“Ötekileştirilmekten yorulduk milletimize hizmet için geliyoruz”

İYİ Parti Afyonkarahisar 28. Dönem Milletvekili aday adayı Av. Gönül Ar Güngör, ayrıştırılmaktan, ötekileştirmekten bıkıp yorulduğu için “İyi ve Cesurlar Hareketi” içerisinde yer aldığını söyledi. Güngör, “Cumhuriyetimizin kurucu değerlerine dönmemiz lazım. Milletimize hizmet etmek için geliyoruz” dedi

 

İYİ Parti Afyonkarahisar 28. Dönem Milletvekili aday adayı Av. Gönül Ar Güngör, hafta sonu düzenlediği basın toplantısında neden aday adayı olduğunu ve aday gösterilmesi halinde yapacaklarını samimiyetle anlattı.

“KIZILAY AYRIŞTIRICILIĞIN ADRESİ OLMAMALI”

Gönül Ar Güngör, 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi’nin 108’nci yıldönümünü kutlayarak başta Gazi Mustafa Kemal olmak üzere edebideyete irtihal eden şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet, minnet, şükran ve dua ile andığını dile getirdi. Güngör, “Bağımsızlık uğruna verilen bu mücadeleden bir asır sonra dahi aynı mücadele için yola çıkıyorum. Basın mensubu arkadaşlarım aracılığıyla İYİ Parti Milletvekili aday adaylığımı bir kez daha açıklıyorum. Aday adaylığı başvurum için Ankara’da genel merkeze giderek bizzat başvurumu tamamlayacağımı bu vesile ile bildiriyorum. Kadın töredir, kadın toplumun direğidir, kadın tek başına güçlü bir şahsiyettir. Ben Türküm, ben türk kadınıyım. Biz düşmanla çarpışan Nene Hatunların, emekli maaşını Kızılay’a bağışlayan Çavus Kara Fatma’nın torunlarıyız. Aziz milletimizin yaşadığı deprem felaketinde hayatını kaydeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, tüm vatandaşlarımıza sabırlar diliyorum. Bu ülke fedakârdır, bu millet yardımseverdir. Bu milletin evlatları maaşını Kızılay’a bağışlayan Çavuş Kara Fatma’dan; çadır satan bir Kızılay anlayışının, rant düzeninin, yalan düzeninin, hırsızlık düzeninin, eğitimsizliğin, liyakatsizliliğin, ayrıştırıcılığın, ötekileştiriciliğin kurbanı olmamalıdır. Benim bir cumhuriyet kadını olarak cumhuriyete borcum var. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e, Atam’a borcum var. Bu milletin evladı olarak bu millete borcum var. Hiçbir şahsi menfaat beklemeksizin kendini canla başla milletine adayan Meral Akşener hanımefendiye borcum var. Çocuklarımıza, geleceğimize borcumuz var.” dedi.

“MİLLETİMİZE HİZMET İÇİN GELİYORUZ”

Dünya için Türkiye’nin konumunun önemli ve elzem olduğu gibi Afyonkarahisar’ın da Türkiye için aynı derecede öneme sahip olduğunu belirten Güngör, “Afyonkarahisar jeopolitik konumuyla, mermeriyle, tarımıyla, hayvancılığıyla, insanıyla, kültürüyle, medeniyetler beşiği olmasıyla sayamayacağım daha birçok servetiyle çok daha ileride olmayı hak ediyor. Bu şehire bizim borcumuz var. Afyonkarahisar’ı dışarıya göç veren değil her yönüyle kendisine ve ülkeye yeten, dünyanın tarım, hayvancılık, bilim, sanayi, kültür ve cazibe merkezi olması için var gücümüzle çalışacağız. Milletimin her ferdiyle biz bir yelpazeyiz. Tarlada çalışan Ayşe teyzemle, Dr. Ayşe hanıma varıncaya kadar herkesin vicdanını sızlatan durumları biliyoruz. Milletimize hizmet için geliyoruz.” diye konuştu.

“VATAN SEVGİMİZİ SORGULAMAK KİMSENİN HADDİNE DEĞİL”

2002 yılından bu yana Afyonkarahisar Barosuna bağlı olarak avukatlık mesleğini icra ederken, Baro Başkan Yardımcılığı, Kadın ve Çocuk Hakları Komisyon Başkanlığı görevleri yürüttüğünü belirten Güngör, “Birçok derneğin ve sosyal sorumluluk projesinin öncüsü oldum. Eğitimin ve hukukun üstünlüğüne hep inandım bu uğurda birçok faliyette aktif olarak çalıştım. 20 yıldır hem hukukçu kimliğimle hem siyasi kimliğimle hem de sade vatandaş kimliğimle nasıl bu şehrin insanına hizmet ettiysem ekmek kazandı ekmek bölüştüysem nasip olursa milletvekili olarak da hizmet etmeye devam edeceğim, ilçelerimizi, teşkilatlarımızı geziyoruz nokta nokta her yerin beklentisini, problemini biliyoruz. Çözümlerimiz, projelerimiz hazırdır. İştişarelerle daha da uygulanabilir hale getireceğiz. Şahsi hayatımın yanında siyasi hayatımda da yaklaşık 20 yıl bu millete hizmet etmek için konum ayırt etmeksizin verilen tüm görevler için var gücümle çabaladım. Söz konusu vatan ise gerisi teferruattır. Vatan sevgisi imandandır. Biz bu anlayışa sahip olarak doğduk, büyük ve öleceğiz. Bizim vatan sevgimizi kimsenin sorgulaması haddine olmayacaktır.” şeklinde konuştu.

“CUMHURİYETİN KURUCU DEĞERLERİNE DÖNMEMİZ LAZIM”

Gönül Ar Güngör, Türkiye’nin içinde olduğu zorlu dönemde mesleki ve siyasi tecrubesiyle ileride iki kız evladıma söyleyecek sözünün açısından taşın aldına gövdesini koymaya karar verdiğini söyledi. Güngör şunları kaydetti: “Genel Başkanım kıymetli hanımefendi Sayın Meral Akşener’in yanında yer almaktan, İyiler Ailesinin bir ferdi olmaktan gurur duruyorum. Bu dönemde aday adaylığı başvurusunda bulunan tüm arkadaşlarımı cesaretlerinden dolayı tebrik ediyorum. Afyonkarahisarımız için kim hayırlı ise, bu şehir için çalışacaksa Rabbim ona bu milletin vekili olmayı nasip etsin. Cumhuriyetin kurucu değerlerine geri dönmemiz lazım. Dünyanın küresel mahalle olduğu bu dönemde anlı şanlı tarihimizle, medeniyetler yuvası olan halimizle, kıymetli her bir ferdimizle, yer altı ve yer üstü zenginliklerimizle ve kültürümüzle her alanda türkiyemizi dünyanın merkezine, afyonkarahisarımıza da ülkemin ve dünyanın merkezine konumlandırmaya geliyoruz. Az kaldı, hep birlikte tarih yazacağız. Biz seferden sorumluyuz zafer Allah’tandır. O sene bu sene olacak. Hep birlikte başaracağız. Her şey iyi olacak.”

“ÖTEKİLEŞTİRİLMEKTEN AYRIŞTIRILMAKTAN YORULDUK BIKTIK”

Toplantı sonunda soruları yanıtlayan Güngör, kendisinin hep Türk Milliyetçisi olduğunu vurguladı. Gönül Ar Güngör şöyle konuştu: “Tavrım da, duruşum da, safım da hep nettir. Ben Türk milliyetçisiyim, kırmızı çizgileri olan, vatan, millet, bayrak, Atatürk hassasiyeti olan bir hanım kardeşinizim. Benim çizgimde hiçbir değişiklik olmadı. Geçmişimde utanmıyorum, gurur duyuyorum. Amma velâkin geleceğime dair de kimseden icazet almayacağım. MHP’de şanla, şerefle, gururla, 20 seneyi aşkın bir süre, aktif siyasi hayatın içerisinde bulundum. Hiçbir sıfatımın olmadığı, kapı kapı mahalle mahalle gezerek de o siyasetin, o kaldırımların, toz yollarını geçtim. İl Başkan Yardımcılıkları, Kadın Kolları Başkanlığı dönemleri, milletvekili aday adaylığı dönemleri de olmak üzere birçok görev yaptım. Amma velâkin geldiğimiz süreç içerisinde Gönül Ar Güngör hep aynı durdu. Hesap soracaktık, hesap sormadık. Gönül Ar Güngör hep aynı yerde bunu içime sindiremedim. Sabrettim, çok sabrettim. Hatta kendime kızıyorum, geç bile kalmışım. Ben sabırlı bir insanımdır. Sukunetli bir insanımdır. Sonucunu, önünü, arkasını sürekli düşünürüm. Çok düşündüm, çok sabrettim. Ama olmadı. Biz hesap soracaktık. Meydanlarda bunu söylüyorduk. Hesap sormaz olduk. Aynı çizgiye geldik. Benim bunu vicdanım, aklım, ruhum kabul etmedi. Sabrettim ve hatta geç kaldığımı da düşünüyorum. Neden İYİ Parti denilirse ben zaten MHP içerisinde de Genel Başkanımız Meral Akşener hanımefendiyle birlikte uzun dönemler birlikte siyaset yapmış, yol arkadaşlığı yapmış, gönül birlikteliği yaptım. Zaten Meral Akşener hanımefendiyle düşünce birlikteliğim var. Gönül birlikteliğim var. Ben Meral Akşener hanımefendiye çok inanıyorum ve güveniyorum. Kendisinin ferasetine çok inanıyorum ve güveniyorum. Şu an milletin yararına olmak açısından gerçekten devlete ve millete hizmet etmek açısından iyiler ailesi içerisinde, cesurlar ailesi içerisinde olmaktan dolayı da gurur duyuyorum. Dediğim gibi kendimi geç kalmış bile hissediyorum. Çünkü baktığınız zaman Allah aşkına yalan, hırsızlık, liyakatsizlik, haksızlık düzeni yok mu? Hukukun üstünlüğü için buradayım. Rant düzeninin kalkması için buradayım. Adalet için buradayım. Liyakat için buradayım. En yakın geçmişte ne yazık ki acı olaylarla tecrübe ettik. Devlet kadrolarının içi boşaltılmış durumda. Bunu kabul edebilmemiz mümkün değil. Tek adam rejimi içerisinde bunu kabul edebilmemiz mümkün değil. Güçlendirilmiş parlamenter sistem içerisinde olmayı arzu ettiğim için de şu an İyiler Ailesi içerisindeyim. Nezaketle, sevgi dilinin olması açısından da şu an buradayım. Ayrıştırılıp, ötekileştirilmekten yorulduk, bıktık. Biz kimseyi ötekileştirmeyeceğiz, ayrıştırmayacağız. Tabii ki diğer iktidar partisine oy veren, gönlü orada olan arkadaşlarımız vardır. Hepsine saygım, sevgim sonsuzdur. Amma ve lakin onlara da şunu diyorum. Artık çok yıprandılar. Çok yoruldular. Düzen çok değişti. Akıllarına ve vicdanlarına, o değerli arkadaşlarımızın ferasetine güveniyoruz. Artık bu yorgun, bu bitmiş yıpranmış düzene bir son demenin zamanı geldi. Onun için buradayım.”

“TÜM ADAY ADAYLARININ ŞANSI VE KIYMETİ AYNI”

İYİ Partinin çok güzel bir ivme yakaladığını dile getiren Güngör şunları söyledi: “İYİ Partide birbirinden kıymetli, birbirinden değerli hanımefendiler, beyefendiler aday adaylığı başvurusunu yaptı. Bu zamanda eğer biz Cesurlar Ailesi içerisinde ben ve diğer tüm arkadaşlarım hem hanımefendiler hem beyefendiler eğer İyiler Hareketi’nin içerisinde İYİ Parti’den aday adayıyım diyorsa o onun ne kadar vatan millet sevdalısı olduğunu, ne kadar korkusuz olduğunu ve ne kadar cesur olduğunu gösterir. Diğer tüm aday adayı arkadaşlarım kadar kendime şans tanıyorum. Hepimizin şansı aynı hepimizin kıymeti aynıdır. Konuşmamda da söylediğim gibi Allah gerçekten hem Afyonumuz için, hem devletimiz için, milletimiz için kim güzel çalışacaksa ona nasip etsin. Eğer ben bunu hakkıyla yerine getirmeyeceksem, Allah nasip etmesin. Hçbir şekilde gönül kırgınlığım olmaz. Aktif siyasette ben 20 senedir tanınıyorum. Hiçbir zaman makam, mevki peşinde koşan bir insan olmadım. Makam, mevki sıfatının altında da çalışmalar yapmadım. Ben her platformda görülen bir kişiyim. Çünkü bilginin de bir sadakası vardır diye düşündüm. Elinden geldiğince herkese ne kadar yardımcı olabilirim diye düşündüm. Yine şunu açık yüreklilikle söylüyorum. Hiçbir makam mevki olmaksızın var gücümle çalışacağım. Çünkü benim bir cumhuriyet kadını olarak bu vatana borcum var. Benim Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu bu güzel ülkeme borcum var. Benim Genel Başkanım Meral Akşener hanımefendinin ferasetine, devlet insanlığına çok güveniyorum. Onun yanında olmaya borcum var. Onun için buradayım. Hiçbir kırgınlığım olmaz. Zaten beni tanıyorsunuz. Bundan sonra da şahit olacaksınız. Söylemlerimin ne kadar doğru olduğu ve arkasında olduğum görülecek.”

“YARDIMI VE MAZLUMLARI SEVİYORUZ AMA ÖZ ÜLKEMİZDE ÜVEY EVLAT KONUMUNA DÜŞEREK DEĞİL”

Milletvekili adayı gösterilip seçilmesi halinde sığınmacılar ve kaçaklar konusunda neler yapacağı sorulan Güngör sözlerini şöyle tamamladı: “Söyleyeceklerim parti politikası değil tamamen benim şahsımı bağlayacak ifadelerdir. Kendimi bağlayıcı olduğumu söyleyerek altını çizerek şunu söylüyorum. Birçok kişinin dillendirdiği ya da birçok kişinin de dillendirmek istemediği ne yazık ki bir problem var. Bu bir problemdir. Bizler tarihe ve örf adet yapısına baktığımızda, millet olarak baktığınız zaman da dini inancımız olarakta baktığınızda misafirperver, mazluma yardım eden, zor zamanda kim olursa olsun ona sahip çıkan bir millet ve toplumuz. O manada tabii ki zorluk içerisinde olan herkes başımız gözümüz üstüne. Biz sahip çıkarız. Amma velâkin altına çizerek söylüyorum. Benim öz ülkemde üvey evlat olmama sebebiyet verecek kontrolsüz bir şekilde kimin geldiği, kimin gittiği belli olmayan, demagojik yapımı bozacak, huzur ve refahımı bozacak şekilde kontrolsüz bir durumu kabul edebilmem mümkün değil. Bunu benim aklım ve vicdanım kabul etmiyor. Bunu misafirperverlikle bunu mazluma yardım gibi kliseleşmiş, insanların hoşuna gidebilecek cümlelerle altındaki problemleri gizleyemezsiniz. Tabii ki mazluma yardım edeceğiz. Cümle çok güzeldir. Tabii ki misafirperveriz. Çok güzel bir gazete başlığıdır. Amma velâkin bunların arkasına bu problemi gizleyemezsiniz. Ben şahsen kendi adıma şunu söylüyorum. İnsan haklarına saygılı bir şekilde insan haklarını zedelemeyecek bir şekilde ve her insana saygılıyız. Bizler Türk Milleti olarak başka bir yerde yapabilir miyiz? Bana bir söyleyin. Her insanın kendi köküne, kendi kültürüne, kendi vatanında, kendi töresinde, kendi toprağında yaşama özgürlüğü vardır. Asıl mutluluk, asıl refah oradadır. Ben bu alanda bu kardeşlerimizin kendi topraklarına, kendi köklerine, insan haklarına yakışır bir şekilde dönmeleri için ne gerekiyorsa bunun yapılması gerektiğine inanan ve bu konuda mücadele edecek bir kardeşinizim.  Bizlerde mazlumları çok seviyoruz. Yardım etmeyi çok seviyoruz, istiyoruz. Ama böyle bir mazluma yardım, böyle bir sevgi anlayışı dediğim gibi klişeleşmiş laflarla olmaz. Bir problem vardır demek cesaretini göstermek lazım. Evet böyle bir problem vardır. Bu cesareti gösteriyorum. İnsan haklarına saygılı bir şekilde o kardeşlerimizi kendi köklerine, kendi vatanlarına, kendi tarihlerine, kendi topraklarına düzenli bir şekilde göndermenin en doğrusu olacağını düşünerek bu anlamda şahsım adına çalışmalar yapacağım efendim.” >> Burcu AYDIN’ın Haberi