Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Çakal güven tazeledi – Kocatepe Gazetesi

Bu haberin fotoğrafı yok
Çakal güven tazeledi

Türk Sağlık-Sen Şube Başkanı M. Ali Çakal, şube yönetiminin 4. olağan genel kurulunda yapılan seçim sonrası güven tazeledi. Sendikanın 110 delegesinden toplam 82’nin katıldığı seçim sandığından geçersiz oy çıkmadı

“İstemeyeni zorla
tutmuyoruz”
Türkiye Kamu-Sen’e bağlı Türk Sağlık-Sen Afyonkarahisar Şubesi 4. olağan genel kurulu dün Tabip Odası toplantı salonunda gerçekleştirildi. Tek aday ve liste olarak seçime katılan Mehmet Ali Çakal güven tazeledi. Kongre divanı Türk Haber-Sen Şube Başkanı Mehmet Demirel’ın başkanlığında oluşturulduktan sonra saygı duruşu ve İstiklal Marşımız okundu . Toplantının açılış konuşmasını Türk Sağlık-Sen Şube Başkanı Mehmet Ali Çakal yaptı. Siyasi iktidar tarafından pembe bir tablo çizilmesine karşılık Türkiye’nin adeta bir yangın yerine döndüğünü söyleyen M. Ali Çakal, kral çıplak diyebilen çok az sivil toplum kuruluşu kaldığını ileri sürdü. Bu kuruluşların başında bağlı bulundukları konfederasyon olan Türkiye Kamu-Sen’in geldiğini savunan Çakal; “Bozulan ekonomi nedeniyle yuvalar yıkılmış, intihar olayları artmış, esnaf kepenk kapatmış ve protesto olan çek senet sayısı her gün katlanarak artmaktadır. İşsizler ordusu çığ gibi büyümektedir. Hal böyle iken, iktidar tarafından ekonominin iyileştiği ifade ediliyor. Ülkemiz artık buğdayı da et ide dışarıdan alan duruma gelmiş, üretim durmuş, ekonomi tüketim odaklı hale gelmiştir. Halkın ekonomisinde ise; memur perişan, işçi perişan, esnaf perişan ve çiftçi perişan. Gelir dağılımında adaleti sağlamak yerine zengin ile fakir arasındaki farkı iyice açtınız. Artık zengin çok zengin, fakirimiz çok fakir. Bugün ülkemizde, Türk, Kürt, Laz ve Çerkez ayrımı yapılmadan isteyen her vatandaşımız hakim, mimar, mühendis, doktor, asker, iş adamı, siyasetçi hatta cumhurbaşkanı bile olabilirken siyasi iktidar bir açılım tutturmuş gidiyor. Açılımın sonu ne bunu bilen yok. Buradan soruyoruz açılımın nihai hedefi ne sonucunda ne olacaktır. Bir Belediye Başkanı ayrı bayrak istemekte, ayrı bir dilde eğitim talep etmektedir. Tek bayraktan, tek dilden, tek vatandan rahatsız olanlara buradan di-yoruz ki kırmızı al bayrak altında yaşamak istemeyeni zorla tutuğumuz yok. Ülkemizden vereceğimiz toprağımız da yok. Paçavra altında yaşamak istiyorsan kendin bileceksin nereye gidersen git.” dedi.
