Mısırlıoğlu: Garibana Zam Yok, Amerikan Şirketlerine Kıyak Var!

İYİ Parti Afyonkarahisar İl Başkanı Muhammet Mısırlıoğlu, gündemi değerlendirirken iktidarı sert bir dille eleştirdi.

“BAKANIN SÖZLERİ EMEKLİLERİ DERİNDEN YARALADI”

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın, açıklamalarına tepki gösteren Başkan Mısırlıoğlu, “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, ‘Çok şükür emekliler aylıklarını zamanında alabiliyor. 25 yıl çalışıyorlar, emekli olduktan sonra 30 yıl biz ödüyoruz, ölünce eşine çocuklarına veriyoruz.’ şeklindeki ifadeleri, milyonlarca emeklimizi derinden yaralamıştır. Sayın Bakan, emekli maaşını ‘lütufmuş’ gibi sunmak yerine; alın teriyle, emeğiyle, ömrünü tüketerek çalışan milyonların hak ettiği karşılık olduğunu hatırlamalıdır. Bu maaşlar, kimsenin bağışı değil; ömür boyu ödenen primlerin, vergilerin ve çalışmanın karşılığıdır. Bugün emekliler, ay sonunu getiremiyor. Kirasını ödeyemiyor, torununa harçlık veremiyor, mutfağına et giremiyor. 

Siz çıkıp hâlâ ‘çok şükür maaşlarını alabiliyorlar’ diyorsanız, bu milletle bağınızı tamamen kopardığınızı ilan ediyorsunuz demektir. İYİ Parti olarak açıkça söylüyoruz; Emeklilerin maaşını bir yük değil, bu ülkenin onurlu vatandaşlarının hakkı olarak görüyoruz. 25 yıl çalışıp prim ödeyen emekliye bugün açlık sınırının yarısında maaş bağlamak, hem sosyal devlet ilkesine hem de vicdana aykırıdır. Emeklilerimizi minnet altında bırakmaya değil, hak ettikleri insanca yaşam koşullarını sağlamaya mecbursunuz. Sayın Bakan’a soruyoruz; 30 yıl boyunca alın teriyle ödediği primlere rağmen bugün 10 bin liraya mahkûm edilen emekli mi devlet için yük, yoksa saraylarda dökülen israf mı?” dedi.

“İŞÇİ YOKSULLUĞA EMEKLİ AÇLIĞA MAHKUM EDİLDİ”

“Bu ülkenin en kıymetli hazinesi olan emekçilerini, yıllarca çalıştıktan sonra sadakaya muhtaç eden politikalarınızdan hiç mi utanmıyorsunuz?” diyen Başkan Mısırlıoğlu, “İYİ Parti olarak sözümüz nettir. Emeklilerimizi ezdirmeyeceğiz. Hak ettikleri refah seviyesine ulaşmaları için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Türkiye Bangladeş’le değil, Avrupa’yla kıyaslanmalıdır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın, ‘Asgari ücreti Bangladeş ile kıyasladığınızda ülkemiz daha iyi durumda’ şeklindeki açıklaması, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının emeğine, onuruna ve gururuna açık bir hakarettir. Sayın Bakan’a soruyoruz;  Neden Türkiye’yi Bangladeş ile kıyaslıyorsunuz? Neden Avrupa ülkeleriyle kıyaslamaktan imtina ediyorsunuz?  Neden milletimizi dünyanın en düşük gelirli ülkeleriyle yan yana koymaya çalışıyorsunuz?  

Türkiye, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği ‘muasır medeniyetler seviyesine ulaşma’ hedefiyle kurulmuş bir Cumhuriyettir. Bizim hedefimiz Bangladeş değil; Almanya, Fransa, Hollanda, İsveç, Norveç ve diğer gelişmiş Avrupa ülkeleridir. Bugün Avrupa’da asgari ücretle çalışan bir işçi temel ihtiyaçlarını rahatça karşılayabilirken, bizim işçimiz ayın ortasını göremiyor. Kirasını ödeyemiyor, mutfağına et giremiyor, çocuğunun eğitim masrafını karşılayamıyor. İşçimiz yoksulluğa, emeklimiz açlığa mahkûm edilmiş durumda. Sayın Bakan, unutmamalıdır ki; bu milletin çalışkan insanlarını Bangladeş ile kıyaslamak bir küçümseme değil midir? Bu açıklama, milyonlarca işçimizi ve emeklimizi incitmek değil midir?” ifadelerini kullandı.

“TÜRKİYE’NİN HEDEFİ BANGLADEŞ DEĞİL, AVRUPA’DIR”

Başkan Mısırlıoğlu, sözlerine şöyle devam etti:  “İYİ Parti olarak bir kez daha vurguluyoruz; Türkiye’nin hedefi Bangladeş değil, Avrupa’dır.  İşçimize, emeklimize sadaka değil, hak ettiği insanca yaşam şartlarını sağlamak zorundasınız. Emekçimizin alın terini ucuz iş gücü olarak görmek, milletimizin onurunu zedelemekten başka bir işe yaramaz. Türkiye, üreten, çalışan, alın teri döken insanlarının emeğiyle yükselmiştir. Emekçinin hakkını teslim etmek lütuf değil, mecburiyettir. Garibana zam, Amerika’ya kıyak, bu milletin alın teri kimlere peşkeş çekiliyor? Hükümetin ABD’den ithal edilen birçok üründen ek vergileri kaldırma kararı Türk çiftçisini ve üreticisini yok sayarken, Amerikan şirketlerine büyük bir kıyaktır. Vatandaş vergi kıskacında inim inim inlerken, Amerikan otomobillerine ve tarım ürünlerine vergi muafiyeti sağlamak, milletin aklıyla alay etmektir.”

“YABANCI ÜRÜNLERE KOLAYLIK SAĞLAMAK AHLAKİ DEĞİL”

Başkan Mısırlıoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: “ABD’den ithal edilen pirinç, tütün, badem, ceviz ve Antep fıstığı gibi temel tarım ürünlere vergilerin kaldırılması doğrudan yerli üreticiye bir darbedir. Zaten zararına üretim yapan tütün üreticisi bu kararla üretimden tamamen çekilecek. ABD’nin sübvansiyonlu bademi ve cevizi iç piyasayı istila edecek, yerli üretici ayakta kalamayacak. Antep fıstığında ise üretici maliyetin altında satış yaparken, ithalat kapılarının açılması Gaziantep, Şanlıurfa ve Siirt’te binlerce üreticiyi bitirecek. Yerli üretici ayakta kalmak için mücadele verirken, vergisiz ithalatla ucuz ürün piyasaya sürmek Türk tarımını çökertmek demektir. 

Emekliye üç kuruş zam yapmaktan kaçınanlar, Amerikan otomobillerine neden kıyak geçiyor? Çiftçinin traktörüne mazot koyacak hali yokken, Amerikan arabalarının önünü açmak kimin işine yarıyor?  Asgari ücretli kira ve gıda derdiyle boğuşurken, lüks ithal otomobillere kolaylık sağlamak hangi akla, hangi vicdana sığar?” Millet adeta vergi kıskacında nefes alamaz hale gelmişken, yabancı ürünlere kolaylık sağlamak devlet ahlakıyla da, vicdanla da bağdaşmaz. Bu karar, Türk tarımını bitirirken, ülkemizi daha da dışa bağımlı hale getirecek. ABD’nin sübvansiyonlu ürünleri piyasaya hâkim olacak, yerli üretici üretimden çekilecek. 

Bu durumda tüketici de ucuz ürün değil, daha pahalı ve ithalata bağımlı gıda tüketmek zorunda kalacak. Milletimizin alın teriyle ödediği vergiler, Amerikan şirketlerinin kasasına akacak. Bu milletin hakkı, yabancıya peşkeş çekilemez. Biz İYİ Parti olarak milletimizin hakkını korumak için en sert şekilde karşı duracağız. Bizim derdimiz milletimizin refahıdır, hakkıdır, alın teridir. Vergi yükünü gariban vatandaşın sırtına yükleyip, Amerikan şirketlerinin önünü açan anlayışı reddediyoruz. Bugün bu kararın karşısında en sert şekilde duruyoruz. Çünkü biz milletimizin yanındayız, çıkarcı düzenin karşısındayız.”