1600 Yılında Afyonkarahisar…
'Halkı gayet zekidir. Okumuşu ve düşünürü çoktur... Bu şehir münevver ve ruhani bir şehirdir. İnsan bu şehre girince, kalbi, gözü açılır, bağ ve bahçelerinde gamı dağılır, canına can gelir...' İşte bu sözler 1600'lü yılların Karahisar-ı Sahib'ini yanı Afyonkarahisar'ını anlatıyor. İşte 1600'lü yıllarda Afyonkarahisar nasıl bir şehirmiş gelin birlikte bakalım…

AFYONKARAHİSAR’IN DOĞAL GÜZELLİKLERİ
Evliya Çelebi, şehrin doğal güzelliklerini de Seyahatname’sinde ayrıntılı olarak dile getirir. Özellikle şehri çevreleyen dağlar ve yeşil alanların güzelliğini övmektedir. Çelebi, bu dağlarda yetişen aromatik otların ve bitkilerin şifa verici özelliklere sahip olduğunu da belirtir.
Şehirdeki su kaynaklarının bolluğu ve bu kaynakların halkın günlük yaşamındaki önemi de dikkat çeker. Çelebi, şehirdeki su kemerlerini ve çeşmeleri anlatırken bunların hem estetik hem de işlevsel açıdan etkileyici olduğunu söyler.
“Karahisar-i Sahib şehri, yüksek dağlar arasında kurulmuş, havası ve suyu latif, bağ ve bahçeleriyle ünlü bir diyardır.”
Bakmadan Geçme