Olumsuzluklar ileride görülecek
Türkiye’de sağlığın bilinmeyen meçhule sürüklendiğini söyleyen Türk Sağlık-Sen Şube Başkanı M. Ali Çakal, sözleşmeli sağlık çalışanlarının mağdur edilerek insanların eşi ile işi arasında tercihe zorlandığını kaydetti. Birçok yuvanın yıkılıp, bebeklerin annesiz kaldıklarını dile getiren Çakal; “Sözleşmeli memur sayısı yüz bine yaklaşmıştır. Bilinmelidir ki, kadro mücadelemiz sonuna dek sürecektir. Bugün sağlık kuruluşlarında taşeron işçi sayısı yüz bini geçmiş durumdadır. Temizlik işleri ile başlayan taşeronlaşma sağlık sistemimizin her alanına kadar uzanmıştır. Reform adı altında hastaneler ticarethaneye dönüştürülmüş, hastalar ise bir meta haline getirilmiştir. Birçok ilaç, ödeme kapsamından çıkartılmış ve vatandaşın katkı payı arttırılmıştır. Hastanelere giden vatandaş cebinden para vermeden sağlık hizmeti alamaz hale gelmiştir. Aile hekimliği ile koruyucu sağlık hizmetlerinin göz ardı edilmesinin olumsuz etkileri ve açacağı yaralar önümüzdeki yıllarda daha iyi görülecektir. Hastane Birlikleri Yasası ile de işimize ve aşımıza göz dikilmiştir. Türk Sağlık-Sen olarak işimizi ve aşımızı almaya asla müsaade etmeyeceğiz. Geride bıraktığımız 3 yıl içerisinde şube yönetim kurulu üyelerimizden temsilcilerimize kadar yılmadan baskılara boyun eğmeden mücadele eden tüm arkadaşlarımı yürekten kutluyorum. Hiçbirinizin hakkının asla ödenmeyeceğini de iyi biliyorum. Olağan genel kurulumuzun öncelikle şubemize, teşkilatımıza ve üyelerimize hayırlar getirmesini temenni ediyorum.” diye konuştu.
Ayrıştırma tehlikeyi getirir
Kamu-Sen İl Temsilcisi Erol Özsoy konuşmasında, siyasi iktidarın ülkenin hiçbir sorununa çözüm getirici bir yaklaşım içerisinde bulunmadığını ifade etti. İktidarın 8 yıldır ayrışma politikası ile toplumda rahatsızlıklar yaratıldığını belirterek iki dostun telefon konuşmalarından dolayı hapse atanların olduğundan yakınan Özsoy; “Diyarbakır’lı Sayın Belediye Başkanı sayını geri alıyorum Belediye Başkanı daha iki gün önce televizyonlarda arzı endam ederek açık ve net söylüyor diyor ki ‘Demokratik Federasyon. Eğer bunu yapmazsanız önümüzdeki günlerde çok daha vahim olaylar olacak.’ Bu bir devlete meydan okumadır. Bu millete meydan okumadır. İnsanlarımızı rahatsız edenler, ayrıştıranlar dışarıda dolaşıyorlar. Darbe safsatalarıyla içeriye alınanlar aylarca sonra serbest bırakılıyor. Bu nasıl bir demokratik ülkedir? Bu nasıl bir düzendir? 12 Eylül öncesini yaşadık, burada yaşayanlar, arkadaşlarımız var. 12 Eylül öncesinde gençlik ikiye bölünmüştü. Ama sadece gençlik. Diyordu ki bir taraf ‘Biz bu emperyalist Amerikancı düzeni istemiyoruz. Biz sosyalist bir düzen istiyoruz. Hakça bir düzen istiyoruz.’ Bir tarafta diyordu ki ‘Evet bizde düzeni değiştirmek istiyoruz. Bizde bu düzeni emperyalizme karşı değiştirmek milliyetçi Türkiye’yi kurmak istiyoruz.’diyordu. Biz diyorduk ve bunun kavgasını ediyorduk. Tabii ki içeriden ve dışarıdan kurulan tezgahlar sonunda gençler birbirlerini öldürdüler. Beş bin üniversite seviyesinde aydın bu ülkeyi düşündüğü için şehit oldu. Ama durum şimdi farklı. Şimdi ayrıştırma yapılıyor. Kürt-Türk ayrıştırması yapılıyor. Bu 12 Eylül öncesine benzemez. Eğer bu fitil ateşlenirse Allah muhafaza Türkiye’nin bütün topraklarında kavga çıkar. Bunu ne polis önleyebilir ne de ordu önleyebilir. Biz Kamu-Sen olarak bu işleri bırakın. Bu terör örgütünün kökünü Türk ordusu kazısın.” şeklinde konuştu.
Uslu’dan sivil toplum öz eleştirisi
Demiryol-İş Sendikası Şube Başkanı Türk-İş İl Temsilcisi Muharrem Uslu, çalışan ve emek veren kişiler olarak bir genel kurul toplantısında daha bir araya geldiklerini, sorunlarını birlikte görerek beraberce yaşadıklarını kaydetti. Sorunların çözümü için tartışarak birbirlerinden yararlanmalarının önem arz edeceğini belirten Uslu; “Birbirimizden etkilenmek mecburiyetindeyiz. Ben konuşmamı Afyon’a indirge-yerek yapmak istiyorum. Siyaset bizim bütün sorunlarımızın çözüm merkezidir. Eğer biz siyasi partilerimizin, milletvekillerimizin, il başkanlarımızın bu siyaseti gerçek anlamda hakkıyla yerine getirmelerini sağlanabilirse inanın bu siyasetin güzelliğinden istifade edecek olan bizler ve bu ülkenin insanlarıdır. Sorunlar birer birer çözülecektir. Yöresel olarak bakıldığında Afyonumuz da siyasetin biraz daha dar alanda yapıldığını, kısır alanda yapıldığını siyasete sivil toplum örgütlerinin yeteri kadar ulaşamadıklarını ve siyaseti yapan kişilerin siyaset zeminini Afyonkarahisar’da sürekli geliştirerek sivil toplum örgütleri halkın katılımını sağlayamadıklarını görmek mümkün. Siyaset denildiği zaman bütün sorunları içerisine alan bir hareket bir hadise akla gelir. Bu siyasetin içinde emek çok önemli yer tutmaktadır. Türk-İş İl Temsilciliği olarak emek adına yapmış olduğumuz siyasette Afyon kamuoyunda görüşlerimizi, Afyon’da yaşananları bir şekilde ortaya koymak ve bunları ortaya koyduğumuzda karşılaştığımız iyi hareketleri, güzel ve yanlış hareketleri görerek bugüne kadar geldik. Bunların çoğuna da itiraz etmek lazım.”ifadelerini kullandı.
“AKP taşeron örgütlenme”
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Afyonkarahisar İl Başkanı Ramazan Akgöz, Türkiye’nin önemli bir süreçten geçtiği vurguladığı konuşmasında Türkiye’yi bu sürece sokan zihniyetin 2002 yılından 2010 yılına kadar dikkatle izlenilen siyasi, sosyal, ekonomik her türlü alanda AK Parti’nin siyasi taşeronluk vasıtası ile ülke siyasetine enjekte edildiğinin altını çizmek gerektiğini söyledi.
AK Parti hükümetini emperya-lizmin Türkiye’ye dayattığı taşeron bir siyasi örgütlenme olarak yorumlayan Akgöz şöyle konuştu: “Taşeron siyasi örgütlenme nasıl olur diye bir soru işareti akla gelebilir. Taşeron siyasi örgütlenme Türkiye’ye benzeri özellikleri taşımayan, Türk halkının siyasi düşüncelerini hayata geçirme iddiasında olmayan bir partinin ki bir başka zihniyet ki o başka zihniyetin adını da emperyalizm olarak tanımlı-yoruz. O emperyalist zihniyetin siyasi hayatımıza bir ara sokuşudur. İşte o siyasi hayatımızda bugün iktidar olan AKP hükümeti maalesef siyasette de, hukukta da, ekonomi de bir sürü sıkıntılara Türkiye’nin başına sokmuş bulunmaktadır. Ülkenin üniter yapısı ile ilgili olarak pek fazla bir şey söylemeye gerek duymuyorum.” Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Afyonkarahisar İl Başkanı Kemalettin Yılmaz, siyaset kurumları kadar sivil toplum kuruluşlarının da toplumun ağzı dili konumunda olduğunu kaydetti. Yılmaz, siyaset kurumunun ciddi bir itibar kaybına uğradığı gerçeğine temas ederek; “İnşallah önümüzdeki süreçte yalana dolana dokunmadan seviyeli siyaset yapabilmenin gayreti içerisinde olacağız. Yaklaşık 8 yıldır çok ciddi baskılar altında sendikal faaliyetler yürütülüyor.”dedi.
