Anneler ve çocuklar müzik terapide

Müzik Eğitimcisi ve Terapi Uygulayacısı Burak Sağırkaya, 36 ve 42’nci ayın çocuklar için en önemli zaman dilimi olduğuna dikkat çekti.
ÇÖZÜM SOSYALLEŞME İLETİŞİM
Burak Sağırkaya, 36-42 ay döneminde çocuklarda farkındalığın arttığı, bağımsız olmaya başlanıldığını belirtti. Bu dönemde ki çocukların “hayır” demeyi öğrenip ebeveynlerini yönlendirebildikleri bir döneme girildiğine işaret eden Sağırkaya; “İşte bu dönemde doğru eğitim ve yaklaşım en gerekli olgudur. Fakat; belki de teknoloji çağında yaşamamız çocuklarımızı ne yazık ki bilişsel ve kinestetik yönden geç gelişimlerine neden oluyor. Artık daha çok çocuk geç konuşuyor, daha çok çocuk dikkat eksikliği tanısı alıyor ve artık daha çok çocuk iletişim kurmaya isteksiz. Tek istekleri televizyonda çizgi film seyretmek, tablet ya da telefon oynamak. Bu ne yazık ki çocuklarda önce kendilerine sonra da çevrelerine daha geç duyarlılık geliştirmelerine neden oluyor. Peki tek çözüm ne? Çözüm kolay, sosyalleşmek ve iletişim kurmak” dedi.
ÖNCELİKLİ İHTİYAÇ
ÇEVREYİ FARK ETME
Burak Sağırkaya, okul öncesi kurumlara ve ebeveynlere daha çok görev düştüğüne dikkat çekti. Sağırkaya, anaokulların da mümkün olduğunca akademik derslerin geri plana itilmesi gerekitiğinden söz etti. Sağırkaya; “Anaokulların da çocukların kendilerini ifade edebileceği bilişsel ve kinestetik algıyı güçlendirecek faaliyetlere yönlendirilmesi zorunludur. Ebeveynlerin ilk işleri televizyonu kapatmak olmalıdır. Şahsi görüşüm 3-4 yaşında bir çocuğun teknolojiye zerre kadar ihtiyacı yoktur. Bazen ebeveynlerden duyuyorum ‘Sadece eğitici programlar seyrettiriyorum.’ diyorlar. Çocukların 48 aya kadar televizyonda öğrenecekleri hiç bir eğitici programa ihtiyacı yoktur. Çocukların ihtiyacı olan ilk biricik şey yaşadıkları dünyayı ve çevrelerini fark edebilmeleridir” diye konuştu.
SIRADA EĞİTİMCİLER VAR
Çalışan annelerin birazcık olsun yoğun mesai saatlerinde soluk alabilmeleri için bu noktada anne çocuk terapi atölyesi gerçekleştirdiklerini aktaran Sağırkaya şöyle konuştu: “Ebeveyni de eğitimin bir parçası kılmak, anne çocuk iletişimini, toplumsal alana yaymak ve eğlenceli bir vakit geçirmek ana hedefimiz oldu. Ebeveynler bu faaliyetin gerçekten çok verimli olduğunu ev ortamında yapamayacakları hareket ve yaratıcı faaliyetlerin gerçekleştiğini belirttiler. Aynı zamanda, iletişimin başka bir boyuta taşındığını ve o an sadece dikkatlerin mekana, müziğe ve birbirlerine verebildiklerini de söylediler.”
Burak Sağırkaya, bunun bir ön çalışma olduğunu, bu çalışmanın dikkat ve iletişim sorunu yaşayan bireylerin eğitiminde de kullanılabileceğini, sürpriz bir proje ile Afyon’lu eğitimcileri çok yakında toplayacağını sözlerine ekledi. >> Burcu AYDIN’ın haberi