Nöbetçi Eczaneler
Hititler, Kimmerler, Lidyalılar, Persler, Pontus Krallığı, Roma İmparatorluğu, Bizans İmparatorluğu ve Osmanlı İmparatorluğu gibi birçok medeniyet ve devlet bu bölgede etkili olmuştur. Dolayısıyla Amasya’nın soy kökeni, bu tarihi süreçteki göçler, yerleşimler ve etkileşimler sonucunda karmaşık bir yapıya sahiptir. Bu nedenle, Amasya’nın soy kökeni tek bir kaynaktan gelmez, çeşitli kültürlerin ve halkların bir araya gelmesiyle oluşmuştur.
Amasya’nın etimolojisi, Strabon’un gözden geçirilmesiyle Amazon kraliçesi Amasis’in adına gelmiştir.
ŞEHZADELER ŞEHRİ AMASYA
Amasya, Selçuklulardan itibaren Türklerin gözde bir şehri olmuştur. Sultan Alparslan liderliğinde kazanılan Malazgirt Savaşı’nın ardından Danişmend Ahmet Gazi tarafından fethedilen şehir, bu fetihten 100 yıl sonra Selçuklu Sultanı II. Kılıç Arslan’ı ağırlamıştır. Selçuklu Sultanı 1. Mesut’a ait türbe, Amasya’dadır. Amasya, Osmanlı şehzadelerinin de Hükümdar olmaları için yetiştirildiği şehirlerden birisi hâline gelmiştir. Amasya, Osmanlı İmparatorluğu devrinde, önemli bir anlaşmaya da ev sahipliği yapma gururunu yaşamıştır. Kanunî Sultan Süleyman Amasya’da ikamet ederken 1555’te İran-Safevî Hanedanı’yla yapılan ilk antlaşma olan Amasya Antlaşması, şehrin ismiyle anılır.