Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

İhtisab kurumu emri maruf nehyi münkerin gereğidir

Bu haberin fotoğrafı yok
İhtisab kurumu emri maruf nehyi münkerin gereğidir

Ensar Vakfı Şube Başkan Yardımcısı İkindi Sohbetleri Koordinatörü AKÜ Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Güler “İslam’da İhtisab” başlıklı sunumunda, emri maruf nehyi münker gereğince yani iyiliğin emredilip kötülüğün önlenmesi için ortaya çıkan İhtisab Kurumunun Osmanlı’dan günümüze kadar gelen sürecini anlattı

Ensar Vakfı Şubesi’nin bu yıl üçüncüsünü düzenlediği Ramazan’da İkindi Sohbetlerinin beşinci konuşmacısı Ensar Vakfı Şube Başkan Yardımcısı İkindi Sohbetleri Koordinatörü AKÜ Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Güler “İslam’da İhtisab” başlığında konuştu. Program öncesi adet hale geldiği üzere Süleyman Bircan tarafından Kuran-ı Kerim tilavetinde bulunuldu.
İHTİSAB HESAP
VERİLEN KURUM
AKÜ Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Güler, yaklaşık 20 yıllık süreçte çok fazla değişen bir Ramazan iklimi ile karşı karşıya kalındığını kaydetti. “İslam’da İhtisab” başlıklı konuşmasında ihtisab kelimesinin kelime anlamı ile terim anlamı farklı olduğunu belirten Güler; “İhtisab Kurumundan söz etmeye çalışacağım. İhtisab Kurumunun kelime anlamı hesap vermek daha da doğrusu hesap istemektir. Tam anlamı ile doğru hesap vermek anlamına geliyor. Terimsel anlamı birçok kişice bilinir. Kur’an-ı Kerimin birçok ayetinde Peygamber Efendimizin (SAV) birçok hadisinde ifadesini bulan iyiliği emir kötülüğü nehil kurumunun müesseseleşmiş adıdır. Neden ihtisab denilmiş? Meselenin üzerinde durarak bu kavramı açıklayabiliriz. İyiliği emir, kötülüğü nehirin ne anlama geldiğini bilmek gerekir. Bağlayıcılığını bu şekilde anlamak mümkündür. Artık 15-20 yıl önce ki Ramazanlardan bugüne bizim için olmasa da çok değişen bir Ramazan iklimi genel görünüm itibariyle var.” dedi.
MARUFU EMRETMEK FARZ
İslam hukukuna göre insanların bir iyiliği, yapılması doğru bulunan, yapılmasını Allah’ın emrettiği ve toplumun menfaatine olan Kur’an-ı Kerim’de ki tam anlamı ile maruf olduğunu söyleyen Güler; “Tüm toplum tarafından vicdani kabul görmüş güzel işler marufun asli anlamıdır. Bunu emretmek insanlar üzerine nedir? En basitinden bir babanın çocuğuna, bir idarecinin idaresi altındakilere marufu emretmesinin hükmü el cevap farzdır. Yani namaz kılmak kadar namazı emretmek, namaz kılmak kadar marufu yani toplum tarafından vicdani kabul gören güzellikleri emretmesi farzdır. Terk edildiğinde farz terk edilir, toplum tarafından uygun görülen vicdani kabullerin de yayılmasını durdurmuş oluruz. İkincisi ise kötülükten nehil. Tam tersinden hareketle münker yani kötü olan nekil olandır. İnsanların vicdani anlamda kötü olduğuna genel kabulleri olan işlerdir. Çok yaygın olanı hırsızlık yapılması, fuhuş, yalan söylemek, alkollü içkileri tüketmek vb.’dir. ” diye konuştu.
İYİLİK EMREDİLİP
KÖTÜLÜK ENGELLENECEK
İdarecilerin ve hocaların münkeri nehletmekle mükellef olduklarına değinen Prof. Dr. Mustafa Güler, bu vazifenin günümüzde herkes için geçerli olduğunu söyledi. Ramazan-ı Şerif ayında sokakta açıkça oruç yenilemeyeceğini belirten Güler; “Bir kimse orucunu tutmayabilir. Kimse onun Allah ile olan ibadi durumuna müdahale etmez. Ama orucunu bir Müslüman memleketinde açıktan yiyemez. Bir Müslüman ya da gayri Müslim. Bizim Müslümanlar olarak insanlara dedemiz lazım ki, ‘Orucunu tutmuyor olabilirsin ama orucunu açıktan yemen münkerdir.’ Olabilir kendinci bir mazereti vardır. Ama bunu uyarmamız gerekir. Önceki gün kendimi bu hususta denedim. Sanırım kalbim daha sağlam değil söyleyemedim. Gedik Ahmet Paşa Medresesi önünde 10 kişi oturmuş birisi sigara içiyordu. Öğle namazı vaktinde idi. Aslında mutlaka söylemek gerekiyor. İşte iyiliği emir kötülüğü nehletmek budur. İşin ahlaki ve fıkıhi boyutu budur. Kur’an-ı Kerim’de ki hükmü de ahlaki ve fıkhi hükmünden çok daha açık. Hem Kur’an’da hem de sünnette.” şeklinde konuştu.
SORUMLULUK MÜMİNLERE AİT
Kur’an-ı Kerim’de Ali İmran Suresi’nin 104. ayetinde “Sizin içinizden bir topluluk olsun.” ifadesini örnek gösteren Prof. Dr. Mustafa Güler, İhsisap Kurumunun örnek çıkmasını sağlayan ayeti kerimenin bu olduğunu kaydetti. Sözü edilen topluluğun insanları, ümmeti hayra davet ederek, marufu emretmeleri yönünde ifadenin Kur’an’da geçtiğini aktaran Güler şöyle konuştu: “Kuran’da, ‘İyilik, güzellik, vicdani kabul onlara emredilsin, münkerden kötülüklerden nehyetsinler. Onlar kurtulanlardır.’ Bir diğeri de açıktan geçen Tevbe Suresi’nin 71. ayetinde ‘Mümin erkekler ve mümin kadınlar birbirlerinin dostlarıdır.’ Cenab-ı Allah bizlere Kuran-ı Kerim de iyiliği emredip kötülüğü nehyi hepimize yüklüyor.
>> Burcu Aydın’ın haberi

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti