaş, Çetin Efe, Bekir Donyağı, Ahmet Özbay, Erol Özkandil, Mikro Mustafa gibi futbolcular, bu sahada top oynayıp amatör takımlara geçtiler. Afyon Lisesi’nin futbol takımında oynayan futbolcularda bu sahanın müdavimleri arasındaydı. Toto Yılmaz, Parasız Yatılı öğrencilerden Antep’li Hilal Yanaş, Dinar’lı Fedakar, Sandıklılı Akın ve Sezer, Muzaffer Uyar, Çetin Bilensoy, Yalçın Bozca, Tarık Bozca gibi zamanın göze batan öğrencileri de bu sahaya gelir top oynarlardı.
“Paçayı çoraba sokar
top oynardık”
Bu sahada top koşturan isimlerden olan Türkiye Futbol Antrenörleri Derneği Başkanı ve Demirspor Teknik Direktörü Agah Bıyıkoğlu’da vardı. Yazı dizimizin yazılmasında büyük emeği geçen futbol adamı Agah Bıyıkoğlu bu saha hakkında dizimizi hazırlarken eski günlerini de yad etti. Bıyıkoğlu, diziye başlamadan bu saha da şöyle bir anısını da anlattı: ‘Sanıyorum orta iki de falandık. O zamanki sınıf mümessilimiz (başkan) Hilal, sınıf maçları için bir sınıf takımı seçileceğini söyledi. Ben zaten Yukarı Pazar Mahallesi’nde ki sokak aralarında ve Cumhuriyet İlkokulu’nun bahçesinde kendimi biraz geliştirmiştim. Hilal, zaten beni biliyordu. Hemen beni lis-tede başa yazdı. O gün son ders-ten sonra okulumuza yakın olan Yeni Mahalle Sahası’na gittik. Hilal ve ben takımı seçtik. Tabii takım 11 kişiden değil 7 kişiden oluşu-yordu. Takıma seçilemeyenler küstüler bir daha gelmedi-ler. Öteki sınıfların takımlarıyla burada 8-10 gün süren maçlar yaptık. Maçlar çok heyecanlı ve çekişmeli geçmişti. Hatta bir iki sınıf arasında kavga da oldu. Maçlar hakemsiz oynanıyordu. Her sınıfın takım kaptanı maçta faul, penaltı, korner diye karar verir biraz tartışma çıkar daha sonra karar uygulanırdı. Takım 6-7 kişiden oluştuğu için herkes forvet herkes savunma oyuncusu olurdu. Bu nedenle hemen hemen herkes gol atardı. Üzerimizde olan okul kıyafetlerimizden ceketimizi, şapkamızı çıkartır, o halde futbol oynardık. Pantolonlarımızın paçalarını çorapların içine sokar o şekilde top koştururduk. Eşofman filan birkaç zengin çocuğunda vardı. Bizim futbol hayatımıza girmemişti daha.’
“Çocuklarımız artık eve
kapanmak zorunda”
Agah Hoca, bu kentleşmenin amatör futbola olumsuz etkisini ise şöyle anlattı; ‘Hızlı kentleşme, arsaları, boş alanları, yok etti. Birkaç saatlik boş zamanı olup da futbol oynama fırsatı bulan 8-10 yaşındaki çocuklar, eve kapanmak zorunda kaldı artık. Bu durum, yaratıcı ve teknik becerileri üst düzeyde olan futbolcuların gittikçe azalmasına yol açtı. Bugün Brezilya’dan Afrika’dan gelen futbolcuların teknik becerilerinin üst düzeyde olduğunu görüyoruz. Sebebi gayet basit. Afrika’da Brezilya’da boş alan mı yok. Boş zaman mı yok. Binlerce Brezilyalı çocuğun sahillerde, palmiyeler altında kendilerinden geçercesine futbol oynadıklarını biliyoruz, görüyoruz. Küçük yaşta, kazandıkları bu becerileri dayanıklılık ve kuvvetle birleştirdikleri zaman, ortaya trilyonluk futbolcular çıkıyor.’