Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Erdoğan Emre

Vefatının 435. yılında KOCA SİNAN

Eserleri ile çağlar aşan deha. Gelmiş geçmiş en büyük mimar.
Geçti bu demde cihandan Piri mimaran Sinan .. ve kendi ifadesiyle el fakir-ül hâkir, ser mimarân-ı hassa.. ( muhtaç ve değersiz kul, Saray mimarlarının başı) 1487..88’da yıllarında Kayseri’nin Ağırnas köyünde doğdu. Hristiyan Türklerden Karamanlı soyundan olduğu üzerinde kuvvetli deliller var. Kendisinin muhtedi olmadığı devşirme olduğu, dolayısıyla iddia edildiği gibi Ermeni veya Rum olmadığının önemli kanıtlarındandır. Zira bu tip muhtediler ocağa katılmadan önce bir ailenin yanına verilerek Türkçe ve İslam dinini öğrenmeleri sağlanırdı. Sinan doğrudan Yeniçeri ocağına neccar (Dülger) olarak kayıtlanmıştır. 18-20 yaşlarında Yavuz Sultan Selim dönemi başlarında devşirme olarak İstanbul’a getirilip adet olduğu üzere önce Bektaşi ocağında eğitilmiş, bilahare Yeniçeri ocağına kaydedilmiştir Birkaç yıl sonra Yavuz Selim’in ordusuyla 1514’te Çaldıran savaşına, 1517’de meşhur Mısır seferine katılır. Bu uzun sefer sırasında Ordu’nun geçeceği yollar üzerinde pek çok altyapı hizmetlerini yapar. Kanuni Sultan Süleyman döneminde 1522 Rodos seferi. 1526 Mohaç Savaşı’nda yaptığı köprü ve bu gibi yararlılıklar dolayısıyla baş teknisyen durumuna yükseltildi. 1533 Bağdat seferinde Van Gölü’nü geçmek için üç Kadırga yaptı. 1537 Korfu ve Pulya seferi, 1538’de Eflak-Buğdan seferlerine katıldı; Prut Nehri üzerinde 13 günde muhteşem bir köprü yapması adeta efsane olmuştu. Bütün bu seferlerde görgü ve bilgisini arttıran Sinan sarayın baş mimarlığına atanır ve bu görevi 49 yıl yani vefatına kadar başarıyla sürdürür.
Muhtelif kayıtlardan anlaşıldığına göre 92 Cami, 52 mescit, 55 medrese, 7 darülkurra, 3 darüşşifa, 20 türbe, 7 İmaret, altı Su Kemeri, 10 köprü, 20 Kervansaray, 8 Mahzen, 48 hamam toplamda 375 veya 410 eser yapmıştır. Bunların bir kısmı Macaristan, Yunanistan, Bulgaristan, Bosna Hersek, Suriye, Kırım ve Mekke, Medine’dedir. 1555 1562 yılları arasında yaptığı Mağlova kemeri Alibey Deresi’nin üzerinden geçerek İstanbul’a su getiren gerçek bir başyapıttır. 35 metre yüksekliği 250 metre uzunluğu olan bu yapıt 2 katlı olarak düşünülmüş alt katı yaya geçidi üst katı da su kanalıdır. Eser 3 bulutlu olarak tasarlanmış bir mühendislik harikasıdır, ne yazık ki bugün baraj gölü içinde kalmakta ama su seviyesi kemerin yarısına gelmektedir. 1565-1567 yıllarında yaptığı Büyükçekmece Köprüsü şaheserlerinden biridir mühendislik ve yapım tekniği açısından hayret uyandıran ve halen kullanılan bu köprü 636 metre uzunluğunda 28 Kemerli ve 7 metre genişliğindedir 3 adet yapay adayı birbirine bağlar.
Hepimizin bildiği çıraklık eseri Şehzade Camii kalfalık eseri Süleymaniye ve ustalık eseri sayılan Selimiye Camii en ünlü ve klasik eserleri arasındadır. Bugün Sinan’ sadece Mimar olarak anmak bence eksikliktir. Yaptığı projelerin yanı sıra onların 5 asırdır sapasağlam kullanılır halde günümüze ulaşması kendisinin mahir bir statikçi olduğunun göstergesidir. Sinan’ın dünya çapında bir sanatkar olmasını hazırlayan faktörler arasında şunları zikredebiliriz.
1. Osmanlı İmparatorluğu’nun en zengin ve problemsiz dönemlerinde yaşaması devletin mali açıdan maksimum güçte olduğu bir dönem.
2. Çok değerli yönetici ve sanatçılarla yakın arkadaşlığı (Sokullu 1505 1579, Ahmet Şemsettin Karahisari gibi)
3. Yer seçiminde gösterdiği stratejik hüner.
4. Temel ve altyapı konularına verdiği önem.
5. Yapacağı eseri üç boyutlu düşünüp çizebilmesi ve maket yapması.
6. Kalfa ve usta olarak seçkin bir kadroya sahip olması.
7. Birçok savaşlara katılarak imparatorluk heyecanını yaşaması ve bu sebeple görgü ve bilgisini arttırması.
8. Çok kitap okuması özel Gezileri ve gözlemlerini not etmesi.
Bütün bu yapıtlarının yanı sıra eski eserlerin Restorasyonu (başta Ayasofya’nn güçlendirilmesi 2 köşesine minare ilave etmesi, yanal açılmaların önlenmesi için takviyeler yapması) çevre tanzimi ve Şehircilik çalışmaları ile yetiştirdiği Mimarlar O’nun unutulmaz hizmetleri arasında sayılabilir. Bu meyanda Sultanahmet Camii’ni yapan sedefkar Mehmet Ağa ile Tac Mahal mimarı Mehmet İsa Efendi, Ayaz ağa, İbrahim, Yusuf, Hacı Hasan ve Davut ağalar sayılabilir.
Batıda Frank Lloyd Wright, Le Corbusier tipi ünlü mimarların büyük hayranlıkla andıkları Sinan Türk Michel Angelo’su olarak ünlenmiştir (New York1982) çağdaşı ve yakın dostu Sai Mustafa Çelebi tarafından geniş biyografisi hazırlanan ve tezkiretül Bünyan ve tezkiretü’l enbiye (binalar) isimleri ve kitaplaştırılan eserlerde hayat hikayesi geniş şekilde anlatılmıştır. Ayrıca kendisinin tuttuğu ve yüzlerce cilt büyüklüğündeki notları çizimleri taslakları Topkapı Sarayı arşivinde bulunmaktadır kendi tuttuğu ve yarım kalan risale-i mimariye ve tuhfet-ül mimariye adlı notları da kayıtlarda geçmektedir. 3. Murat döneminde 1584’te hacca giden Sinan yaklaşık 100 yaşında 9 Nisan 1588’de İstanbul’da vefat edip Süleymaniye külliyesinin kenarında daha önce yaptırdığı mezarına defnedilir. Eşi Mihri Hanım Sinan’dan çok daha erken vefat etmiştir; oğlu Mehmet Bey bir savaşta şehit olmuştur. İki kızının olduğu ve bunlardan iki torununun bulunduğu vakfiyelerinde geçmektedir. Ne yazık ki bugün hala onun eserlerini taklit etmekten öteye geçemedik. Türk İslam mimarisinin son ve en mükemmel eserlerini veren büyük sanatkara boşuna Koca Sinan denilmediği buradan anlaşılıyor, ruhu şad; Mekanı cennet olsun..

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti