5 Eylül 2012 tarihinde Şehit Uzman Çavuş Mete Saraç Kışlası’nda meydana gelen patlamada 2’si astsubay, 2’si uzman, 21’i er olmak üzere 25 asker şehit olmuş, 4’ü asker 8 kişi de ağır yaralanmıştı. Büyük acının 5’inci yıldönümünde, şehit aileleri Afyonkarahisar’a geldi. Afyonkarahisar Valiliği tarafından konaklama giderleri karşılanan şehit aileleri, Afyonkarahisar Belediyesi tarafından düzenlenen mevlide katıldı. Mevlidin ardından Afyonkarahisar Belediyesi görevlileri, şehit ailelerine öğle yemeği ve helva ikram etti.
“ÇOCUKLARIMIZI
BOŞ TABUTLA ALDIK”
Patlamada şehit düşen Tolga Taştan’ın babası Ali Taştan, şehit aileleri olarak patlamanın üzerinden 5 yıl geçmesine rağmen bölgeye anıt yapılmamasına bir anlam veremediklerini dile getirdi. Olayın ardından yıllar geçmesine rağmen yaralarının halen kanadığını ifade eden Taştan, “Bugün çocuklarımızın şehadetinin 5’inci yıldönümü. Nasıl hissediyorsunuz denildiğinde ise sönük, yıkık, halen şüphelerin üzerinden kalkmayan bir gün yaşıyoruz. 5 yıl önce de buraya geldim, dün de geldim, bugün de geldim ve halen aynı şekilde. Halen aynı vaziyette, buraya bir anıt yapılmasını istedim Cumhurbaşkanımızdan, Başbakandan ve bu işlerle ilgilenen komutanlarımızdan. İstememizin nedeni ise şu, 5 yıl önce çocuklarımızın buradan bir tabutla, boş tabutla aldık. Bunun için biz buranın bir anıt veya temsili olarak yerinin belli olmasını istiyoruz. Askeri Mahkemeler kalktığı için 4 yıl Eskişehir’e gittik geldik ama bir sonuç alamadık. 15 Temmuz’dan dolayı mahkememiz 1 yıl ertelendi. Davamız 24 Ekim’de Afyonkarahisar 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Bizim anne ve babalar olarak tek isteğimiz bu 5 yılımızın kanayan yaramızın bir an önce durdurulmasını istiyoruz. Ama durmuyor, neden durmuyor? 3 ayda ya da 1 yılda o mahkemeye geldiğimizde, o günleri yaşadığımızda o yaralarımızın kabukları tekrar kanamaya başlıyor” dedi.
“ÇOCUKLARIMIZ 6 BİN 300 DERECEDE YANDI”
Taştan, “Biz devletimizden şunu isterdik, 25 şehit anne ve babasının adına söylüyorum, biz 25 evladımızı nereye gönderdik? Türk Silahlı Kuvvetleri’ne gönderdik. Bizim çocuklarımız burada oyun oynarken mi patladı? Buranın bir sonucu yok mu, hiçbir suçlusu yok mu bunların? Şu anda 5 yıl geçmesine rağmen hiçbir tane suçlu yok. Bunun yanında davayı yürüten hakim, savcı ve yetkililerden tutuklananlar var. Şimdi beni nasıl ikna edeceksiniz? Çünkü neden? Canım yanıyor çünkü ben evladımı görmedim. Neden görmedim diye sorulacak olursa hiçbir şey yok 6 bin 300 derece sıcaklıkla yandı. 15 Temmuz diye lanet bir şey çıktı. O şehitler de bizim şehitlerimiz, devlet büyüklerimizden özellikle bunu sesleniyorum arkadaşlar. Şehit ve Gazi Dernek Başkanları olarak şunu söylüyoruz bizlere ayrım yapmasınlar. Bu ülkenin şehidi şehit, gazisi de gazidir” ifadelerini kullandı.
“ANIT YAPILMASINI
İSTİYORUZ”
Şehit babası Zekai Dülger de patlamada oğlu Onur Fikret Dülger’i kaybettiğini söyledi. Şehit aileleri olarak bölgeye anıt yapılmasını istediklerini aktaran Dülger, “Bizim de evlatlarımız şehittir. Tüm şehitlere saygı duyulmasını ve ayrım yapılmamasını istemiyoruz. Cephaneliğin olduğu yere anıt yapılmasını istiyoruz. Bugüne kadar yapılmaması devletin ve yürütmenin ayıbıdır. Bunun mutlaka yapılmasını, bugün orada insanlar yerde oturdu, yerlerde ağladı. Ama biz ne istiyoruz. Bize Adli Tıp Kurumu’ndan verilen tabutların içerisinde ne olduğunu bilmiyoruz. Çocuklarımız burada vefat etti, burada şehit oldular. Dolayısı ile buraya gelip burada yad edip, anmak istiyoruz devletten de talebimiz budur” şeklinde konuştu.
Şehit Faruk Ergenç’in babası Bekir Ergenç de anma töreninde farklı bir noktaya dikkat çekerek, şehitlerin isimlerinin verildiği parklarda alkol satışının yapılmamasını istedi. Ergenç, “Buraya bir anıt yapılmasını istiyoruz. Fakat bizim sesimizi kimse duymuyor. Bir istirhamım daha olacak. Şehitlerimizin adını parklara veriyorlar. Parklara da özellikle alkol satan büfeleri koyuyorlar. Şehitlerimizin ismine biraz saygı göstersinler, benim yavrumun ismini parka verdiler getirip alkol satan büfe oturttular Ankara Yenimahalle’de” ifadelerini kullandı. Anma töreninde önemli bir görev üstlenen Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Afyonkarahisar Şube Başkanı İsmail Kumartaşlı da, “Bir Afyonkarahisarlı olarak, bu üzücü olayın burada olması tüm ülkeyi derinden üzdü ama bizi ayrıca üzdü” diye konuştu.

ŞEHİTLERİMİZİN İSİMLERİ:
5 Eylül 2012’de meydana gelen patlamada şehit olan askerlerin isimleri şöyle:
Bedri Naim, Murat Döğer, Hüseyin Apaydın, Cüneyt Akkuş, Ayhan Kurtçu, Kadir Aydın, Fatih Şalgam, Bayram Uluer, Burak Kaplan, Emrah Aral, Emrah Kartal, Hayri Kaya, Emre Yıldırım, Emrah Sandalcı, Mehmet Emre Özer, Hüseyin Gökhan Eriç, Tolga Taşdan, Ahmet Tosun, Burak Umut Gedik, Onur Fikret Gülger, Macit Coşkun, Barış Öztürk, Mehmet Emin Çuğun, Abdullah Tokgöz, Faruk Ergeç, Emre Yıldırım

ÇOBAN SÖZ VERDİ

Şehit babası Ali Taştan, konuşmasında “Patlamanın olduğu yerin bir anı ve hatırlanma yeri yapılarak korunmasını istememizin en büyük nedeni, bu alanın şehir merkezine çok yakın olması nedeniyle askeriyeden alınarak değişik amaçlarla kullanılma ihtimali olmasıdır” dedi.
Taştan’dan sonra kürsüye çıkan Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burhanettin Çoban ise şu ifadeleri kullandı:
“Ben 8 buçuk yıldan beri Belediye Başkanıyım. Önümüzde 18-20 aylık bir süre var. Ondan sonra kimin görev yapacağını Allah’tan başka kimse bilmez. Şunu rahatlıkla ifade edebilirim ki ben burada olduğum müddetçe, bu görevde olduğum müddetçe, Allah’ın izniyle halkın sosyal ve kültürel ihtiyaçlarının karşılanması aynı zamanda şehitlik olarak kullanılması amacı dışında bir amaçla kullanılmasına asla ve asla müsaade etmem. Hiçbir yetkilinin böyle bir talepte bulunacağını düşünmüyorum.”

ŞEHİT BABASINDAN SİTEM

Zekai Dülger, “Gönül arzu ederdi ki şehrin mülki amiri, yani valisinin de burada olmasını, bizlere destek çıkmasını bekledim. Şu ana kadar kendisini göremedim. Bu devletin ve yürütmenin ayıbıdır” dedi.

FAİLLER BULUNMALI

Cumhuriyet Halk Partisi Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksal, anma töreninde yaptığı konuşmada “5 yıldır olayın gerçek faillerinin bulunamadığını gözlemlemekteyiz. O duruşmalarda şehit yakınlarının ne kadar üzüldüğünü gözlemledim. İşte bu nedenle adalet diyoruz. Adalet yerini bulursa, olayın gerçek failleri cezasını alırsa şehit yakınlarının yüreklerine su serpilecektir” dedi.