Barcelona’nın Tarihi Akademisi La Masia

Avrupa liglerindeki takımlardan Barcelona ve Ajax’a sempatim vardır yıllardır; çünkü hemen her sezon kendi alt yapılarından çıkardıkları birkaç futbolcu oynatıyorlar… Bu sezon Barça’nın teknik direktörü de efsane futbolcularından Xavi… Maçlarını izleye çalışırım bu takımların… Şampiyonlar Ligi son 16 turu ilk maçında Napoli-Barcelona 1-1 bitmişti; dün geceki rövanşta 3-1 geçti Napoli’yi Katalan ekibi…
Arsenal- Porto maçını da izledim. Penaltılarda 4-2’yle eledi Porto’yu Arsenal… Yüksek tempolu ve nefes kesen maçlar… Üç penaltı golü solaklardan geldi Arsenal’in…
Nasıl yetişiyor bu futbolcular? Plan-program-emek ve liyâkat var elbette bu süreçte.
Örneğin La Liga devlerinden Barcelona’nın oyuncu yetiştiren akademisi La Masia’nın ilginç öyküsü var…
La Masia de Can Planes, 1702 yılında inşa edilmiş eski bir Katalan çiftlik eviydi. 1979’da kulüp tarafından ilk kez Barcelona dışından gelen genç futbolcuları barındırmak için kullanıldı. La Masia Akademi olarak 1979 yılında kurulmuştur. Gençlik akademisi fikri, Amsterdam’da kendi kulübü Ajax’ta benzer bir programa katılan eski Barça yıldızı Johan Cruyff’tan geldi. Akademi, kurulduğundan bu güne kadar dünya futboluna sayısız oyuncu kazandırmayı başardı ve kazandırmaya da devam ediyor.
Hemen belirtelim ki La Masia’da sadece İspanyol gençler yok; dünyanın çeşitli ülkelerinden seçilen futbolcular da var burada… Bugün GS forması giyen İCARDİ de gençlik döneminde La Masia’nın havasını solumuş bir futbolcu…
Tabii ki La Masia denilince ilk akla gelen isimler Lionel Messi, Xavi Hernandez, Andres Iniesta ve Carles Puyol gibi isimler oluyor. Çünkü Barcelona’nın Dünya futbolunda zirvede yer aldığı dönemlerde bu isimler bir arada oynadı ve çok büyük başarılar elde ettiler.
“Çiftlik evi” anlamına gelen Barselona’nın Futbolcu Üretim Merkezi La Masia, her yıl birkaç futbolcu A takımına, en az sekiz on genç futbolcu da gelişme ve ilerleme sağlamaları amacıyla İspanyol takımlarına veriliyorlar… Tek şartla… “İki yıl sonra geri alırız.” Yüzden çok antrenör izliyor, denetliyor gittikleri takımlarda bu futbolcuları…
La Mesia, yüzlerce futbolcu kazandırdı Barcelona’ya ve İspanyol futboluna… Bu “yapı”dan yetişen futbolcuların kulübün mali yapısına önemli katkılar sağladığını söylemeye bilmem gerek var mı? Dışarıdan ünlü futbolcuları çuvalla para harcayarak transfere “dur”diyen Barcelona; bugün borcu en az olan sayılı kulüplerden biridir… Müzesindeki kupaların sayısı her yıl artan Barselona süreklilik ve istikrârın somutlaşmış hâli… Bu sürdürülebilir başarının sırrı onun alt yapısı La Masia’daki devamlılık… Örneğin, bizim takımlarda başkan veya teknik direktör değişince hatta alt yapıya bakan yönetici değişince, alt yapı hocaları da değişiyor… La Masia’daki düzen sürüyor… Üst yapıdan bağımsız olarak, Barselona’nın kültürüne ve vizyonuna uygun projelerle gittikçe gelişiyorlar ve değişiyorlar…Ve buradan İspanyol Milli takımına kadar yükselmiş onlarca futbolcu…
Avrupa ve Güney Amerika kulüplerinin, La Masia tipi yapılarla özellikle Ajax kulübünün “TİPS” modeliyle ünlü futbolcular yetiştirdikleri bilinen bir gerçektir… Buralara çocuk yaşta gelen futbol sevdalıları, hem bireysel anlamda hem de bir takım oyuncusu olarak “mükemmeliğe” giden yolculukta fizik, teknik taktik yönlerden eğitilirler; yalnız bunlar mı? Hayır… Futbolcuların zihinsel yönleri de hiç ihmal edilmez… Zihin ve bedenin uyum içinde çalışması için programlar düzenlenir; çünkü maç koşullarında sadece bedensel yetenekler yetmez; ruhsal zihinsel ve duygusal melekeler gerekir…
Ajax’ın oyuncu seçimlerindeki dikkat ettiği kriterler kendi geliştirdikleri yöntem olan T.I.P.S modelidir. (Technique, Insight, Personality, andSpeed) Yani teknik, içgörü, (anlama –kavrama ), kişilik ve hız dörtlüsü.
Kişilik ve hız doğuştan gelen özelliklerdir, içgörü ve teknik geliştirilebilir. Akademideki antrenörler her zaman oyuncuların topa hakim olmasına odaklanır. Ana nedenleri, topa hakim olabilirseniz, ona bakmak zorunda kalmayacağınızdır. Böylece bir oyuncu kullanabileceği alanı ve nereye pas vereceğini rahatlıkla görebilir.
Kafdağı’nın ardında “Simürg”e ulaşmaya çalışan kuşların yolculuğuna benzer bu iş… Uzun, zahmetli sabır ve fedakarlık isteyen… Bizde birkaç yıl önce Altınordu ve Bursa çıktı bu yola; ancak daha yolun yarısında kayboldular.
GS bu konuda ciddi adımlar atıyor; keza FB ve BJK’nın altyapıları da öyle. Bekleyip göreceğiz…
“Taşı delen suyun gücü değil, dalgaların sürekliliğidir”… Planlı programlı bilimsel uzun vadeli çalışmalarla ve liyakatli “hazinelerin yüzeyde olmadığını” bilen hocalarla oluyor bu işler…