“Hazirun cetveli kasaya kilitlenmeli”
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) eski Milletvekili Dr. Mehmet Telek konuşma yapmak istememesine karşılık divan başkanlığının ısrarı sonucu söz aldığını belirtti. Kendisinin çok mutlu olduğunu kurucusu olduğu Türk Sağlık-Sen Şubesi’nin 12 yıllık süreçte şuurlu bir şekilde sağlık çalışanlarını temsil etme yetkisini görmekten memuniyet duyduğunu aktardı. Dışarıdan aldığı tarafsız kişilerin iyi intibalarının kendisini son derece mutlu kıldığını dile getiren Dr. Telek şunları söyledi: “Başta Sayın Şube Başkanımız olmak üzere arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Buradaki insanları lütfen kayıt altına alın. Hazirun cetvelini kasalarda kitleyin yarın iktidara başkaları geldiğinde farklı iktidarlar zamanında gelen insanları gerçek temsilcilerden gerçek inananlardan ayırmamız gerekiyor. Bizim zamanımızda bazı hatalar yapıldığını kabulleniyorum. Ama öyle bir karışıklık öyle bir yapılanma içerisinde insanlar hata edebiliyor. O nedenle atomun çekirdeği burada. Tabii ki halkalar genişleyecek tabiki Türk Sağlık-Sen en büyük sendika olacak şu anda da büyük bir sendikadır. Buradaki hazirun cetvelini lüften kaybetmeyin. Hafızalara değil kasalara kilitleyelim ki karışıklıklara sebep olmasın. Türkiye’nin gidişatı iyi değil. Yeniden çocuklarımızın milli mücadele yapacaklar diye endişelerimiz var. Ama hiçbir zaman Türk Milliyetçileri, Türk insanı umutsuzluğa kapılmadı. Ben bu dirilişin olacağına inanıyorum.” Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Halil Ünlütepe, sivil toplum örgütlerinin demokrasilerde çok fazla önemli olduğunu ifade etti. Bu örgütlerin etkinlikleri ve çağırışmalarının iyi değerlendirilmesi sonucunda ülkenin daha kolay yönetilebileceğine dikkat çeken Milletvekili Ünlütepe sözlerine şöyle devam etti: “Sivil toplum örgütlerinden bir çağrı geldiğinde hayatım boyunca hep ona katılmaya çalıştım. Orada çok şeyler öğrenmeyi düşündüm. Çünkü hepimiz hayatımız boyunca hep bildiğimiz iyi şeyleri başka yerlerde anlatabilirsek orada inanın çok güzel şeyler yapılır.”
Türk Sağlık-Sen Şube Başkanı: Mehmet Ali Çakal
Yönetim Kurulu Üyeleri: Nuri Buğa Şube Sekreteri, Nihat Candan Mali Sekreter, Kürşat Mazan Teşkilat Sekreteri, İ. Hakkı Cengiz Eğitim ve Basın Sekreteri, Levent Kasap Mevzuat Sekreteri, Şeref Ali Şahan Sosyal İşler SekreteriDenetim Kurulu Üyeleri: Y. Süleyman Turunç, Tuncay Tuna, Peyami Gümüş
Disiplin Kurulu Üyeleri: Ayhan Tütüncü, Önder Gültaş, Süleyman Karayel
Üst Kurul Delegeleri: Mehmet Ali Çakal, Hüseyin Sallı, Yasin Sarıgöl (Kocatepe)

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti