Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Murat Arısoy

Afyonkarahisar’da basketbol izlenir – Kocatepe Gazetesi

Murat Arısoy 10 Şubat 2015 Salı 02:00:00
  7 Şubat Cumartesi günü Afyonkarahisar Belediyespor Basketbol Takımı’nın Sakarya Büyükşehir Belediyespor ile karşılaşmasına gittim. “İyi ki böyle bir ortamı görmüşüm” diyebileceğim notlarım mevcut.
Fakat önce “maça gitmeden önceki” ruh hâlimi sizinle paylaşayım:
Belediye hoparlörlerinden “Bugün saat 16’da maç vardır” anonsunu duyduktan sonra eşime sordum:
-Basketbol maçına gidelim mi?
-Maçlarda pek olumlu bir hava görünmüyor, televizyonlardan izliyoruz.
-Haklısın, ama bu basketbol maçı. Öyle taşkınlıklar olacağını zannetmiyorum.
-Gidelim dersen gidelim. Sıkılırsak çıkarız, olur mu?
-Tamam bakalım. Şansımızı deneyelim.
Eşimin, ailece basketbol maçlarını izlediğini, Afyon Lisesi’nde okurken basketbol maçlarını takip ettiğini biliyordum. Bu bilgiden hareketle böyle ısrarcı davrandım.
Kaygıları bertaraf edecek kanıtlara ihtiyacım vardı. Aklıma Türker Göksel Hoca’nın “Herkes mutlaka Afyonkarahisar’da bir basketbol maçını izlemeli” sözü geldi. Her kesimden kişinin bu maçları izleyebileceği, seyir zevki duyabileceğini düşündüm.
Bununla birlikte, maça giderken “Acaba yalnız mıyız” sorusu da aklımı kurcalıyordu. Atatürk Kapalı Spor Salonu’na yaklaşırken bir annenin, çocukları ile birlikte salona doğru yöneldiğini gördük. Sonra, eşimin mahalleden tanıdıklarıyla karşılaştık. Meğer onlar da Afyonkarahisar Belediyespor’un maçına gidiyormuş.
Dediler ki “Yer kalmamış, siz acele edin, iki kişisiniz. Yer bulursunuz…”
Hem şaşırdım, hem sevindim.
Polis aramasından sonra Atatürk Kapalı Spor Salonu’na girdik.
Hıncahınç!
Sanırsınız, bir siyasi partinin kongresi…
Sanırsınız, bir belediye başkan adayının konserli tanıtımı…
Yok, yok…
Bir şehrin basketbol takımının maçıydı bu.
“Çalışan” skor göstergesinin bulunduğu tarafta boşluklar fark ettim. Eşimle birlikte o tarafa doğru yöneldik.
Gençler, anneler, babalar, çocuklar… Bir şölen yeri gibi… Tabii salonu coşturmaya çalışan “pota arkası” tribünü. Ki biz de eşim Elif Arısoy’la o tribündeydik.
Basketbol maçlarını hep televizyondan izlemiştim. Birkaç kez de Kırklareli Anadolu Lisesi’nin maçlarını, görece küçük bir salonda seyretme imkânı bulmuştum.
Basketbol İkinci Ligi’nde oynayan iki takımın mücadelesini ise ilk kez salonda takip edecektim.
Eşimin yüz ifadesine baktım. Salona gelirken duyduğu tedirginliği atlatmış, Afyonkarahisar’da basketbol izlenebileceğine kanaat getirmişti.
Maç başladı, coşkuyu görecektiniz. “Tribün yıkılmasa keşke” diye iç geçirdiğimi belirteyim.
Afyonkarahisar Belediyespor sayı atıyor, Sakarya cevap veriyor. Bulunduğumuz tribünün karşısındaki skor göstergesi çalışmadığı için her basketten sonra sırtımızı sahaya dönüp skoru öğreniyoruz.
“Bunu yazayım” dedim, böylelikle yazmış olayım. Takım İkinci Lig’de ise salonumuz da en az İkinci Lig’de yer almalı. “Tam teşekkül”ü ihmal etmeyelim. Tabii bitime yaklaşılan Spor Kompleksi ve inşa edilecek Gençlik Merkezi’nde bu tür eksikliklerin olmayacağını tahmin ediyoruz.
“Skor göstergesi” parantezinden sonra maça dönelim.
Afyonkarahisar Belediyespor, bir ara farkı açıyor. Ama o da ne? Oyuncular bir hata yapsa, Sakaryalı basketbolcular hemen hatanın faturasını kesiyor.
Birinci periyot, ikinci periyot, üçüncü, dördüncü…
Çekişmeli maç, Afyonkarahisar Belediyespor’un galibiyeti ile sonuçlanıyor.
Maçtan önce yaşanan şenlik, maçtan sonra da devam ediyor. Basketbolcular, seyircileri selâmlıyor.

TRİBÜN HAKKINDA BİR NOT

Eşimle benim bulunduğumuz tribün, başlıyor bağırmaya:
“Ayağa kalkmayan Uşaklı olsun!”
Sadece 1 kez bu çağrıya ayak uydurdu salon. Ayak uydurma süreci de kısa sürdü. Aile babalarından başlamak suretiyle, “pota arkası”ndakiler hariç herkes oturdu.
Tribün, bir süre sonra tekrar başladı:
“Ayağa kalkmayan Uşaklı olsun!”
Salondan tepki yok…
Tepki olmaması da doğal, zira salonu dolduranların hepsinin Afyonkarahisarlı olduğunu iddia etmek imkânsız. Üniversite öğrencilerinden memurlara kadar hemen her kesim salonda. Hatta belki Uşaklılar bile var, Afyon safında.
Bu tezahürat başarılı olmayınca, pota arkasındaki taraftar, şans��nı zorluyor:
“Delikanlı Afyonlu ayağa kalksın!”
Salondan yine tepki yok.
Pota arkası, anlamış olacak ki tezahüratı değiştiriyor:
“Afyon aşkıyla herkes ayağa!”
İşte bu! Salonu bu tezahürat etkiliyor.
Buradan çıkacak sonuç şu:
Takıma destek ile salonu harekete geçirmek arasında fark var.
Siz salonu harekete geçirmek için tezahürat yaptığınızda, olumlu tepkiyle karşılaşmayabilirsiniz. Takıma destek için tezahürat yaptığınızda ise güzel karşılıklar alırsınız.
Afyonkarahisar Belediyespor’u yalnız bırakmamak başka, salonu muhatap alarak hakaret etmek başka.
Biz, salondaki takımı, küfretmeden, hakarete bulaşmadan, karşı takımla ilgilenmeden destekleyelim.

BELEDİYE, PARK HASTANESİ VE AFJET

Afyonkarahisar Belediyespor’dan bahsetmişken, takıma destek veren kurum ve kuruluşları da saymak gerekiyor. Bu bağlamda Afyonkarahisar Belediyesi’ne, Özel Park Hastanesi’ne ve AFJET’e, bir Afyonkarahisarlı olarak teşekkür ediyorum. Keşke bu takıma destek veren kurum ve kuruluş sayısı artsa. Hatta, gelecek yıl, salon girişleri “1” lira yapılsa da vatandaşlar birbirine “maç bileti” ısmarlasa.

BU HAVA KAYBOLMASIN

Basketbol maçını izlediğim için Afyonkarahisar Belediyespor’un basketbol şubesi ile ilgili yorum yapabiliyorum. Ama Belediye’nin voleybol şubesinin de iddialı olduğu belirtiliyor. Futbolda ise AFJET Afyonspor’un önünde, uzun ama üstesinden gelinebilecek bir yol var.
Dileğim, sporda yaşanan havanın kaybolmaması.
Spor, şehri birleştirir.
Spordaki başarı, şehirdeki gençlerin başarıya imrenmesini, özenmesini sağlar.
Spor, kötü alışkanlardan kurtarır.
Spor, halkın ailece katılabileceği “toplumsal” ve “kültürel” bir alışkanlığı ortaya çıkarır.

BASKETBOLCULAR…

“İyi ki bir basketbol maçına gitmişsin” diyeceksiniz. Varsın, öyle düşünün. Ancak inanın şimdiye kadar yazmadığım kabahat… Afyonkarahisar Belediyespor’un oyuncularının da hakkını vermek lazım. Alex Gordon, Melih Sevda, Fırat Aydemir ve Reha Öz, aklımda kalan isimler. Herbirinin farklı özelliği bulunuyor. Herbirinin tribünle iletişimi ayrı.
Melih Sevda’ya ise özel bir vurgu yapalım:
Melih Sevda, haftaiçi Sakarya Büyükşehir Belediyespor’dan gelmiş. Yani Afyonkarahisar’ın 7 Şubat’taki rakibi.. Melih, eski takımına karşı oynamış. Zor bir durum. Ama Afyonkarahisar Belediyespor’un Başantrenörü Gürkan İşbırakmaz, Melih’e maç öncesi psikolojik destek sağladı. Melih, maça çıktı ve 13 sayı attı, 5 rebaund (basketbolda bir topun basketbol potasına çarpıp havada döndükten sonra basket olmadan havada tutulması) aldı.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti