Ecdadımızın En Güzel Adeti: Sadaka Taşı

Osmanlı İmparatorluğu zamanında her şehirde genelde camilerin kenarlarına ya da meydanlara yerden 1 metre yüksekliğinde taşlar koyulurmuş. Bu taşa gün içerisinde çoğu insan elinde avcunda fazla olan parayı ihtiyaç sahiplerinin alması için bırakırmış.

Ecdadımız Osmanlı’nın hüküm sürdüğü topraklarda yaptırdığı camilerin çoğunda bu taşı görmekteyiz. Günümüzde yoğunlukla Anadolu ve Rumeli topraklarında ki tarihi camilerimizin içlerinde görülmektedir. Bu camilere giderseniz en ücra kuytu köşelerinde bu taştan görmeniz mümkün. Bu taşlar özellikle oraya konulurdu ki, imkanı olan insanlar gider gündüz vakti oraya bırakabildiği kadar para bırakır, ihtiyacı olanda hava karardıktan sonra oradan ihtiyacı olduğu kadarını alırdı. Bu durum hem verenin böbürlenmemesini hem de alanın kırılmadan incinmeden almasını sağlıyordu. 

Anadolu topraklarında yıkılmamış ya da zarar görmemiş halde İzmir’de 4 adet camimizde sadaka taşının en son örnekleri bulunmaktadır. Osmanlı döneminde yaygın bir adet olan bu durum günümüzde ne yazık ki unutulmuş bir adet olmuştur. Hatta günümüzde yardımlaşmak artık bir gösteriş durumu halini almıştır. Sosyal medya aracılığı ile yapılan tüm yardımlar boy boy artık tüm insanlığa sergileniyor ve zenginlik yarışı halini alıyor. Bu insanlar hiç mi düşünmüyorlar ki, ‘Diğer insanlar, yardım ettiğimiz insanlara dışarı çıktıklarında acıyarak bakacak, bu da onların onurunu incitecek” diye. Hadi yetişkinler neyse çocuklar ne olacak? Biliyorsunuz ki küçük yaşlarda ki çocukların esprileri çok kırıcıdır. Ve çocuklarda birçok etki yaratır bu durum.

Ecdadımızın En Güzel Adeti: Sadaka Taşı

DÜNYA’YA ÖRNEK BİR İNCELİK

İzmir Konakta müftülük vazifesi yapmakta olan Zeki Aksoy, ulusal bir gazeteye yaptığı röportaj da şöyle söylüyor: 
“Sadaka taşı’ geleneği ile insanlar, ihtiyaç sahiplerine yaptıkları yardımı dünya da eşi görülemeyen bir incelikle ona iletmiş oluyor. Aynı zaman da ise ihtiyaç sahibinin de gerçekten ihtiyacı olduğu kadar aldığı bir tok gözlülük görülüyor. İnsanların birbirinin hakkına karşılıklı gösterdiği ince bir düşüncedir.”

Ecdadımızın En Güzel Adeti: Sadaka Taşı

Bu gelenek bu ince düşünceler, Devlet-i Âli Osmanlı’nın yobazlaşma, “yoz din dönemi”ne kadar çok güzel derecede ilerlemiş ve hatta rivayete göre 4’üncü Murad devrine kadar neredeyse sadaka taşlarının üstleri dolup dolup taşıyordu. Hatta devlet uzun süredir alınmayan sadakaları alıp ihtiyaç sahiplerini tespit edip bizzat vermek istediğinde de verecek kimseyi bulamamıştır. 4’üncü Murad döneminden sonra çok kötü zamanlar geçirmeye başlayan Osmanlı zamanına geldiğimizde sadaka taşı adeti zamanla körelmiş ve günümüze kadar unutulmuştur.

Ecdadımızın En Güzel Adeti: Sadaka Taşı

Gönül ister ki bu adeti birilerinin öncülüğünde tekrardan gerçekleştirelim bu adetle gönül kırmadan kalplere dokunarak sadakamızı verebilsek ama değişen Dünya düzeninde artık tamamen herkes rant peşinde ve nerden haram yesek mücadelesinde, bu halimize yazık gerçekten.

Kocatepe Gazetesi - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme