AKÜ'nin Mavi Diploması, Avrupa'nın Kapısını Açıyor
Afyon Kocatepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakaş, TRT Avaz'da katıldığı Tercih Atlası programında AKÜ'nün Mavi Diploma olarak bilenen özelliğiyle özellikle yabancı öğrenciler tarafından da tercih edilmeye başlandığına dikkat çekti
Afyon Kocatepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakaş, TRT Avaz’da Tercih Atlası programına konuk oldu. Rektör Karakaş, Afyonkarahisar ve Afyon Kocatepe Üniversitesi ile ilgili soruları yanıtladığı programında önemli vurgular yaptı. Rektör Karakaş, “Afyonkarahisar için hep konuşulur. Öğrenciler için de önemli bir mesele aslında. Ulaşım kolay mı gerçekten?” sorusuna şöyle cevap verdi:
“Ulaşım kolay. Biz Anadolu'nun kavşak noktası ve aynı zamanda Anadolu'nun kilidi diyoruz Afyonkarahisar için. Büyükşehirlere 3 ile 5 saat arasında mesafe ile ulaşılabilen bir şehir. Türkiye'de 13 şehre 3 saat içerisinde ulaşılabilme kapasitesi, coğrafyası mevcut. Dolayısıyla hem kara hem demir yolu hem hava yolu ulaşımı olan ama tarihten bugüne, geçmişten bugüne ulaşım noktasında bir kavşak noktası görevi işlevi gören bir şehir Afyonkarahisar. Gelip geçilen bir yer değil artık, gelip görülmesi de gereken bir yer olarak da tanımlıyoruz” dedi.
“İSMİMİZİ KOCATEPE’DEN ALIYORUZ”
Rektör Karakaş, Afyon Kocatepe Üniversitesi hakkında da şu bilgileri verdi:
“Köklü geçmişiyle Türkiye'nin saygın üniversiteleri arasında yer alan Afyon Kocatepe Üniversitesi, 13 fakülte, 3 enstitü, 3 yüksekokul, 1 devlet konservatuvarı, 14 meslek yüksekokulu, 31 araştırma ve uygulama merkeziyle güçlü bir akademik yapıya sahiptir. Üniversite amacını öğrencilerine yalnızca mesleki bilgi ve beceri ile değil, insan haklarına saygılı, çevre bilincine sahip, özgüvenli ve toplumsal değerlere duyarlı bireyler olarak yetiştirmek olarak belirlemiştir. Afyon Kocatepe Üniversitesi'nde bugün 31.827 öğrenci güven ve huzur içerisinde düşüncelerini özgürce ifade edebildikleri sosyal ve kültürel açıdan zengin bir yerleşkede öğrenimlerini sürdürüyor. Modern anlayışta tasarlanan bu yerleşkeler, çağdaş yaşam standartlarında ortamlar sunuyor öğrencilere.
Afyon Kocatepe Üniversitesi'nde Türk öğrencilerin yanı sıra 68 ülkeden 1875 yabancı öğrenci var. Afyon, zaferin kazanıldığı topraklar biliyorsunuz. büyük taarruzun gerçekleştiği, bağımsızlığımızın elde edildiği, meşalenin güçlü bir şekilde, bağımsızlık meşalesinin güçlü bir şekilde tutuşturulduğu bir şehir. Üniversite olarak ismimizi de Kocatepe'den alıyoruz. Afyon Kocatepe Üniversitesi temelleri 1974 yılında atılan, 1992 yılında üniversiteleşen, bünyesinden iki üniversite çıkaran, ve bugün 35 bin civarında öğrencisiyle biraz önce çeşitli akademik birimleriyle 200 bin civarında mezun vermiş köklü üniversitelerinden birisi haline geldi. Biz bu köklü üniversiteyi daha yükseklere taşımak için gayret ediyoruz.”
VETERİNER HİZMETLERİ ÇOK ÖNEMLİ
Afyon Kocatepe Üniversitesi’nin rekabetçi yapısına vurgu yapan Rektör Karakaş, “Biz 92 yılında kurulduktan sonra 2006 yılında Uşak Üniversitesi bizden ayrıldı. 2018 yılında Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi ayrıldı. Ben 2019 yılında rektör oldum ama ondan önce de aynı üniversitede idarecilik görevlerim oldu dekanlık, rektör yardımcılığı gibi. Dolayısıyla kapasiteyi iyi bilen akademisyenlerden birisiyim. Biz bu bölünmeden sonra rektör olarak da atanınca aslında yeni bir üniversitenin kaderini tayin etme imkanı doğdu. Çünkü daha önce sağlık odaklı bir üniversiteydik. Artık sağlık bilimleri ayrılınca hem Afyon’un kapasitesini hem bölgenin kapasitesini hem de üniversitemizin akademik ve fiziki altyapı ve kapasitesini dikkate alarak üç alanı öne çıkardık. Veteriner hayvancılık, turizm, mühendislikler. Veteriner hayvancılığı şu açıdan öne çıkardık.
Afyonkarahisar birçok kişi bilir bunu aslında. Ciddi anlamda et üretiminin merkezlerinden birisi. Osmanlı'dan bugüne İstanbul'un önemli ölçüde kırmızı et ihtiyacını karşılayan şehirlerden birisi. Yumurta borsasının Afyonkarahisar'da olduğunu birçok kişi bilmiyordur. Orada belirlenir. Dolayısıyla Tarım, hayvancılık, gıda konusunda öne çıkan bir şehir. Bundan dolayı veteriner fakültemizi biz öncelikle alan haline getirdik. Şu anda ciddi bir çiftliğimiz var. Orada hem Anadolu mandasıyla ilgili ıslah çalışmaları yapıyoruz.
Tarım Bakanlığıyla birlikte bir koyun türü üzerine 5-6 yıldır çalışmayı yürütüyoruz ve sonuçlandı ıslah çalışmalarıyla birlikte çiftliğimizde hem uygulama hem araştırma imkanı üretiyoruz. Aynı zamanda bir yıl önce açtık Türkiye'nin en modern hayvan hastanesini, hem pet hayvanları için hem çiftlik hayvanları için. Dolayısıyla veteriner fakültemiz, Ulusal Akreditasyon Kuruluşu Akredite, Avrupa Veteriner Birliği'ne de akreditasyon sürecimiz devam ediyor. Çok ciddi bir kapasite var. Afyon'daki bu tarım hayvancılık, özellikle hayvancılık kısmına katkı vermesi, ülkemize katkı sağlama ve gelen öğrencilerimizi de iyi eğitme anlamında ciddi bir altyapı oluşturduk” ifadelerini kullandı.
AFYON, UNESCO’NUN YARATICI ŞEHİRLER AĞINDA
Afyon Kocatepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakaş, Afyonkarahisar’ın için turizm kavramına da büyük önem verdiklerini aktararak “İkinci alan turizm. Neden turizm? Afyonkarahisar termal turizmin merkezlerinden birisi haline geldi. Termal'in başkenti diyoruz. Dolayısıyla orada da 35 bine yakın bir yatak kapasitesi var. Turizm fakültemize ciddi yatırımlar yaptık. 3 bölümümüz var.
Turizm işletmeciliği, turizm rehberliği, gastronomi ve mutfak sanatları. Gastronomiyi de ayrıca önemsiyoruz. Çünkü Afyonkarahisar, birçok kişi bilmiyordur buradan da duyurmuş olalım, UNESCO'nun Yaratıcı Şehirleri Anı'nda Türkiye'deki üçüncü gastronomi şehri ilan edildi, tescillendi. Dolayısıyla bu üç alana ciddi yatırım yaptık. Ve YÖK Başkanımız Afyon'a geldiğinde o süre içerisinde Turizm Bakanlığı'yla Turizm Fakülteleri konusunda bir protokol yapılacakmış. Pilot uygulama için sektörle iç içe yeni bir bölüm tasarlanıyor.
Bizim kapasitemizi görünce 7. üniversite olarak pilot uygulamaya dahil etti şu anda. Bütün bölümlerimizde önümüzdeki yıllardan itibaren İngilizce eğitim verilecek, 2. bir yabancı da öğretilecek ve sektörle 1. sınıftan itibaren işçi bir eğitim modeline dahil olacağız. Bu çok önemli Sayın Rektörüm. Yani sanayi işbirliği çok önemli ve aslında özetleyecek olursak, üniversitelerin bölgenin kalkınması anlamında da çok önemli işlevleri var. Şimdi uluslararası öğrencileri biraz konuşalım istiyoruz.
Öncelikle alanda hemen kısaca bir iki cümleyle söyleyeyim. Mühendisliklerde özellikle jeoloji, maden ve gıdayı öne çıkardık. Jeotermal enerji Afyon için çok önemli. Şu anda seracılığın merkezi haline gelmiş durumda. Aynı zamanda Afyonkarahisar. Jeotermal 5 farklı alanda kullanılan bir enerji. Çok ciddi bir merkezimiz var. Jeotermal uygulama ve araştırma merkezi. Bütün Türkiye'de araştırmalar yapma kapasitesine sahip.
Önemli Afyon için gıda mühendisliğini orada yine bir laboratuvar altyapısı oluşturduk. Maden, mermerin başkenti diyoruz aynı zamanda Afyonkarahisar için. Dolayısıyla bütün Türkiye'ye hizmet veren Doğaltaş Akretite Laboratuvarı kurduk. Eğitimi ve yan alanlardaki hizmetleri de destekleyecek şekilde. Dolayısıyla bu üç alanı biz öne çıkararak üniversitemizi bu alanlarda ön planda tutmaya ve bu alanları güçlendirmeye devam ediyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
TÜRK CUMHURİYETLERİNDEN İLGİ VAR
Rektör Karakaş, açıklamasına şöyle devam etti:
“Afyonkarahisar, sakin bir şehir, rahat bir şehir. Üniversitenin hemen karşı alanında, kampüsün karşı alanında, yürüme mesafesinde yurtların bulunduğu üniversite şehri dediğimiz mekanın bulunduğu bir yerleşim alanı var. Dolayısıyla üniversiteyle, şehirle de ilişkililer ama üniversiteyle bu anlamda daha sıkı ve sıcak ilişki içerisindeler. Bu anlamda biz bütün velilere özellikle Ortasya'daki Türk devletlerinde çocuğunu Türkiye'de okutmak isteyen ailelere rahatlıkla, gönül rahatlığıyla Afyonkarahisar'a evlatlarını gönderebilirler. Onlara da biz, bizim birer evladımız o gözle bakıyoruz. Şu anda 1795 uluslararası öğrencimiz var Tabii ki bu rakamlar değişiyor. Güzdönemi sonu mezun olanlar oluyor. Ben 2019 yılında rektör olarak atandığımda üniversitede yeni bölünmüştü.
615 uluslararası öğrenci vardı. Biz uluslararası öğrenciyi hem nitelik hem nicelik olarak artırmayı öncelikli politikalardan biri olarak belirlemiştik. Bu doğrultuda her yıl katlanarak bu sayıyı artırdık. Geçen yıl yani 2024-2025 eğitim-öğretim döneminde genel olarak Türkiye'de bir düşüş yaşandı uluslararası öğrencilerde. Kısmi bir düşüş. Onu biz de hissettik ama artışımız devam ediyor. Bizim hedefimiz aslında 8 yıl içerisinde 5000'e çıkarmaktı. Tabii şehrin kapasitesini de dikkate almanız gerekiyor. Üniversitenin kapasitesini dikkate almanız gerekiyor. Sorunsuz gitmeniz gerekiyor. Hazmetme kapasitesine bakmanız gerekiyor. Biz bütün bu sosyolojik etkenleri de dikkate alarak ama katlanarak büyüyerek yani 615'den 2000'leri gördük biz. 2023-2024. Kayıt döneminde. Şu anda 1800 civarında öğrenci var.
Bunun 560 civarındaki öğrencimiz Türkiye Cumhuriyeti, daha doğrusu Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinden geliyor. Bunların en kalabalığı Azerbaycan. 200 civarında öğrencimiz var. Kazakistan, Özbekistan şeklinde devam ediyor. Ama bizim o bölgelere yönelik çalışmalarımız da sürüyor. Ben kendim Kazakistan, Kırgızistan, Azerbaycan, Özbekistan ziyaretleri yaptım ve buralarda çeşitli protokoller imzaladık, çeşitli işbirlikleri oluşturduk. Sadece üniversitelere gitmiyoruz. Mesela Kazakistan'a gittiğimizde orada bir maden firmasıyla görüştük.
Kazakistan'da özel lise birlikleriyle görüşmelerimiz, protokollerimiz oldu. Kırgızlarla veteriner alanında, hayvancılık alanında işbirliklerimiz oldu. Dolayısıyla bu işbirlikleriyle, etkileşimlerle bu sayıyı daha da artırmak istiyoruz. Şöyle diyebiliriz o zaman, mezunlarınıza takip etmeye devam ediyorsunuz. Kesinlikle mezun takip sistemi oluşturduk. Mezunlar koordinatörlüğümüz üzerinden bunu daha sıkı bir şekilde takip etmeyi de bir politika olarak benimsedik.
Çünkü artık Bir rekabet de var yani üniversiteler arasında hem Türkiye içerisinde hem dünyada bir rekabet var. Bu rekabette güçlü bir yer tutabilmek için gereğini yapmanız gerekiyor. Bunlardan birisi de mezunlarınızı takip etmek. Mezunlarla ilişkilerinizi sürdürmek. Bu hem üniversiteyi güçlendiren bir durum hem de Gelecek öğrenciler açısından da sahiplenme, aidiyet duygusunu güçlendiren bir tutum. Dua etsiyle mezunlarımızı da takip ediyoruz. Özellikle uluslararası öğrenciler noktasında mezunları takip etmek ülke açısından da oldukça önemli ve stratejik diye düşünüyoruz. O zaman Afyon Kocatepe Üniversitesi uluslararası öğrenci sayısını her geçen yıl arttırarak devam ediyor bu kulvarda yer almaya diyebiliriz.”
MAVİ DİPLOMA BÜYÜK AVANTAJ
Öğrencilerin Mavi Diploma vurgusu yaptığı belirtilen programda Rektör Karakaş, konu ile ilgili şu açıklamayı yaptı:
“Mavi Diploma, Bolonya sürecinde Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi kapsamında yapılması gereken bir takım işler var. Bu işleri tamamlayıp bir paket, eğitim paketi oluşturduğumuzda bir diploma eki. alıyorsunuz. Bu diploma ekine öğrenciler mavi diploma diyorlar. Mavi diploma demelerinin nedeni Avrupa Birliği'nin haritası, daha doğrusu bayrağı da mavi biliyorsunuz. Avrupa Birliği'nde bu diplomaların geçerli olması aslında bir diploma eki. Biz üniversite olarak bunu aldık ve aynı zamanda üniversite olarak şu anda Türkiye'deki YÖKAK, Yüksek Öğretim Kalite Kurulu'na tam akredite olmuş 28 üniversiteden birisiyiz. Geçen 2023'te aldık bunu ve şu anda bu akreditasyonun içerisindeyiz.
Bazı ülkeler bu akreditasyonu da tanıyor. Mesela Endonezya yüksek öğretim YÖKAK’tan akredite olmamış üniversitelerin diplomalarını tanımıyor. Yani böyle bir kapasitede geliştirdik. Dolayısıyla biz öğrencilerimize uluslararası alanda tanınırlığı olan güçlü bir diploma vermek istiyoruz. Bunun için de çabalarımız hala devam ediyor. Çünkü uluslararasılaşma koordinatörlüğü kurduk. Bu koordinatörlük uluslararasılaşmanın bütün kodlarını bir araya getirerek daha makro politikalar uygulamaya başladı. Bu politikaların içerisinde uluslararası öğrenci sayısını ve aynı zamanda niteliğini artırma hedefi de var.”