Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Kemal DEMİRKIRKAN

BİR ARPA BOYU BİLE YOL GİDEMEMİŞİZ

Ülkenin en önemli sorunu Açlık, Yoksulluk. Bugün hala, Yolsuzluk, Yoksulluk, Yasaklar ile mücadele edeceğiz diye iktidara gelen AKP’nin koyduğu yasaklarla mücadele ediyoruz. Boğazına kadar Yolsuzluğa batmış bir iktidar döneminde, giderek artan yoksulluk, pandeminin de etkisiyle içinden çıkılmaz bir hal aldı.
Yıllık enflasyon ve işsizlik oranlarının toplamından meydana gelen Sefalet indexi, Aralık ayı itibariyle %47.28’e yükseldi. AKP’nin ilk kez iktidara geldiği 2002 yılında ise 40 düzeyinde olan bu oran 2016’da18.7, 2018’de 34 düzeyindeydi. Bugün ulaştığımız seviye, ekonomistler tarafından dünyada Arjantin, Venezuella gibi ülkeler bir kenara bırakıldığında dünyadaki en kötü seviye.
Geliri giderinden eksik olan hane sayısı Kasımda %36 iken, Aralık ayında %38’e yükselmiş durumda. Geliri giderinden eksik olanlar ne yapıyor? Elbette yaşamsal ihtiyaçlarından tasarrufa başlıyor. Bunu en iyi siz biliyorsunuz. Geliri giderinden fazla olan hane sayısı ise %13. Bunlar kaba tabirle tuzu kuru olan kısım. Ülkenin yarısının geliri giderine denk. Bıçak sırtı yaşam devam ediyor. Bunların sabit geliri azaldığında ya da işten çıkartılma gibi bir sebeple geliri ortadan kalktığında birikimleri olmadığından açlıkla boğuşmaya başlıyor. Ülkede çalışan insanların yarısı üç ay işsiz kaldığından dayanacak birikime sahip değil. Ülkemizde 22 milyon insan devletten yardım alarak yaşamını idame ettirebiliyor.
Tekerlemesi bile var. “Az gittim uz gittim… Dere tepe düz gittim… Birde arkama dönüp baktım ki… Bir arpa boyu yol gitmişim” Maalesef son yirmi yılda, bir arpa boyu bile yol gidememişiz.
Gerçekler ortadayken, insanlarımız adeta açlıkla, sefaletle boğuşurken iktidar sahipleri oylarını koruyup, iktidarlarına devam edebilmek için her yolu deniyorlar. Bunlardan birincisi ve en önemlisi olan din sömürüsü ile insanlarımızı kamplaştırıyor, vatandaşın temiz duygularını siyasete alet ediyorlar. İkincisi, Türk halkının “Devlet Hassasiyetini” kullanarak, karşılarında olan herkesi Terörist ilan edip insanları korkutuyorlar. Kendisine muhalif olan herkes dinsiz, muhalefet yapanlar ya terörist ya da terörle iltisaklı oluveriyor.
Yerel siyasetçilerimizde ağabeylerinden gördüklerini uygulamaya (bilinçli olarak) devam ediyorlar. Yerel gazetelerde gün geçmiyor ki CHP ile ilişkili ağıza alınmayacak cümleler kurmasınlar. AKP Afyonkarahisar İl başkanı, Milletvekilleri ve yönetimi “CHP’nin alameti farikası İslam karşıtlığı, düşmanlığıdır.” “CHP’li arkadaşlar kaçak içki üretimi projesi geliştiriyormuş” “CHP din düşmanıdır” cümleleri kurmak yerine, vatandaşın derdine derman olmaya çalışsalar iyi olacak. Buradan size ekmek çıkmaz. 15 Temmuz’dan bu yana geçen süreçte vatandaşlarımız kimin ne olduğunu anladı. Kimin “gerçek dindar”, kimin “takiyyeci” olduğunu gördü. İlk seçimde bunun yansımalarını hep birlikte göreceğiz.
KISA BİR MOLA
2016 yılından bu yana Kocatepe Gazetesi’nde köşe yazarlığı yapıyorum. Bu süreçte akıl süzgecimden geçenleri, kendimin doğrularını, gördüğüm yanlışlıkları sizlerle paylaşmaya çalıştım. Gördüklerimi yazdım. Geçen 6 yılda belirli bir takipçi kitlesinde de ulaştım. Hepinize teşekkür ederim. Ancak son günlerde, bir yandan Kocatepe Gazetesi sahibi Sezer Küçükkurt’un gazete köşesinden, öte yandan CHP İl Başkanı Yalçın Görgöz’ün basın önünde yaptığı karşılıklı açıklamalar hepinizin malumu. Benim açımdan bakıldığında, bir yanda 2016 yılından bu yana her türlü muhalif yazıma karşın en ufak bir sansür girişiminde bulunmayan, kişisel görüşlerimi bütün çıplaklığıyla ortaya koymama vesile olan Kocatepe Gazetesi ve sahibi Sezer Küçükkurt, diğer yanda ise uzun yıllar yöneticiliğine yaptığım, asla vazgeçemeyeceğim, üzerine en ufak bir toz konduramayacağım partim, Cumhuriyet Halk Partisi. Yaşanan bu süreç en çok beni üzdü. Arabuluculuk girişimlerim de maalesef işe yaramadı. Gelinen bu noktada yazılarıma bir süre ara vermenin bana daha çok yakışacağını düşündüm. Birilerinin buna çok sevineceğini biliyorum ancak bazen hayat insanları radikal kararlar vermeye zorluyor. Sağlıcakla kalın.
Son sözlerim bugün büyük usta Nazım’dan gelsin.
“Yine görüşürüz
Dostlarım benim
Yine görüşürüz…
Beraber güneşe güler,
Beraber dövüşürüz.”
Not: Geçen süreçte her türlü ezgimizi oynayan Yazı işleri Müdürü Burak Aydın ve Kocatepe Gazetesinde çalışan tüm basın emekçilerine teşekkür ederim.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti