Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Gençliğin sırrı termalde – Kocatepe Gazetesi

Bu haberin fotoğrafı yok
Gençliğin sırrı termalde

Afyon Kocatepe Üniversitesi’nin öncülüğünde düzenen Uluslararası Katılımlı Termal Sağlık Turizmi Kongresi Ahmet Necdet Sezer Kampüsü Atatürk Kongre Merkezi’nde başladı.

Yüzü aşkın yabancı konuk ve temsilcinin katıldığı kongrede termal turizm kaynaklarının kullanımı, korunması ve tanıtımı ile yasal ihtiyaçları ele alınacak. Kongrenin açılışında konuşan Afyonkarahisar Valisi İrfan Balkanlıoğlu, termal suların sadece yaşlı ve hastalar için olmadığını genç kalmak isteyenlerin de termalden faydalanması gerektiğini söyledi

Kongre çalışmaları kapsamında hazırlanan ve Afyonkarahisar’ın termal zenginliklerini anlatan tanıtım filminin gösteriminin ardından açılış konuşmalarıyla başlayan Kongreye Afyonkarahisar Valisi İrfan Balkanlıoğlu, Afyonkarahisar Milletvekilleri Doç. Dr. Sait Açba ve Kemalettin Yılmaz, Tayvan Ankara Büyükelçisi James C. H. Chen ve eşi, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Abdurrahman Arıcı, Sağlık Bakan Yardımcısı Agah Kafkas, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Cevdet Erdöl, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Muhittin Şimşek, Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burhanettin Çoban, AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak, Orman Su İşleri Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürü Prof. Dr. Cumali Kınacı, Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Serteser’in yanı sıra yurt dışından ve yurt içinden sektör temsilcileri ile akademisyenler katıldı.
AÇILIŞ KONUŞMASINI SOLAK YAPTI
Kongrenin açılış konuşmalarını yapan AKÜ Rektörü Prof Dr Mustafa Solak, “Afyonkarahisar ili termal sular bakımından zengin bir ildir. İl sınırları içinde ve şehir merkezine; 45 kilometre uzaklıkta olan Heybeli termal havzası, 60 kilometre uzaklıkta bulunan Hüdai kaplıcaları, 25 km uzaklıkta bulunan Gazlıgöl havzası, ve 15 km uzaklıkta bulunan Ömer-Gecek havzası olmak üzere dört termal havza bulunmaktadır. Bu havzaların her birisi uluslararası termal cazibe merkezi olabilecek termal su zenginliğine sahiptir. Her havzamızda bulunan termal suyun mineral zenginliği de farklıdır. Örneğin gazlıgöl termal havzamızda çıkan maden suyu Kızılay Markası ile bilinmektedir. Kızılay maden suyu dünyaca ünlü olup, mineral zenginliği ve lezzeti bakımından ödüller kazanmıştır. Hüdai kaplıcalarında çamur uygulamaları dünyanın dört bir tarafından gelen misafirlerimizce tercih edilmektedir” dedi.
NİTELİKLİ ELEMAN YETİŞTİRİYORUZ
Prof. Dr. Solak, Üniversite olarak, bu kongrede öncelikli amacımız termal zenginliğimizi yeterince anlatmak ve tüm dünyanın istifadesine sunmaya çalışmaktır. Şimdiye kadar dört termal havzada yer alan 8 adet 5 yıldızlı otel ile birlikte ilimiz belgeli 12.000’i aşan bir yatak kapasitesine sahiptir. Bunun yanında yakın çevrede bulunan ve termal özelliği olan devre mülk nitelikli yatak kapasitesi de 10.000’den fazladır. Ayrıca 3 yıldızlı çok sayıda konaklama tesisimiz bulunmaktadır. Afyonkarahisar’da yer alan bu termal su zenginliği ve birinci sınıf konaklama imkanlarının yanı sıra, benzerlerinden farklı olarak bu merkezlerle entegre çalışabilecek Acil Yardım ve Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi de bu yıl içinde hizmete açılmaktadır. Üniversitemizde ayrıca 10 yılı aşkındır faaliyet gösteren 400 yataklı Uygulama ve Araştırma hastanesi halen hizmetini sürdürmektedir. Bu hastanemizin hemen yanına ve termal otellerin çok yakın bir bölgesine inşa edilen 200 Yataklı Acil Yardım ve Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesini otellerimizle işbirliği içinde hizmet verecektir. Diğer yandan termal sağlık turizmi alanında hizmeti verecek sağlık ve turizm personelinin ilimizde yetişmesi için gerekli eğitim birimlerimiz faaliyette olup nitelikli eleman yetiştirmeyi sürdürmektedir” şeklinde konuştu.
KONGRELER ARTARAK DEVAM ETMELİ
Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hüsnü Serteser, “Kongremize 100’ün üzerinde yurt dışında gelen katılımcımız var. Bu, bizi çok mutlu etti. İnşallah bundan sonraki kongrelerde bu artarak devam eder. Bu Türkiye’ye, termal sağlık turizmine gösterilen ilginin bir göstergesidir. Buradan tüm yabancı misafirlerimizin hepsine ayrı ayrı çok teşekkür etmek istiyorum. Aslında ben son zamanlarda çok ifade ediyorum. Birlikte rahmet, ayrılıkta azap vardır. Biz sayın Valimizin başkanlığında, sayın Belediye Başkanımız, Rektörümüz çok güzel bir sinerji oluşturduk. Buna Sayın Bakanımız ve Sayın Milletvekillerimiz de tüm güçleriyle destek sağlıyorlar. Onlara da ayrıca teşekkür ediyorum. Bu sinerji işte böyle güzel bir kongrenin oluşmasını sağlıyor. Bu kongrenin ev sahipliğini Afyonkarahisar’da yapmanın mutluluğunu taşıyoruz. Türkiye’deki hiçbir termal turizm bölgesinin de bunu yadırgayacağını düşünmüyorum. Ayrıca şunu da belirtmek isterim ki; bir şehirdeki üniversitenin, şehre ne kadar katkı sağladığını bu kongreyle görmüş olduk. Belki Sayın Valimiz, Sayın Belediye Başkanımız ve biz bunu tek başımıza yapamazdık. Ama üniversitedeki bilim insanları bunu çok rahatlıkla yapabiliyorlar. Bu konuda sayın rektörümüze çok teşekkür ediyorum. Sadece Afyonkarahisar’a değil Türkiye’nin termal sağlık turizmine de oldukça büyük katkı sağlıyorsunuz” dedi.
AFYON SAĞLIK ALANINDA DEĞİŞİM YAŞIYOR
Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burhanettin Çoban “Afyonkarahisar’ımız değerli Rektörümüzün bu göreve atanmasıyla birlikte gerçekten özellikle sağlık alanında büyük bir değişim ve gelişim yaşıyor. Burada Sayın Rektörümüzün öncülüğünde, Valiliğimizin, Belediyemizin ve Ticaret Odamızın da verdiği destekle böylesine güzel bir kongre yapılırken bir ilk başarılıyor. Ama ben sanıyorum ki değerli Rektörümüzün öncülüğünde bunun devamı gelecek. Sadece ilimiz, bölgemiz değil Türkiye, dünya termal sağlık turizminden hak ettiğinden fazlasını alacaktır.
AKÜ ÜÇ ÖZELLİĞİ TAŞIYOR
Orman ve Su İşleri Genel Müdürlüğü Su Yönetimi Genel Müdürü Prof. Dr. Cumali Kınacı, “Öncelikle bir üniversitenin görevi; eğitim-öğretim, araştırma-geliştirme ve uygulamadır. Bu üç ayaktan birisi eksik olduğu takdirde üniversite olma özelliğini kaybeder. Sadece eğitim-öğretim yapan bir üniversite bir meslek yüksekokuluna dönüşür. Sadece araştırma-geliştirme yaptığı zaman bir enstitüden ibarettir. Uygulama yapmayan bir üniversite ise kopuktur. Bunun gelişime çok fazla bir katkısı olmaz. Bu bakımdan üniversitelerin en yakın çevresindeki konularla, problemlerle ilgilenmesi bu açıdan çok önemlidir. Bu kongreyi yaparak Afyon Kocatepe Üniversitesi bu üç özelliği de taşıdığını göstermiş oluyor. Başta Sayın Rektörümüz olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyor kendilerini kutluyorum” şeklinde konuştu.
REKABETİN PAREMETRELERİ DEĞİŞTİ
YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof Dr. Muhittin Şimşek, “Bugün artık üniversitelerimiz bulundukları kentleri bir anonim şirket olarak kabul edip, vilayetlerini nasıl pazarlayacaklarını hesabını yapmaktadırlar. Kimlerle? Bölgenin dinamikleriyle. Valilikle, belediye başkanıyla, iktidarı-muhalefeti milletvekilleriyle ve sanayi-ticaret odası başkanlarıyla ki bu, fevkalade önemli bir husustur. Ama bizim asıl arzuladığımız şey ise üniversitelerimizde Türkiye A.Ş. mantığını yerleştirmektir. Türkiye’yi nasıl pazarlarız? Türkiye’yi dünya kamuoyuna nasıl lanse ederizin hesabı içinde olmalıyız. Çünkü biliyoruz ki artık yapılan bilimsel çalışmalar artık rafları süslemekten öte geçmelidir. Yapılan bilimsel faaliyetler bölgenin, ülkenin ve dünya insanlığının ihtiyacını karşılayacak katma değere yönelik olmalıdır. Bakınız şu an da kayısı mevsimi. En iyi kayısının bir tonu 1500 dolardır. Uçak similasyonunun bir tonu 210 bin dolardır. Ama nano teknoloji ile üretilmiş bir ton stent, 10 milyar dolardır. Eminim ki turizm sektörünün getirisini ölçecek henüz bir tartı icat edilmemiştir. Bugün yapılan bu faaliyeti, bu ilk adımı fevkalade önemsiyoruz. Çünkü rekabetin parametreleri değişti. Kalite 90’lı yıllarda hız kavramı demekti. 2000’li yılların en önemli parametresi ise bilginin iyi yönetildiği, o bilginin özümsenip katma değer haline dönüştürüldüğü bir rekabet ortamından bahsediyorum” dedi.
AVRUPA YAŞLANAN BİR ÜLKE
TBMM Sağlık Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Prof Dr. Cevdet Erdöl, Ben bu kongreyi çok önemsiyorum. Böyle bir toplantıyı, kongreyi ben çok arzu ediyordum. Toplanması için de özellikle de Ankara’da yapılaması için epeyce uğraştım. Bu nedenle Sayın Rektörüm Mustafa Hocamı kutluyorum. Çok önemli bir toplantı. Hakikaten Sayın Rektörümüzü, Sayın Valimizi, Belediye Başkanımızı, Ticaret ve Sanayi Odamızı kutluyorum. Afyonkarahisar’da böyle bir etkinliği yapmış olmaları sadece Afyonkarahisar için değil Türkiye için de ufuk açıcı bir pencere olmuştur. Bundan dolayı kendilerini tekrar kutluyorum. Biz de elimizden geldiğince bu tip toplantılara ve organizasyonlara gerek bilimsel manada gerek yönetimsel olarak destek olmalıyız. Türkiye’nin 10 yılda vizyon değişikliğini göstermesi bakımından söylemek istiyorum ki, 10 yıl önce Türkiye’den yurtdışına giden hastalar için bazı organizasyonlar vardı o zamanlar. Türkiye’den yurtdışına gidip böbrek nakli olmak isteyenlere karaciğer nakli olmak isteyenlere yardımcı olmak için turizm acenteleri oluşmuş idi. Şimdi ise Türkiye’ye yurt dışından özellikle de batı ülkelerinden yüz binlerce hasta geliyor. Özellikle organ nakli, kalp damar hastalıklarının tedavileri, by-pass ameliyatları, göz ameliyatları, diş ve diğer tedaviler için. Ama bunların en önemlisi, termal sağlık turizminin Türkiye’deki hasta portföyüne olan katkısı olacak. Termal sağlık turizmi sadece sağlıkla irtibatlı olan bir konu değildir. Aynı zamanda turizm faaliyetlerinin iç içe olduğu, farklı bir hibrit modelin düşünülmesi gerektiği, yeni bir anlayışın ortaya konulması gerektiği bir durumdur. Burada oteller, üniversiteler, Sağlık Bakanlığı hastaneleri, özel hastaneler belki bunların hep bir arada yönetimsel olarak birbirlerinden faydalanabilecekleri farklı bir konsepti geliştirmemiz lazım. Bunlardan daha önemlisi biliyoruz ki Avrupa yaşlanan bir ülke. Bu tip hizmet talebine korkunç ihtiyaç var. Kendi kaynakları buna yeterli değil. Verdikleri hizmetler çok pahalı. Türkiye çok daha kaliteli hizmeti çok daha ucuza mal ediyor. Bu cazibe ortamında belki yurt dışından gelecek insanlar için sosyal güvence, sigorta sistemlerini ülkemizle kaynaştırmamız, karşılıklı uluslararası anlaşmaları hızlandırmamız gerekiyor” dedi.
TERMALİN ADI
AFYON OLMALI
Sağlık Bakan Yardımcısı Agah Kafkas, “Emeği geçen herkesi kutluyorum. Yerel yönetimlerde değerli belediye başkanlarımızda muhteşem bir birliktelik bir kültür oluşmuş. Özellikle üniversitemizin değerli rektörünü kutlamak istiyorum. Ben bu ilin sahibiyim, ben bu ilin bütün sorunlarına duyarlıyım düsturunda bir üniversiteyi, ilin bir parçası olarak, ili sahiplenme duygusunu öne çıkartmış bir bilim insanı olarak hitap etti. Sivil toplum örgütlerimizi ortak bir akıl ortaya çıkardıkları için kutluyorum. Demokratik toplumlarda başarının sırrı ortak aklı kullanabilenler ve demokrasiyi ve ortak mücadele kültürünü gerçekleştirebilenler diğerlerine fark atacaklar. Aralarındaki çekişmelerle zamanı ve kaynakları heder edenler de bu birlikteliği sağlayanları gıptayla seyredecekler. Onun için ben Afyonlular’ı içtenlikle kutluyorum. Gerçekten termalin adı Afyon olmalı diye düşünüyorum. Çünkü biz Türkiye’de böyle biliyoruz. Ülkemiz artık dünyanın en önemli termal merkezlerinden biri haline gelmeye başladı. Biz dünyanın pek çok yerine gidip görüyoruz, şu gördüğümüz otellerde Afyon’un standartları dünya termal standartlarının çok üstünde. Bunu yakalamış Afyon. Hizmet kalitesiyle, şehir sunumu ve kültürüyle ki bu önemli bir şey. Afyon’un termalin başkenti olma özelliğini bundan sonraki süreçlerde de hep birlikte beslemeliyiz, desteklemeli ve katkı vermeliyiz” diye konuştu.
TÜRKİYE EN ÇOK TERCİH EDİLEN
TATİL ÜLKELERİNDEN BİRİ
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Abdurrahman Arıcı, “Ülkemiz, doğal güzellikleri tarihi ve kültürel değerleriyle son yıllarda dünyanın en önemli ve en çok tercih edilen tatil ülkelerinden biri durumuna geldi. Eşsiz sahilleri, mavi bayraklı plaj ve marinalarıyla önemli bir kıyı turizmi potansiyeline sahip olmanın yanı sıra yılın 12 ayı tatil yapma imkanı sağlamaktadır. Bu turizm türleri arasında sağlık turizmi, önemi giderek artan bir turizm türü olarak ön plana çıkmaktadır. Dünya nüfusunun artması yaşam kalitesinin ve birçok ülkede tedavi masraflarının artması sebebiyle tedavileri daha kaliteli ve ekonomik yapan ülkelerin oluşmasıyla sağlık turizmi yapan ülkelerin ortaya çıkmasına yol açmıştır. Ülkemizde sağlık turizmi, medikal termal ve 3. yaş turizmini kapsayan bir turizm hareketi olmak üzere şekillenmektedir. Türkiye, 1500’ün üzerinde kaynağı ile önemli bir jeotermal potansiyele sahiptir. Ülkemiz jeotermal potansiyeli açısından dünyada 7.; Avrupada 1.; kaplıca uygulamaları açısından ise 3. sırada yer almaktadır. Ülkemizde bulunan kaplıca sular gerek derece sıcaklığı, gerekse kimyasal fiziksel ve tedavi edici özellikleriyle Avrupa’daki termal sulardan daha kaliteli, daha üstün nitelikler taşımaktadır” dedi.
TERMAL SU DENİNCE
İNSANLAR YANLIŞ ANLIYOR
Vali İrfan Balkanlıoğlu, “Afyonkarahisar şanslı bir il. Bütün yolların ve medeniyetlerin kesiştiği bir noktadayız. Termal enerji de Allah’ın insanlara bahşettiği güzel bir nimet. Tamamen çevreci, doğal, yağan yağmurlarla daima kendini yenileyebilen güzel bir enerji. Türkiye bu enerji kaynağından bugüne kadar yeterince istifade edemedi. Türkiye’nin aşağı yukarı 3 bin değişik noktasında termal enerji kaynağı var. İlimizde de 50-125 derece arasında bir termal su var. Şehrimizin ve Sandıklı ilçemizin büyük bir bölümü bu termal suyla ısınıyor aynı zamanda. Ayrıca termal enerjiyi seracılıkta da kullanıyoruz. Termal sağlık ve termal turizm açısından da Türkiye, dünyada önemli bir merkez. Afyon da hem Türkiye’de hem dünyada önemli bir merkez. Termalin de başkenti aynı zamanda. Sahip olduğumuz beş yıldızlı oteller beş yıldızlı hizmet sunuyor. Termal su deyince bazen insanlarımız yanlış anlıyor. Sadece hasta ve yaşlı insanların istifade etmesi gerektiğini düşünüyorum. Halbuki termal suların pek çok ekstra özellikleri var. Türkiye’de büyük bir kesim insan eğer senede bir veya iki kez termal suyla kür ve tedavi olursa kışı rahat geçirir. Ve senenin geri kalan kesiminde rahat ederiz inancına sahipler. Bu düşünce hiç de yabana atılır bir düşünce değil kanıtlanmış bir uygulama. Ayrıca wellness dedikleri insanı daha sağlıklı daha güzel olması koruyucu hekimliğe destek anlamında da da özelliği var. Cilt sıkılaştırması gibi anti-aging özelliği var. Birçok açıdan gençlere, genç ve güzel kalmak isteyen insanlara, hasta ve yaşlılara hitap eden bir enerji” dedi.
TAYVAN BÜYÜKELÇİSİ CHEN
SELAMLA KONUŞMASI YAPTI
Açılış konuşmalarının ardından Afyonkarahisar Valisi İrfan Balkanlıoğlu ve AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak tarafından konuşmacılara günün anısına birer hediye takdim edildi. Kongreye katılan Tayvan Ankara Büyükelçisi James C. H. Chen ve Berlin Parlamentosu Milletvekili Hakan Taş da birer selamla konuşması yaptılar.
Öğle yemeğinin ardından oturum başkanlığını Kütahya Milletvekili Prof. Dr. Vural Kavuncu ve eş başkanlığını TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Cevdet Erdöl’ün yaptığı “Türkiye’de Termal Sağlık Turizmi Potansiyeli ve Dünya Örnekleri” konulu ilk oturumda Dr. Dursun Aydın “Türkiye’de Sağlık Turizmi Fırsatları”, Camille Hoheb “Termal SPA Turizmi: Global Bakış Açısı”, Türkiye Sağlık Turizmini Geliştirme Konseyi Başkanı Emin Çakmak “Dünya Sağlık Turizminde Gelişmeler ve Türkiye’nin Konumu”, Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Yazar “Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Sağlık Turizmi Alanında Yaptığı Çalışmalar”, Afyonkarahisar Termal Turistik Otelciler ve İşletmeciler Derneği (ATTİD) Başkanı Ali Acar “Afyonkarahisar İli ve Çevresinde Termal Sağlık Turizmi Yatırımları”, Prof. Dr. Vural Kavuncu “Termal Sağlık Kentleri” konulu sunumlar yaptılar.
SAĞLIK ALANINDA CİDDİ DÖNÜŞÜM OLDU
Sağlık Bakanlığı Turizm ve Sağlık Genel Koordinatörü Dr. Dursun Aydın, sağlık turziminin çok geniş kapsamlı bir konu olduğunu ifade ettiği konuşmasında, Türkiye’de sağlık turizminin, sağlık kuruluşlarında hastaların tedavisinde kullanılan “tıp turizmi” ve sağlıklı yaşam ve koruyucu hekimlik alanındaki çalışmaları kapsayan “termal turizm” olmak üzere iki ana grupta değerlendirildiğini söyledi. Dr. Aydın, “Türkiye’de son 10 yılda sağlık alanında çok ciddi anlamda değişim ve dönüşüm oldu. Şu anda ülkemizdeki 74 milyon insana her alanda mükemmel şekilde sağlık hizmeti sunumu söz konusudur. Bugün Türkiye coğrafi konumuyla, iklimiyle, istikrarıyla, kaliteli sağlık hizmeti sunumuyla bölgesinde cazibe merkezi haline gelmiş ki, artık yurt dışındaki insanlar tarafından da tercih edilmektedir. Sağlık turizminin gelişiminin tarihçesine bakacak olursak, sağlık turizmi 2000’li yıllarda konuşulmaya başlandı. 2005 yılında ciddi anlamda gündeme girdi. Sağlık turizmi çeşitliliği ve Tıp Turizmi öne çıktı. Sivil toplum kuruluşları, kamu ve özel sektörde sağlık turizm farkındalığı oluştu. 2010 yılında Sağlık Bakanlığı’nda Sağlık Turizmi Koordinatörlüğü’nün kurulmasıyla birlikte artık Bakanlığımızda resmen sağlık turizmi ile ilgili çalışmalar ve mevzuat çalışmaları başladı. Şu anda Türkiye’deki sağlık turizmi ile ilgili iş geliştirmeleri yapmak, geliştirmek, kurumlararası koordinasyonu sağlamak Sağlık Bakanlığı’nın görev ve yetki alanına girmektedir” diye konuştu.
TERMAL TURİZM SAĞLIK
TURİZMİNİN EN ÖNEMLİ PARÇASI
Dr. Aydın, Türkiye’ye dünyanın 95 ülkesinden 2 milyonu aşkın turistin geldiğini belirterek, Türkiye’nin ekonomik gücüne dikkat çekerek, her anlamda iyi bir konumda olduğunu ve sahip olduğu bütün imkanlarıyla sağlık turizminin gelişebileceği bir ülke olduğunu belirtti. Dr. Aydın, “Bugün artık 130 bini aşkın hasta, başta çevre ülkelerinden olmak üzere tedavi amaçlı gelmektedir. 250 bin civarında da termal turizme gelen yabancı konuğumuz söz konusudur” şeklinde konuştu. Türkiye’de medikal turizmde uluslararası düzeyde sunulan hizmetlere de değinen Dr. Aydın, “Yabancı hastalara çağrı merkezleri aracılığıyla tercümanlık hizmeti verilmektedir. Kesintisiz 7 gün 24 saat, 4 dilde (İngilizce, Almanca, Rusça ve Arapça) vardiya usulü ile hizmet vermektedir. Türkiye’de artık yurt dışından gelen hastalara sağlık alanında 4 dilde hizmet verilmektedir” şeklinde konuştu. Termal turizmin, sağlık turizminin en önemli parçalarından birini oluşturduğunu belirten Dr. Aydın, Türkiye’ye termal turizm alanında ciddi bir talep olduğunu ve yaşlıların büyük bir kesimi oluşturduğunu dile getirerek, bu noktada termal tesislerinin kalitesinin ve sayısının arttırılması ile ulaşımın kolay hale getirilmesi gerektiğini ifade etti.
BİZDE SPA KÜLTÜRÜ YOK
Camille Hoheb ise konuşmasında, küresel anlamda termal turizm ile ilgili bilgiler vererek, termal turizmin önemine ilişkin şunları söyledi: “Hastalar, seyahat ettikleri zaman hayatlarını değiştirecek bir tecrübe istiyorlar. Neden kendi evlerinde istemiyorlar da başka yerlere gitmek istiyorlar? Çeşitli sebepler var; daha iyi kalite, ulaşılabilirlik, daha iyi fiyatlar, vb. Bu, uluslararası yerel, şehirlerarası veya eyaletlerarası bir süreç olabilir. Termal kaplıca, özellikle yaşlı gruplar için hem turizm hem de sağlık açısından çok önemlidir. Yaşlı grup, termal SPA için önemli bir müşteri kitlesini oluşturuyor. Wellness anlamında da termal SPA’lar önem teşkil ediyor. Çalışanlar için de bunun önemi gözardı edilemez. Termal SPA turizmi, varolan kaynakların kullanılmasını sağlıyor. Bir şeyler üretmeniz gerekmiyor, elinizde olan kaynakları kullanmanız gerekiyor. Önemli olan kaynakları farklı gruplara ayırabilmek, en iyi şekilde kullanabilmek ve pazarlama imkanlarını arttırmak. Farklı turizm ürünlerine bakarak, ne tür benzerlikler ve farklılıklar olduğunu görebilirsiniz, farklı müşteri profillerini görebilirsiniz. Yerel pazarlara ve ürünlere yönelebilirsiniz. Bunlar önemli. Çünkü, farklı ülkelerde termal kaynaklar var ama bunlar tam olarak kullanılmıyor. Çünkü bizde SPA kültürü yok. Suyu, bir SPA kaynağı olarak görmüyoruz. Medikal anlamda suyun, termal SPA’nın sağlıkta ve rehabilitasyonda kullanımını çok görmedik” dedi. Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) sağlık öngörülerine de değinen Hoheb, buna göre WHO tarafından depresyonun 2020 yılı itibariyle çok büyük bir sorun olacağının öngörüldüğünü belirterek, global anlamda insanların SPA’lara gitme nedeninin gevşemek olduğunu söyledi.
ŞANSLI BİR ÜLKEYİZ
Emin Çakmak konuşmasında, “Türkiye Sağlık Turizmini Geliştirme Konseyi olarak dört kategoriye yoğunlaşmış durumdayız ve ülkemizi bu noktalarda pazarlamaya çalışıyoruz. İlk olarak, medikal turizm, SPA ve wellness turizmi, termal turizm ve emeklilik sağlık turizmidir. Medikal turizme baktığımızda şunu görüyoruz. Pek çok tedavi ve operasyonu yapıyoruz. Çok iyi doktorlarımız var. Şanslı bir ülkeyiz. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti olarak, son 88 yılda insan kaynaklarına büyük yatırımlar yaptık, doktorlarımızı yurt dışına gönderdik, oralarda sağlık eğitimi aldılar. Bu sebeple Türkiye, sağlık destinasyonu olarak dünya çapında önde gelen bir ülke oldu. Son 10 yılda hükümetimiz sağlık alanında pek çok şey yaptı. Ülkemizin yabancı hasta alımı arttı. Türkiye’de 750’den fazla termal kompleksimiz var, 25 bin yatak kapasitesinin üstünde, 270 tane SPA ve Wellness beş yıldızlı otel var. Bunların kapasitesi 35 bin’in üzerindedir. 500 bin’in üzerinde de emeklilik sağlık turizmi için yatak kapasitemiz söz konusu” dedi. Çakmak konuşmasında, Türkiye’nin çeşitli bölgelerindeki önemli termal merkezlere de değinerek, termal turizmi ile sunulan sağlık hizmetleri hakkında bilgiler vererek, emeklilik sağlık turizminin popüler konulardan biri olduğunu ve Türkiye’de bu alanda çalışmaların arttırıldığını ifade etti.
TERMAL KAYNAKLARI DİKKATLE TAKİP EDİYORUZ
İbrahim Yazar konuşmasında, Bakanlık olarak termal turizme olan yaklaşımlarına değinerek, “Bakanlık olarak termal kaynaklarımızı dikkatle takip ediyoruz. Mevcut kaynakları tespit ediyoruz, o kaynakların özelliklerini belirliyoruz ve o kaynakların bulunduğu yerin alt yapı yatırımlarını tespit ediyoruz. O kaynakların da bulunduğu yerdeki diğer turizm türleriyle nasıl entegre olabileceğini, diğer turizm türlerinin neler olabileceğini tespit etmeye çalışıyoruz. Böyle bir yaklaşımla öncelikle geliştirilmesi gereken termal turizm alanında bölgeleri oluşturmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
AFYON’UN ULAŞIM ÇEŞİTLİLİĞİ ARTACAK
Afyonkarahisar Termal Turizm İşletmeciler Derneği Başkanı (ATTİD) Ali Acar ise, Afyonkarahisar’ın Türkiye’nin termal turizminin başkenti olarak ilan edilmesinden sonra Zafer Havaalanının inşaatının başladığını ve ilk belirlenen bitiş tarihinin 30 Ağustos 2013 olmasına rağmen, açılışının 29 Ekim 2012 tarihinde gerçekleştirileceğini, bununla birlikte 2014 sonu veya 2015 yılı başında yapılacak hızlı tren ulaşımının Afyonkarahisar’dan geçecek olmasının da ilimize termal ve turizm açısından ayrıca bir önem kazandıracağını ve Afyonkarahisar’ın ulaşım çeşitliliğini arttıracağını ifade etti.
SPA BİR YAŞAM KÜLTÜRÜ
Prof. Dr. Vural Kavuncu da konuşmasında, SPA’nın bir yaşam kültürü olduğunu belirterek, sağlıklı yaşamın tamamlayıcısı olduğunu söyledi. Prof. Dr. Kavuncu, Türkiye’nin Skyscanner verilerine göre, dünyada en çok aranan 8. ülkesi olduğunu ifade ettiği konuşmasında, termal turizm açısından kentlerin keyifle yaşanacak bir ortamlar haline getirilmesi ve kentlere ulaşımın, alt yapısının, turist güvenliğinin, personel eğitiminin, sosyal ve kültürel etkinliklerin yapılması gerektiğinin altını çizdi. Prof. Dr. Kavuncu, dünyadan ve Türkiye’den örneklerle termal sağlık kentlerindeki uygulamalarla ilgili de bilgiler vererek, Türkiye’nin sağlık turizmi rehabilitasyonunda zengin sıcak su ve doğal kaynakları açısından avantaja sahip olduğunu söyledi. İlk oturumun sonunda Afyonkarahisar Milletvekilleri Doç. Dr. Sait Açba ve Kemalettin Yılmaz tarafından günün anısına birer hediye takdim edildi.
FRİG VADİSİNİ GEZDİLER
Birinci oturumdan sonra, Prof. Dr. Hatice Uğurlu başkanlığında gerçekleştirilen “Kaplıca ile Birlikte Uygulanan Fizik Tedavi ve Destek Yöntemleri” başlıklı oturum ile, Prof. Dr. Selami Akkuş başkanlığında düzenlenen “Ukuatik Rehabilitasyon” başlıklı oturumun ardından Kongrenin Perşembe günkü programı, Frig Vadisi’ne yapılan gezi sonrasında Gazlıgöl Pala’s Premium Termal Otel’de düzenlenen akşam yemeği ile sona erdi. Kongre, 8-9 Haziran 2012 tarihlerinde ANS Kampusü Atatürk Kongre Merkezinde yapılacak oturumlarla devam edecek. Kongre ile ilgili detaylı bilgiye ve programa www.termalkongresi.org adlı internet sitesinden ulaşılabilir. (Kocatepe)

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti