AK Partili Özkaya'dan İYİ Partili Olgun'a: Eleştirisini Anlamakta Zorlandım
AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Av. Ali Özkaya, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Afyonkarahisar Milletvekili Av. Hakan Şeref Olgun'un son açıklamalarını değerlendirdi.
AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Av. Ali Özkaya, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Afyonkarahisar Milletvekili Av. Hakan Şeref Olgun’a, Çay- Karadili-Dinar karayolu ve Sinanpaşa İlçesinin Taşoluk Beldesi’nde kil madeni dışında altın olduğu duyumu açıklamalarını karşılık verdi.
“SAYIN OLGUN’UN ELEŞTİRİSİNİ ANLAMAKTA ZORLANDIM”
Milletvekilleri olarak geçen hafta Çay-Karadilli-Dinar karayolu için ihale açıklaması yaparken Selevir Sulama Barajı üçüncü etap yapım ihalesini müjdelediklerini söyleyen Milletvekili Özkaya, “Selevir Sulama Barajı 545 milyon lira devasa bir yatırımdır. Kapalı bir sistemle 31 bin dönüm yer sulanacak. Bizler bunu konuşurken, orada bir gün önce Sayın Olgun diyor ki, ‘Olmayan barajın neyinin ihalesini veriyorsunuz?’ Gökten yağmuru yağdıran, karı yağdıran, rahmeti veren Allah’tır. Bizim yağmur yağdırmak gibi, kar yağdırmak gibi bir gücümüz, imkânımız yok. Ama bizim uzun vadede düşünmek ve tedbir almak gibi bir zorunluluğumuz vardır. O barajın, Selevir Barajı'nın önündeki suların oraya gelmesi, o suyun daha fazla oluşması için elimizden gelen tedbirleri alıyoruz. Ama yağmur ve kar yağdığında vahşi sulama yerine, damlama sulamayla bütün ovanın sulanmasını ve bunun için devasa bir parayı Çay bölgemize harcamasını AK Parti hükümetine, Afyon’un bir milletvekili olarak buna teşekkür etmesi lazımdır. Eleştirmesini doğrusu anlamakta zorlandım. Gittiğim yerlerde de vatandaş da bir hayli tepkiliydi. Nasıl böyle bir şey söylenebilir diye. Bütün Türkiye'de su yok. Şimdi Afyon Belediyesi, ‘Su yok o yüzden refüjleri kuru peyzaj yapacağız. Yeşil alanları sulamayacağız.’ deyince ‘Yağmur yağmıyor diye Belediyeyi niye suçluyorsunuz?’ diyenlere ifade ediyorum; Barajda bu sene su yoksa gelecek sene olmayacağının garantisi mi var? Bugün bu imkân varsa sistemi yapacağız. Eğer su yoksa vatandaşa diyeceğiz ki lütfen sulu ürün ekmeyin. Kuru ürün ekin. Ama su olduğunda sistem hazır olacak, sulu ürün ekilecek, vatandaşımız da kazanacak. Biz daha fazla hizmet etmek için daha çok çalışmak için çabalıyoruz. Çiftçinin, üreticinin derdini, esnafın, emeklinin derdini dinleyip buna çözüm üretmemiz lazımdır. Bunun için gayret ediyoruz. İnşallah 300 binin üzerinde deprem bölgesindeki TOKİ konutları tamamlandı. Yılsonu itibariyle bu rakam 400 bini aşacak. Önümüzdeki Mart ayı itibariyle Allah'ın izniyle deprem bölgesindeki bütün konutlar bitmiş olacak. Gelecek yıldan itibaren bütçede o bölgeye daha az kaynak aktarılacağı için inşallah hem emeklimize hem de diğer kesimlere daha fazla imkân sağlamış olacak. Böylece hep birlikte daha kalkınmamız, refahımız artmış olacak.” dedi.
“HAKSIZ YERE İNSANLARI GALEYANA GETİRMEYİN”
Milletvekili Olgun’un, Taşoluk Beldesi’nde kil madeni yerine aslında altın olduğu yönünde duyum aldıkları açıklamasını yorumlayan Milletvekili Özkaya şöyle konuştu:
“Sayın Olgun, çok ilginç bir açıklama yapmış. Taşoluk Beldesi’ndeki maden konusunu bende yeni öğrendim. Daha önce bilgim yoktu. Hatta bana, ‘Efendim siz milletvekilinizsiniz, niye duymadınız?’ denildi. Bizim madencilikle bir işimiz olmadığı için maden ruhsatı nerede var bilmeyiz. Ruhsat nasıl olur onu da bilmeyiz. Çünkü maden konusu ilana çıkmıyor. İlgililer tespit ediyor, bakanlığa başvuruluyor, bakanlık tespit ettikten sonra gerekli izinler alınıyor. İhale bedeli alınıp bu süreçlerden sonra yatırıma devam ediliyor. Taşoluk hakkında konu ile ilgili Maden İşleri Genel Müdürlüğü ile görüştüm. Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü'nden ÇED aporuna gerek yoktur izin almışlar, Orman Bölge Müdürlüğü'nden orman dışındadır diye izin almışlar. İlgili kurumlarla görüştüğümüzde 25 hektarın altında olan yerlerde mevzuat hükmü gereğince ÇED iznine gerek yoktur hükmünden yararlanıldığını öğrendik. Geniş bir alandan daha az bir alana başvuru yapılmıştır. Ben konuyu Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğümüze de bakanlık yetkililerine de söyledim. Orayı çok iyi bildiğim için şahsi kanaatim lütfen gidin dava açın dedim. Çünkü iki tarafından da baraj var, suyun tam ortasıdır. AK Parti döneminde orada geçmişte yapılan muhteşem piknik alanının tam yanında, beldenin bitişinde bir madenin doğru olmadığını düşündüğümü, mutlaka bir ÇED raporu gerektiğini ilgililere söylediğim ve dava açtılar. Pek çok kişi bilir ki altın madeni çok derinde bulunur. Ayrıca o dördüncü grup madendir. Dördüncü grup madenlerden olan altın için önce ÇED raporu gerekiyor. Doğrusu geçmişte bunu CHP'de çok yapardı. Biz yayla yollarını açtığımızda ‘Yayla yollarını madenciler için açıyorlar’ derlerdi. Şimdi yaylalara gidiyoruz. Açılan yollar sayesinde hemşehrilerimiz maşallah daha fazla koyun besliyorlar. Hakan Bey varsa iddiası onu ortaya koysun. Ama yoksa insanları haksız yere, galeyana getirmek doğru değil. Eğer bu bir madense, değerliyse bile ÇED raporu alınmalıdır. Geniş halk kitlesinin kabul etmediği hiçbir işe müsaade etmemeliyiz.”