Anılır, 2004 ila 2010 arasında özellikle Türk basınında adından sıkça söz ettirmiştir. Bu söz ettirmeleri bir dizi sosyal mecralardan yayınladığı yalanlarla başarmıştır, peki bu yalanlar neler? Anılır, Almanya da bir üniversitede Yüksek Teknolojileri üzerinde yüksek lisans yaptığını, Japonya’da bilimsel bir projede yer aldığını, o çalışmada uzay fiziği üzerine çalıştığını ve sekiz üniversitede profesörlük ünvanı alıp oralarda ders verdiğini söylüyor. Bunların yanı sıra NASA’da çalışıp uzaya giden ilk Türk olduğunu ve hatta ve hatta JAXA’da (Japonya Uzay Havacılık Dairesi) başkanlık yaptığını iddia etmişti.
Ana haberlerde ‘’Türk bilim İnsanlarının Uzay Asansörü: ATA’’ ve ‘’Japonların Türk Samurayı’’ başlıkları ile paylaşılmış, sosyal medya hesaplarına erişip biyografisine baktığımızda Astronotluk eğitimi aldığını, Olimpiyat şampiyonluklarının olduğunu, NASA’da görev yapıp Tokyo Üniversitesi’nde de yardımcı doçentlik yaptığını yazmıştı. Bu bana Kemal Sunal’ın bir filmini hatırlatıyor ya hadi hayırlısı bakalım.
PEKİ NASIL KENDİNİ ELE VERDİ
Anılır’ın sözde Tokyo’da görev yaptığı zamanlarda gerçekliği merak eden bir grup tarafından araştırma başlatılmış ve yalanları bir bir gün yüzüne çıkmıştır. Tokyo’da ki üniversitede gerçekten tez hazırladığı doğrulanmış ancak sadece tez hazırlamış ve tezinin de yüzde 40’ının intihal olduğu belirtilmiştir. Buna karşılık olarak Anılır, ufak bir hata var diyerek açıklamada bulunup kaçmıştır. Ardından NASA’da yapılan araştırmada hiçbir yerde adına rastlanamamış paylaştığı fotoğrafın başka bir astronota ait olduğu ama Anılır’ın onun üzerinde fotomontaj yapıp paylaştığı ortaya çıkmıştır. Bunun üzerine tekrar açıklama yapan Anılır, “Houstan’da bulunduğum zaman arkadaşlarımla aramızda yaptığımız küçük bir espiriydi ve paylaşmam hataydı.” diyerek yanıt verdi.
En komiklerinden biri ise Japon Uzay Fiziği departmanı diye bir departmanın olmayışı. Diğer durumlara göre bu durumu iyice komik hale getiriyordu, Illions ve ODTÜ mezunu olduğunu söylemiş ama araştırmalar devam ettiğinde oralarda da bir kayda rastlanmayıp, Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü mezunu olduğu ortaya çıkmıştır. Tokyo Üniversitesi yetkilileri, “Biz nasıl olurda böyle bir şeye müsaade ederiz? Araştırmamız lazımdı. 130 yıllık tarihimizde hiçbir insan buna cürret edememiş ama bu adamın nasıl cürret edip bizi kandırabildiğini anlamadık.” diyerek bir açıklama yapıp verdikleri tüm ünvanları iptal etmişlerdir. Bunun üzerine ‘Japon Kandıran Türk’ olarak tarihe geçmeyi başarmıştır.
