'Ebeveynlikte Kahramanlığa Gerek Yok!'

Doktor Pedagog Emrah Şenbabaoğlu, sosyal medya mecralarının son dönemde oluşturduğu annelik profilinin 'tükenmiş anne' sendromunu ortaya çıkardığını belirterek, 'Ebeveynlikte en iyi performans için ödül yok, kahraman olmaya gerek yok.' dedi.

Afyonkarahisar Pedagoji Merkezinden Doktor Pedagog Emrah Şenbabaoğlu, 11 Mayıs Anneler Günü dolayısıyla www.kocatepegazetesi.com takipçilerine özel bir değerlendirmede bulundu.

“OLUMSUZ PSİKOLOJİK ETKİ ANNELERİ DE ETKİLİYOR”

Doktor Pedagog Emrah Şenbabaoğlu, toplumsal anlamda annelerin yaşadıkları sıkıntıları yorumladı. Şenbabaoğlu, “Yılın bir gününde annelerimizin gününü coşkuyla kutluyoruz. Peki ya annelerimizin psikolojisini veya annelerimizin çekmiş olduğu sıkıntıları biliyor muyuz? Gelin birlikte psikolojik olarak annelerimizin toplumumuzda yaşadığı sıkıntıları ele alalım. Ülkemiz her gün yeni bir gündemle güne merhaba derken, kadın cinayetleri, kadınlara uygulanan şiddet ve daha nice sıkıntılarla da maalesef aşırı yoğun. Ve en önemlisi toplumumuzun psikolojik dengesi altüst olmuş durumda. Evimizin direği olan annelerimizde bu psikolojik etkiden ciddi manada zarar görmektedir.” dedi.

'Ebeveynlikte Kahramanlığa Gerek Yok!'

“SINIRLAR KONULMALI, HAYIR DEMEK KİŞİYE YÜK DEĞİL”

“Toplumumuz sosyal medyanın etkileri ile beraber yeniden şekilleniyor ve her gün yeni bir şekillenme ile sıkıntılar katbekat artıyor.

Sosyal medya mecraları maalesef bir annelik profili oluşturuyor ve toplumumuz ister istemez buna uymaya çalışan ve tükenmiş anne sendromuyla boğuşan annelerle doluyor.” diyen Şenbabaoğlu, “Tükenmiş anne sendromuyla boğuşma sonucunda, kronik yorgunluk ve uykusuzluk, yetersizlik hissi, düşük tolerans, çocuktan duygusal anlamda uzaklaşma, çocuğunun daha iyi bir anne hak ettiğini düşünme, eşinin destek eksikliği ve en önemlisi de destek alanlarında engellenen sosyal yorgunluklar karşımıza çıkıyor. İşte bunların her biri de tükenmiş anne sendromunun göstergeleri. Tabi yoğun gelecek kaygısı da bunun çabası.

Günümüz ebeveynlerinin, özellikle artan ekonomik baskıların, siyasi huzursuzluk ve teknoloji bağımlılığının olduğu bir ortamda çok fazla yükü bulunmakta. Hayatın her alanında çok fazla şey tehlikede, bu yüzden ebeveynlerin bunalmışlık hissi yaşaması gayet normal. Ama annelerimiz kendisine bakmayı ihmal ettiği alanlarda maalesef öz şefkatlerini de yitiriyorlar. Yine annelerimiz yardım istemeyi ve bazı şeyleri kabul etmeyi reddettiği tutumlarda da kendilerinde her şeyi idare etmekten dolayı baskı hissi ve mecburiyet hissi oluşturuyorlar. En önemlisi de sınırlarını belirlemeyi ihmal edip, hayır demeyi kendilerine bir yük olarak görüyorlar.” diye konuştu.

“FARKINDALIK VE RAHATLAMA PRATİKSİZLİĞİ BUNALTIYOR”

Toplumun kanayan yaralarından bir tanesinin de ortak noktada buluşmaktan ve paylaşılan deneyimlere sahip diğer ebeveynlerle bağlantı kurmaktan uzaklaşılması olduğunu belirten Şenbabaoğlu, “Farkındalık ve rahatlama pratiği yapmayı da her gün ihmal eden annelerimiz maalesef küçük, kusurlu farkındalık anlarını bunaltıcı hale getirebiliyorlar.

Pedagoji merkezimize gelen ailelerimize hep söylüyoruz; sosyal medyada gösterilen annelik profillerinin sizi tükettiğini biliyor musunuz? Bu konuda yapılan araştırmalar sosyal medyanın ruh sağlığımız üzerindeki olumsuz etkilerini net bir şekilde gösteriyor. Bazen annelere ara vermeleri gerektiğini ve faydalı olsa dahi bu içerikleri takip etmemeleri gerektiğinin vurgusunu yapıyoruz.” şeklinde konuştu.

“BABANIN ANNEYE DESTEĞİ SÜRECİ RAHATLATIR”

Doğal ebeveynlik sürecinin önemine dikkat çeken Şenbabaoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: “Doğumdan itibaren çocuğunun her türlü sürecini internetten öğrenmeye çalışmakta aslında doğal ebeveynlikten uzaklaşmamıza neden oluyor. Bu da çocuğumuzla bağ kurmamızın önüne geçen en önemli sıkıntı haline geliyor. Ve ister istemez sosyal medya ebeveynlerin beklentilerini yükselten çocuk imajı oluşturuyor.

Çoğu zaman sadece hepsini yapmamız gerektiğini, hepsinin mükemmel olması gerektiğinin vurgusunu görüyoruz. Bu gerçekçi olmayan beklentiler karşılanmadığı zamanda da psikolojik sıkıntılara maalesef yenik düşüyoruz. Ebeveynlikte en iyi performans için ödül yok, kahraman olmaya gerek yok. Asla bitmek bilmeyen bu şeylere kafa yormayı annelerimizin bırakması gerekmektedir.

Tuvalet eğitiminden tutunda okumayı öğrenme, ergenlik süreçlerine kadar her şey bir eğitim süreci. Ve bunlar için evde annelerimize çok iş düşerken bu yükleri paylaşmakta biz babaların en önemli görev ve zorunluluğu. Çünkü dünyanın hiçte adil olmadığı bir düzen içerisinde bu görevler sadece annede kalmaması gerekli. Babanın anneye olan desteği ile tüm süreçler daha kolay ve rahat geçirilecektir.

Bu vesileyle bizler de Afyonkarahisar Pedagoji Merkezi olarak tüm annelerimizin Anneler Günü’nü kutluyor, onların bu toplumda daha iyi anlaşılması gerektiğinin vurgusunu yapıyoruz. Unutmayalım ki Peygamberimiz bir hadisinde ‘Cennet annelerin ayakları altındadır.’ buyurmuştur. Biz de bu şuur içerisinde annelerimize saygımızı hiçbir zaman eksik etmemeliyiz. Sevgiyle kalın.”

Kocatepe Gazetesi - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme