• Haberler
  • Gündem
  • Eğitim Bir-Sen, Sorunları Gündeme Getirdi, Kantin İçin Boykot Çağrısı Yaptı

Eğitim Bir-Sen, Sorunları Gündeme Getirdi, Kantin İçin Boykot Çağrısı Yaptı

Eğitim Bir-Sen Afyonkarahisar 1 No'lu Şube Başkanı Mustafa Arslan, Eğitim-Öğretim Yılı'nda eğitim çalışanlarının sorunlarını çözülmesi gerektiğini belirtti. Arslan, okul kantinleri için de önemli bir çağrıda bulundu

Eğitim Bir-Sen Afyonkarahisar  1 No’lu Şube Başkanı Mustafa Arslan, 2025-2026 Eğitim-Öğretim Yılı haftasında eğitim çalışanların taleplerini gündeme getirdi. Arslan, “Yaz tatilinin sona ermesiyle birlikte 2025-2026 eğitim-öğretim yılı başlıyor. Ülke genelinde 18 milyon öğrenci ve 1 milyon öğretmen 8 Eylül Pazartesi günüders başı yapacak. Eğitim-Bir-Sen olarak temennimiz, eğitim öğretim yılının ve eğitim çalışanlarının sorunlarının bir günlüğüne gündeme gelmesi değil, kalıcı çözümlerin hayata geçirilmesidir.

Bir milyonu aşkın eğitim çalışanı, sona eren 8. Dönem Toplu Sözleşme sürecinde haklı ve yerinde taleplerinin kamu işvereni tarafından görmezden gelinmesi nedeniyle yeni eğitim-öğretim yılına buruk girmektedir.

Öğretmenlerin işlerinden duydukları memnuniyet ya da memnuniyetsizlik, doğrudan eğitimin niteliğini ve dolayısıyla ülkenin geleceğini etkilemektedir. Öğretmenlerin umutsuzluğa kapılmaması ve kaliteli hizmet sunabilmesi için onlara iyi bir eğitim sistemi, iyi çalışma ortamı ve iyi imkanlar sunulmalıdır. Mevcut koşulların öğretmenleri mutsuz mecburlar haline getirme riski görülmeli ve sorunların çözümü ile beklentilerin karşılanması için çaba gösterilmelidir. Eğitim-Bir-Sen olarak, yeni eğitim öğretim yılı başında, çözüm bekleyen sorunları ve bunlara ilişkin önerilerimizi kamuoyunun dikkatine sunuyoruz” dedi.

EĞİTİM ÇALIŞANLARININ MALİ HAKLARI İYİLEŞTİRİLMELİ

Arslan, açıklamalarına şöyle devam etti:

“Eğitim çalışanlarının mali hakları iyileştirilmelidir. Enflasyonist ortamın alım gücünü aşındırdığı, ekonomik toparlanmanın sabit gelirlilere yansımadığı mevcut koşullar kamu görevlilerinin yaşamını zorlaştırmaktadır. Eğitim çalışanlarının ve diğer kamu görevlilerinin ücret kayıpları telafi edilmeli; enflasyona ezdirilmeyecek şekilde iyileştirmeler yapılmalıdır. Sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik uygulamalarına son verilmelidir. Öğretmenlerin anayasal haklarını sınırlayan, aile bütünlüğünü bozan ve mesleğin itibarını zedeleyen sözleşmeli öğretmenlik uygulamasına derhal son verilmelidir. Tüm sözleşmeli öğretmenler kadroya geçirilmeli, kalıcı bir düzenleme beklenmeden sözleşmeli öğretmenlere de mazerete bağlı ve isteğe bağlı yer değişikliği hakkı başta olmak üzere kadrolu öğretmenlere tanınan haklar verilmelidir. 

Öğretmen açığının, kadrolu istihdam yerine insan haklarına ve çalışma ahlakına aykırı olan ücretli öğretmenlik uygulamasıyla giderilmeye çalışılmasına son verilmeli, bu uygulama kaldırılmalıdır. Yer değişikliği talepleri karşılanmalıdır. Bakanlık, anayasal bir hak olan mazerete ve isteğe bağlı yer değişiklikleri ile yaşa ve tecrübeye dayalı bölgeler arası adil bir öğretmen istihdamını bir arada yürütmek zorundadır.  Atama ve yer değiştirme iş ve işlemlerinin neredeyse tüm yıl sürmesi eğitim-öğretim faaliyetlerini aksatmakta ve öğretmenleri huzursuz etmektedir. Günümüz bilgi teknolojileriyle bu süreçler, hızlı ve güvenilir bir şekilde yürütülmelidir.”

“DENEYİMLİ ÖĞRETMENLER GELİŞMİŞ BÖLGELERDE TOPLANIYOR”

Öğretmenlerin ilk atamalarının dezavantajlı bölgelere yapıldığına dikkat çeken Arslan, “Sözleşmeli veya kadrolu öğretmenlerin ilk atamalarının büyük oranda dezavantajlı bölgelere yapılması, deneyimli öğretmenlerin büyükşehirlerde ve gelişmiş yerlerde yoğunlaşmasına sebebiyet vermektedir. Bu durum okullar arasında başarı farkına dönüşecek şekilde mesleki tecrübe ve bilgi birikiminin eğitim kurumları arasındaki dengeli ve adil dağılımını olumsuz etkilemektedir.  Halihazırda Sağlık ve Teknik Hizmetler sınıfına uygulanan ek tazminatın Eğitim-Öğretim Hizmetleri sınıfına da yansıtılması önemli bir teşvik olacak, toplu sözleşme taleplerimiz arasında yer alan bu teklifin hayata geçirilmesi, öğretmen açığı sorununu büyük ölçüde çözecektir.

Eğitim kurumları yöneticiliği profesyonel bir meslek olarak yapılandırılmalıdır. Eğitim kurumları yöneticiliği profesyonel bir meslek olarak yapılandırılmalı ve  atamaların, görevlendirmelerin yazılı sınav puanı ile nesnel kriterlere dayalı mesleki çaba ve başarı ölçümü üzerinden gerçekleştirileceği bir sistem kurulmalıdır.  Ek ders esaslarındaki ücret dengesizliği giderilmeli, ders ücretleri artırılmalıdır Ek ders esaslarında branşlara ve okul türlerine oluşan ücret farklılıkları ortadan kaldırılmalı; ek ders birim ücreti artırılmalıdır” ifadelerine yer verdi.

KANTİNDE BOYKOT MALLARI SATILMAMALI

Eğitim Bir-Sen Afyonkarahisar  1 No’lu Şube Başkanı Mustafa Arslan, birçok konuda önerilerini sunduğu açıklamada şu vurguları yaptı:

“Öğretim yılına hazırlık ödeneği tüm eğitim çalışanlarına verilmelidirÖğretim yılına hazırlık ödeneği, öğretmenlerle birlikte eğitim-öğretim hizmetlerinin yürütülmesinde emek sarf eden Milli Eğitim Bakanlığı’nın merkez ve taşra teşkilatı kadrolarında görevli tüm hizmet sınıflarındaki eğitim çalışanlarına da ödenmelidir. Memur, hizmetli ve diğer çalışanların mali ve sosyal hakları iyileştirilmelidir
Eğitim hizmetinin aksamadan yürütülmesi için büyük emek veren memur, Genel İdare Hizmetleri Sınıfı, Teknik Hizmetler Sınıfı, Yardımcı Hizmetler Sınıfı ve diğer çalışanların mali, sosyal ve özlük hakları iyileştirilmelidir. 

Okulların zorunlu harcamalarını karşılayabilecek doğrudan bir ödeneği bulunmamakta, bu durum ciddi bir sorun oluşturmaktadır. İŞKUR’un İşgücü Uygulama Programı ise yardımcı personel ihtiyacına kalıcı çözüm getirmemekte; iş güvencesi ve adil gelir sağlamayan, güvencesiz bir çalışma biçimi olduğu; bu haliyle okulların personel ihtiyacına kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüm sunmadığı aşikardır.Her okula münhasır ödenek tahsis edilmeli; yardımcı personel ihtiyacı doğrudan karşılanmalı veya kaynak aktarımı yapılmalıdır.
Proje okulları yeniden ele alınmalıdır.Proje okulları ve bu okullara öğretmen, yönetici atama ve görevlendirme esasları yeniden ele alınarak amaç ve hedef bütünlüğüne kavuşturulmalıdır. 

Öğretmen ve yönetici atama ve görevlendirme usulü, proje okullarından olan beklentiyi yansıtacak şekilde bu kurumlara özgü ancak nesnel, eşit, adil ve erişilebilir kriterlere dayalı olarak puan üstünlüğü esasına göre kurgulanmalıdır. Okul kantinlerinde boykot ürünlerinin satışına izin verilmemelidir. Okul kantinlerinde İsrail menşeili veya İsrail’in Gazze katliamına destek açıklamasında bulunan yabancı ürünlerin satışının yasaklanması sağlanmalıdır.”

Kocatepe Gazetesi - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme