Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Kent Müzesi için yola çıkıldı

Kent Müzesi için yola çıkıldı
Kent Müzesi için yola çıkıldı

Afyonkarahisar Belediyesi, Kent Müzesi için istişare toplantısı düzenledi. Toplantıda, Afyonkarahisarlıların sahip çıkması halinde Kent Müzesi’nin, şehrin geleneklerini yansıtacak şekilde tasarlanabileceği vurgulandı

Afyonkarahisar Belediyesi, şehrin gelenek ve göreneklerinin anlatılabileceği, tarihe ışık tutan, dışarıdan gelen misafirlerin de ilgi gösterebileceği bir Kent Müzesi tasarlanması için kolları sıvadı. Bursa-İnegöl Kent Müzesi örnek alınarak tasarlanacak Afyonkarahisar Kent Müzesi’nin, Sinanpaşa Mahallesi, Belediye Çarşısı Sokak ile Ot Pazarı Camii’nin kesiştiği noktadaki, 800 metrekarelik 3 katlı konakta açılacağı belirtildi.
“HALKIMIZ DUYARLI”
Kent Müzesi İstişare Toplantısı’na katılan konuşmacılar, Afyonkarahisarlılar’ın projeyi sahiplenmesi durumunda bu müzenin başarıyla açılacağını belirtti. İşadamı İbrahim Alimoğlu, “Bu işi profesyonelce yaptırmak lazım. Bizdeki her türlü eşyayı getiririz, halkımız duyarlı. Müzenin halkımıza getireceği de çok şey olacak. Halkımız, çok güzel ürünler üretiyorlar, bu müze sayesinde yapılabilir. Bir şeye başlandığı zaman uçlansın” dedi. Araştırmacı Muharrem Bayar ise, böyle bir müzeye katkı sağlayabileceğine dikkat çekti. Bayar, “Kendi özel arşivimden 18 bin varak var. Ben bunu bağışlayabilirim. Arşiv ve dökümantasyon merkezi kurulması gerekiyor. Osmanlıca kayıtlarının suretlerini verebilirim. Afyonluların yazdığı kitapların da sergilenmesini, faydalanmasını istiyorum” diye konuştu.
HER EVDEN İKİ-ÜÇ EŞYA
Gazeteci-yazar Galip Leblebicioğlu, herkesin taşın altına eline koyması gerektiğine dikkat çekerek “Biz elsıran, maşrapa kullanırdık. Evlerdeki yüklükte anne ve baba orada yıkanırdı. Her evden biri iki parça elimize geçse, bu konağın eşyasını toplamamız mümkündür. 60 senelik bir radyo var, et kıyma makinemiz var. Herkes elini taşın altına koymalı, elinden geleni yapmalı” dedi.
YAŞAYAN MÜZE KAVRAMI
Afyon Kocatepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsmail Hakki Nakilcioğlu ise “Böyle bir girişimin Afyonkarahisar’da ele alınmış olması, beni fazlasıyla mutlu etti. Emeği geçen görevlilere teşekkür ederim. Günümüzde resmi müzeciliğin yanı sıra sivil müzecilik de bulunuyor. Bursa da bu konuda öne çıkmış görünüyor. Sivil müzecilikte önemli olan yaşayan müze kurmaktır. Geçmişi bugüne ve yarına aktarmaya çalışır. Sosyal medya ağını da iyi bir şekilde kullanmalıyız” ifadelerini kullandı.
ZENGİN KÜLTÜRÜN ANLATILMASI GEREK
Mimar Ülker Abi, tarihi müzelerin farklı şekillerde hazırlanması gerektiğini belirterek şöyle konuştu: “Afyonkarahisar için bu binanın yeterli olacağını düşünmüyorum. Ben meraklı olarak müzeleri ve tarihi kentleri gezdim. Gördüğüm şu: Kent tarihi müzeleri farklı bir konseptle ele alınmalı. Afyon zengin bir kültüre sahip bir kent. Bunun anlatılması gerekir.”
KENT KÜLTÜRÜ YAŞATILMALI
Müze uzmanı Ahmet İlaslı, Afyonkarahisarlılar olarak 1980’li yıllardan bu yana bu müzenin kurulması için gayret gösterdiklerini söyledi. “Yaşayan müze” kavramı üzerinde duran İlaslı, “Biz bu çalışmayı 1980’li yıllardan itibaren planladık. Yaşayan müze çok farklı bir şeydir. Yaşayan müze nedir? Oradaki halkın yaşaması. Halkın günlük yaşamına devam etmesi bizim için yaşayan müze. 1000’e yakın evimiz var, alanımız geniş. Biz arşiv müzesini zaten yapıyoruz. Bir keçecinin dükkanını yaşatmak, Kasaplar Çarşısı’nı yaşatmak, Kadınlar Pazarı’nı yaşatmak gerek. Bizim en büyük değerimiz, kenttir. Biz kitaplık müzesi oluşturabiliriz” şeklinde konuştu.
GEÇMİŞTEN BUGÜNE IŞIK TUTSUN
Emekli öğretmen Hüseyin Şenşaştımoğlu da özel müzeciliğin yaygınlaşmasının önemli olduğunun altını çizdi. Şenşaştımoğlu, “Afyonkarahisar Belediyesi’nin böyle bir girişimde bulunması kayda değer bir konudur. Özel müzeciliğin başlamış olması bizi çok sevindirmişti. Bu memlekette, hayatın nasıl devam ettirildiği, hangi araçların kullanıldığı bizim için önemli. Bu topraklarda hayatın var olduğu sürece, etkinliklerin ne olduğu, nasıl olduğu gerçeklere uygun bir şekilde yansıtılmalı” dedi.