Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

FETÖ’DE 4 ceza, 1 tahliye daha: “Yurtlarda tek amaç öğrenci barındırmak değildi”

Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza
FETÖ’DE 4 ceza, 1 tahliye daha: “Yurtlarda tek amaç öğrenci barındırmak değildi”

Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Fethullahçı Terör Örgütü, Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) haklarında Silahlı Terör Örgütüne Üye olma suç isnadıyla dava açılan 11 tutuklu sanığın davaları dün görüldü.
İLÇE DOSYALARINDA 1 CEZA, 1 TAHLİYE
Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün sabah Emirdağ, Sandıklı, Sinanpaşa ve Şuhut dosyalarının davaları görüldü. Sabahki duruşmalarda; Gazi Karahan, Musa Celeb, İsmail Kurt, Mustafa Durmaz, Zahide Demren, Arife Şahin, Rıza Yılmaz ve Hakan Gezergün yargılandı. Sanıklardan Arife Şahin’e 1 yıl 1 ay hapis cezası verildi. Şahin, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul ederken hükümle birlikte tahliye edildi. Diğer sanıkların duruşmaları Aralık ve Ocak ayı içerisinde görülecek.
“YATIRIM AMAÇLI SATIN ALDIM”
Şuhut ilçesinde ticaret yaptığını ve 4 aydır tutuklu olduğunu belirten Gazi Karahan’ın tutukluluk hali devam ediyor. Karahan duruşmada verdiği ifade de, hakkındaki suç isnatlarıyla mahkeme heyeti karşısında olmaktan büyük bir üzüntü ve utanç duyduğunu söyledi. Dört kez girdiği KPSS’de başarılı olamaması nedeniyle ticarete atıldığını anlatan Karahan, “Babamla birlikte mezbaahane, hayvan kesim işine giriştik. Birçok banka ile esnaf olarak çalıştım. Bank Asya da bunlardan biridir. Ama talimatla bu bankaya para yatırmadım. Yurtların devri ile ilgili olarak ben ilde, ilçelerde ve köylerde tanınan bir esnafım. A.T ve Ö.B adli kişiler paraya sıkıştıkları için bu binaları satacaklarını söylediler. Benim evim yoktu. Yatırım amacıyla üç katlı bu binayı aldım. Yani devletin yurt binasına el koymaması için satın almadım. Binayı alınca öğrencileri çıkardım. Bu nedenle tartışmalar yaşandı. Pazarlık sonucu 188 bin TL’ye satın aldım. Vakıfbank’a parayı yatırdım. Dekontlar takip edilebilir” dedi.
“AYNI OTELDE BULUNMAK TESADÜF”
74 otelde kaydı bulunan sanık Gazi Karahan, hakkında FETÖ soruşturması bulunan il, ilçe imamları v.d kişilerle örgütün strateji toplantısı yaptığı otelde aynı zamanda bulunmasını tesadüf olarak açıkladı. Karahan, “Toplam 74 otelde kaydım var. Türkiye’nin her bölgesine ticaret ve tatil yapma amacıyla giderdim. 74 otelin içerisinde bu terör örgütü mensuplarıyla bir arada olmam tamamen tesadüftür. Kesinlikle bylock programını kullanmadım. Telefonum mezbaahanede yaklaşık 50-100 kişilik bir ortamda pek çok kişi tarafından kullanılmıştır. Babam Kıbrıs Gazisi’dir. Vatan sevgisi ile yetiştik. Terör örgütü üyeliği suçlaması ile ailecek mağdur olduk” diye konuştu. Karahan’ın duruşması ileri bir tarihte görülecek.
KURT’A YETKİSİZLİK KARARI VERİLDİ
Aslen Şuhut’lu olduğunu belirten ve 2011 yılından itibaren Ankara’da ikamet ettiğini dile getiren sanık İsmail Kurt mahkemeden yetkisizlik talebinde bulundu. Afyon’a sadece ziyaret amaçlı gelip gittiğini belirten Kurt hakkında Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesi yetkisizlik kararı verdi. Kurt’un yargılaması Ankara Ağır Ceza Mahkemesinde yapılacak. Sanığın tutukluluk hali devam ediyor.
CELEP İDDİALARI KABUL ETMEDİ
Sinanpaşa ilçesinde Tapu Müdürlüğü’nde memur olarak çalışırken KHK ile ihraç edilen Musa Celep’in tutukluk hali devam ediyor. Celep hakkında, Örgütle bağlantılı sendika üyeliği, kendisine ait telefonla örgütün gizli haberleşme programı bylock surverlerine 6 Ekim 2015 tarihinden 13 Ocak 2016 tarihine kadar Sinanpaşa ilçesinde yaklaşık 3 ay bağlantı tespiti iddiaları var. Savunması için avukat ataması yeni yapılan Musa Celep’e avukatı ile on dakika görüşme süresi tanındı. Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen Celep, sendika üyeliğinin o dönem için yasal olduğunu, bylock programını indirmediğini ve kullanmadığını belirtti. Musa Celep’in duruşması Aralık ayı içerisinde görülecek.
ÜÇ AYRI HATTA BYLOCK TESPİTİ
Emirdağ ilçesinde örgütün Ceylan Yurdu’nda Müdür Yardımcılığı görevinde bulunduğu, örgüt kurumlarında çalıştığı ve kendisine ait üç ayrı telefon hattında örgütün gizli haberleşme programı bylock tespiti bulunan Mustafa Durmaz, silahlı terör örgütüne üye olduğu iddiasını kabul etmedi. Durmaz, üzerine kayıtlı telefon hatlarının çalıştığı yurtta kullanılmak için alındığını ileri sürdü. Hatlardan birinde bylock surverlerine ilk bağlanma tarihi 15 Eylül 2015’den son bağlanma tarihi 18 Eylül 2015’e kadar ilk ve son bağlanma Afyonkarahisar olarak belirlendiği açıklandı. Öte yandan bir diğer telefon hattıyla ilk bağlanma tarihi 29 Ekim 2015 son bağlanma tarihi 12 Şubat 2016 tarihleri arasında ilk bağlanma Afyonkarahisar son bağlanma Manisa-Turgutlu olarak tespit söz konusu. Üçüncü telefon hattıyla 1 Nisan 2015 tarihinden 21 Ekim 2015 tarihine kadar ilk ve son bağlanma yerleri Emirdağ ilçesi olarak açıklandı.
YURTTA TEK AMAÇ BARINDIRMA DEĞİL!
Ramazan ayında ilk kez hakim karşısına çıkmanın heyecanı, oruçlu ve uykusuz olduğu gerekçeleriyle ilk ifadesinde kendisini yeterince ifade edemediğini öne süren Mustafa Durmaz, “Bu nedenlerle ifademi kabul etmiyorum. Ben resmi denetlenen bir yurtta çalıştım. İllegal bir iş yapılmadı. Yeni evliydim, evlendikten 38 gün sonra tutuklandım. Yurtta sadece öğrencilerin barınması sağlanırdı” sözleri üzerine Mahkeme Başkanı, “Örgütün yurtlardaki tek amacının öğrenci barındırmak olmadığını biliyoruz. Bu durum etkin pişmanlıktan yararlanan yurt müdürü, müdür yardımcısı ve çalışanlarınca gerçek amaç anlatıldı” dedi. Örgütle bağlantılı yurtta sadece geçimini temin amacıyla çalıştığını belirten Mustafa Durmaz, hakkındaki tüm suçlamaları reddetti. Bir yurt çalışanı olarak temizlik ve yemek servisi işleriyle uğraştığını, silahlı terör örgütüne üye olma iddiasını kabul etmediğini belirten Durmaz, geçmişte verdiği ifadeyi kabul etmediğini tekrarladı. Mustafa Durmaz’ın duruşması Aralık ayı içerisinde görülecek. Durmaz’ın tutukluluğu sürüyor.
EMİRDAĞ’IN “ÖRGÜT ABLASI”
HÂKİM KARŞISINDA
Sanık Zahide Demren’in hakkında örgütün Emirdağ “İlçe Ablası” olduğu iddiası var. Ayrıca; FETÖ kurumlarında çalıştığı, örgütün finansal kuruluşu Bank Asya’ya örgüt elebaşının talimatıyla para yatırma, örgütün 2014 yılı Mart ayında yerel seçimler öncesi düzenlediği strateji toplantısına katılma, gizli haberleşme programı bylock kullanımı, Emirdağ İlçe İmamı Uğur Mart ve öğretmen eşi Leyla Mart’ın tanık beyanı iddiaları var. Demir’in tutukluluk hali devam ediyor. Üzerine atılı hiçbir suçlamayı kabul etmediğini belirterek savunmasına başlayan Demren, “Polise telefonumu verdim. Ben muhasebecilik yapıyorum. İşim gereği Resmi Gazete’ye sıkça bakmak zorundayım. Yapılanları suç olduğunu bilsem yapmazdım. Hiçbir yapıya, derneğe ve örgüte üye olmadım. Milliyetçi bir babanın elinde büyüdüm. Emirdağ ilçesinde dershanede büro memuru olarak çalıştım” şeklinde konuştu.
“TANIKLA ARAMIZDA HUSUMET VAR”
Cezaevinde tutuklu bulunan tanık Hürriyet Şanlı ile aralarında gönül ilişkilerine bağlı olarak bir husumet bulunduğunu ileri süren sanık Zahide Demren, kendisine bir kişi tarafından teklif geldiğini sonrasında Şanlı’nın o kişi ile görüşmeye başladığını söyledi. Memleketine gittiğinde başka bir kişi ile görüşmesi sırasında Hürriyet Şanlı’nın o kişi ile de diyalogda bulunduğunu aktaran Demren, “Bank Asya’ya ailecek gittiğimiz Umre için 12 bin lira parayı parça parça yatırdım. Yurt dışı çıkışı da Umre içindi” dedi.
“İMAM DENİLİNCE CAMİİ
İMAMINI ANLIYORUM”
Örgütün yerel seçimler öncesi 2014 yılı Mart ayında termal bir otelde düzenlediği strateji toplantısına otel hizmetlerinden yararlanma maksadıyla katıldığını söyleyen Demren, “Bu konuya üzülüyorum. Çünkü erkeklerinde bulunduğu bir ortamda bulunmayı aileme bile açıklamakta güçlük çekerim. Benim cilt rahatsızlığım vardı. Bakım için gitmiştim. Ayrıca beş yıldızlı bir otel için fiyat çok iyiydi. Ben bir otel toplantısı görmedim. Ama anlattıklarınıza göre bizi etten bir duvar gibi kullanmışlar. 2012 yılında da benzer bir otel toplantısına katılım gözüktüğünü söyleyen ve bu toplantıya da örgütün il, ilçe imamlarının katıldığına dikkat çeken Mahkeme Başkanına sanık, “Ben imam denildiğinde camii imamını anlıyorum. Telefon benim amenna ama bylock kullanmadım” diye konuştu.
“BAĞIMSIZ MAHKEMELERDE
BASKI OLMAZ”
Zahide Demren’in duruşmasına tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanan tutuklu tanık Hürriyet Şanlı, Emirdağ ilçesinde Bahar Yurdu’nda çalıştığını, sanık Zahide Demren’i “örgüt ablası” olarak bilmediğini söyledi. Şanlı, “Zahide Demren’in ablalığını da bilmem, ben de abla demezdim. Yurtta yönetim memuru olarak çalıştım. Bu yurdun örgütle cemaatle bağlantılı olduğunu bilmiyordum. Zahide Demren’in de bağlantısı var mı yok mu bilmem. Mahkemede ciddi sıkıntı içinde ifade verdim” beyanı üzerine Mahkeme Başkanı, “Bağımsız mahkemelerde baskı olamaz. Baskı iddiaları savcılık ve emniyet aşamasındadır. Mahkemede nasıl bir sıkıntı yaşadınız?” sorusu üzerine Tanık Şanlı, “2 Ağustos’ta gözaltına alındım. 8 gün gözaltında kaldım. İfade öncesi 13 saat bekletildim” sözlerine üzerine Mahkeme Başkanı tanığa beyanının doğru olup olmadığını sordu. Hürriyet Şanlı, “Ablamız demedim” ifadesi üzerine Mahkeme Başkanı, “Hala ablamız diyorsunuz” dedi. Şanlı, beyanının yanlış yazıldığını ifade etti.
MART: “BANA İLÇE ABLASI
OLARAK TANIŞTIRILDI”
Emirdağ örgüt ilçe imamının eşi Leyla Mart’ta SEGBİS bağlantısı ile Demren’in duruşmasında tanıklık yaptı. Emirdağ’da çalıştığı Körfez Dershanesine sanık Zahide Demren’in 2012 yılında geldiğini belirten Mart, “Eşim örgütün Emirdağ İlçe İmamıdır. Sanık bana ‘İlçe Ablası’ olarak tanıştırılmıştı. Ara sıra dershaneye gelir, öğretmenlerle sohbet ederdi” dedi. Mahkeme Başkanı örgüt jargonunda “ilçe imamının” bayanlardaki karşılığının “İlçe ablalığı” mı olduğu yönündeki soruya Mart “evet” cevabını verdi. Zahide Demren’in Emirdağ’daki tüm bayanlardan sorumlu olduğunu açıklayan Leyla Mart, sanığın örgüt içi atama ile gelip gelmediği yönünde bilgisi olmadığını sözlerine ekledi.
ŞAHİN CEZA İLE
 BİRLİKTE TAHLİYE EDİLDİ
1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası verilen ve hükümle birlikte tahliye edilen Arife Şahin, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etti. En son Sandıklı ilçesinde Ayşe Coşkun Yurdunda belletmen olarak görev yaptığı öğrenilen Şahin üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini beyan etti. Emirdağ ilçesinde Bahar Yurdu Müdürü Rabia isimli şahsın annesinin vefatı üzerine geçici olarak yerine baktığını anlatan Şahin, “Telefonuma bylock programını Şaziye Pınar yükledi. Bununla haberleşmenin sağlanacağını söyledi. Gizli bir program olduğunu bilmiyordum. Program telefonumla uyum sağlamadı, telefon kasılınca sildim. Kardeşim vefat edince aileme yakın olmak istedim. Sandıklı’da Ayşe Coşkun Yurdunda belletmen olarak iş buldum. Pasaportum yok, yurt dışına da çıkmadım. Emirdağ’daki yurt 80 kişi gözüküyordu ama bu doğru değildi” diye konuştu. Cumhuriyet Savcısı sanık Şahin’e etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanılması konusunda bilgi sahibi olup olmadığını sordu. Görev süresince yurdun dışına çıkmadığı için kimseyi bilmediğini herhangi bir şeye şahit olmadığını dile getiren Şahin’e Mahkeme Başkanı, “Ya söylemek istemiyorsunuz ya da onlar size güvenmemiş” dedi. Sanık Arife Şahin, “Bir şey olsa eninde sonunda çıkardı. Bilsem söylerdim. Dediğiniz gibi demek bana güvenmemişler” ifadelerini kullandı.
“SOHBETLERİ ŞUHUT “ABİSİ”
İSMAİL BİÇER DÜZENLERDİ”
Şuhut ilçesinde Körfez Dershanesinde öğretmenlik yapan Rıza Yılmaz’a ait üç telefon hattında gizli haberleşme programı bylock tespiti, örgütün medya organları Zaman Gazetesi ve Sızıntı Dergisine abone olduğu iddiaları var. Örgütle bağlantılı dershanede maddiyat amacıyla çalıştığını, tüm çalışanlara Zaman Gazetesi ve Sızıntı Dergi aboneliklerinin zorunlu tutulduğunu anlatan Yılmaz, “KPSS’yi kazanamayınca maddiyat için bu dershanede çalıştım. Sendika üyeliği ile örgütsel faaliyette bulunmadım. Bank Asya’yı maaş alımı için kullandım. Bylock kullanımı iddiasını kesinlikle kabul etmiyorum. Ne indirdim ne de kullandım. 15 Temmuz hain darbe girişimini lanetliyor şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum” dedi. Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlandığı öğrenilen sanık Yılmaz ile Şuhut’ta aynı dershanede çalıştığını açıklayan Fen Bilgisi Öğretmeni Zeynel Tuğrul SEGBİS bağlantısı ile tanıklık yaptı. Kurumda çalışan hemen herkese gizli haberleşme programı bylock yüklendiğini belirten Tuğrul, sanık Rıza Yılmaz’ın bylock grubunda olup olmadığını hatırlamakta güçlük çektiğini ancak mesajlaşmadıklarını söyledi. Mahkeme Başkanı tanık Tuğrul’a net bir soru sorulduğunu cevabında net olması gerektiğini vurguladı. Sohbet toplantılarını Şuhut’un örgüt abisi İsmail Biçer’in yaptığını anlatan Zeynel Tuğrul, bu toplantıların haftalık öğretmenler ve ilçe esnafına yönelik düzenlendiği bilgisini verdi. Tutukluluk hali devam eden Yılmaz’ın duruşması Aralık ayı içerisinde görülecek.
SAVCININ TANIKLIĞINA BAŞVURULACAK
Sandıklı ilçesinde 4. Sınıf Emniyet Müdürü olarak görev yapan ve KHK ile meslekten ihraç edilen Hakan Gezergün’ün duruşması Ocak ayında görülecek. Sanığın tutukluluğu devam ediyor. Meslekten ihracı nedeniyle yazdığı iki dilekçeye cevap alamadığını belirten Gezergün, ihraçla ilgili mahkemenin komisyon kararını beklemesini talep etti. Mahkeme Başkanı Hakan Gezergün’e komisyon kararının mahkemeyi bağlamayacağını, bu kararın idari bir karar olduğunu ifade etti. Mahkeme Başkanının yazılı metini okuyarak savunma yapamayacağı yönünde uyardığı sanık Gezergün, 16 aydır tutuklu olduğunu psikolojisinin iyi durumda olmadığını söyledi. Sandıklı’da görev yaparken bir savcının kendisine iftira attığını iddia eden Hakan Gezergün’e Mahkeme Başkanı ilgili savcının tanık olarak dinleneceğini kaydetti.
“DARBE GİRİŞİMİ NÜMAYİŞ DEĞİL”
15 Temmuz 2016 tarihindeki darbe girişiminin yaşandığı gece ilçedeki bir otelin müdürü V.K ile telefonda görüştüğünü kabul eden Hakan Gezergün, toplumsal olaylarda ihtiyatla yaklaşılması yönündeki eğitim gereğince davrandığını söyleyince Mahkeme Başkanı, “Darbe girişimi toplumsal bir olay, bir nümayiş değildir” dedi. Bank Asya’daki eşinin hesabının miras sonrası tasarruf amacıyla açılıp 2015’de kapatıldığını aktaran Gezergün, “Bylock yüklemedim kullanmadım. Sosyal medya hesabımdan ileti yazmadım” ifadelerini kullandı. Yücel Akdağ’ı tanıyıp tanımadığını soran Mahkeme Başkanına Gezergün, darbe girişiminin ertesi günü Av. Akdağ’dan hukuki yardım almak için telefonla görüştüğünü söyledi. Kırtasiyeden çocuklarının oynaması için aldığı bir deste geçersiz yazılı birer dolardan 6 tane kaldığını kaydeden Gezergün, gelecek duruşmasında iki tanık dinlenecek.
ESKİ POLİS VE ÖĞRETMENLERE CEZA
Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesinde dün öğleden sonra görülen duruşmalarda eski polisler Yusuf Yorgancı’ya 9 yıl 4 ay 15 gün, Süleyman Gür’e ise 10 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Örgütün Bismil İmamı olduğu iddiasıyla yargılanan ve KHK ile öğretmenlikten ihraç edilen Mustafa Ünal’a ise 10 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası verildi. Karar celsesinde son savunması dinlenen ve hakkındaki tüm iddiaları reddeden Yusuf Yorgancı son sözünde kesinlikle terör örgütü üyesi olmadığını suçlamaları kabul etmediğini kaydetti. Eski öğretmen Mustafa Ünal karar öncesi sorulan son sözünde, “Beraatimi mümkün değilse adli kontrol şartlı tahliyemi talep ediyorum” dedi. Örgüt yapısı içerisinde yeri olmadığını belirten Süleyman Gür son sözü öncesi, “Bugün benim evlilik yıldönümüm. Eşime bunca sıkıntıya rağmen bana gösterdiği sadakati ve güveni için teşekkür ediyorum. Kendisini çok seviyorum” dedi. Gür son sözünde, “Kesinlikle örgüt üyesi değilim” ifadelerini kullandı. >> Burcu AYDIN’ın Haberi

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti