Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Agah Bıyıkoğlu

Çocuklarda Ve Gençlerde Futbol -2-

Önceki hafta bu köşede yayımlanan “FUTBOLDA ÖZKAYNAK DÜZENİ” başlıklı yazımın ardından “ÇOCUKLARDA VE GENÇLERDE FUTBOL” başlıklı yazımız da yoğun ilgi gördü… “Demir tavında dövülür” atasözümüzün ciltlere sığmayan tavsiyeleri ışığında ÇOCUKLARDA VE GENÇLERDE FUTBOL -2- başlığıyla sürdürüyorum yazımı.
“Futbol”un dünyada olduğu gibi ülkemizde de en sevilen, izlenen ve katılımı yüksek bir spor dalı olduğunu bilmeyen spor sever, futbol sever yoktur… “El tekrar ül ahsen velev kâne yüz seksen” tekerlemesi vardır ya; yani “tekrar güzeldir yüz seksen kere de olsa” misali…
Yıllar önceprofesyonel takımların henüz yaygınlaşmadığı dönemlarde, ülkemizdeki futbolun genç takımları yoktu… İl karmaları vardı… Amatör takımlarda oynayan 18 yaşından küçük futbolcular o ilin “Futbol ajanları” tarafından seçilir ve TFF’nin belirlediği programalar dahilinde iller arası gurup maçları oynanırdı…
1945-1970 yılları arsında bu karmalardan çıkan futbolcular, bu karmaları antrene eden antrenörler büyük rol oynadılar Türk futbolunun gelişip ilerlemesinde…
“Ağaç yaşken eğilir” demiştik bir önceki yazımızda… “Ağaç yaşken eğilir” atasözümüzdeki “eğilmek” sözcüğü, eski Türk metinlerinde, Divanü Lügat-it- Türk’te ve Kudadgu Bilik’te geçen “yigitmek” “igitmek” yani” eğitmek, yetiştirmek” anlamlarını içermektedir. Yoksa yalakalık, kişisel çıkar karşılığı eğilip bükülme filan değil…
Bugün artık hemen her profesyonel ve pek çok amatör takımın “alt yapı” adıyla yapılanmış 11 ile 19 yaş arası futbolculardan oluşan takımları var ve bırakın futbol antrenörlerini, yöneticileri; futbola ilgi duyan herkes, önemsiyor “alt yapıları” ve buralardan futbolcu yetişmesini… Ancak pratikte hiç de kolay olmuyor bu iş; çünkü kısa vadede başarı isteniyor futbolda… Altyapıdan oyuncu yetiştirmek, onların ilerlemelerini sağlamak zahmetli ve bilşimsel aşamaları olan bir süreç…
Nasıl işlemeli bu süreç? Çocuk ve genç fubolcuların gelişimleri; kulüplerin “kendi özkaynaklarında-altyapılarında” uzun vadeli bilimsel verilerin ışığında hazırlanan programlarla, doğru ellerde, ideal ortamda ve uzman kadroların “sevk ve idaresinde” işlemeli ve sürmelidir bu süreç… Böylelikle kulüpler kendi ekonomik güç sınırlarını zorlayan “maceracı transferler” yapmayarak kendi oyuncularını üretip hem ekonomik hem de kadro istikrarını sağlamış olacaklardır.
Futbol sevgisi, ilgisi ta çocukluk yaşlarından başlar ;bütün dünyada böyle sürer gider bu iş…
Futbolun hemen her açık alanda “AYAKLA” oynanması, bu güzel oyun içinde “GOL” “ÇALIM” “UÇARAK KAFA VURUŞLARI” “RÖVEŞATALAR”; kaleciler içinse artistik polonjonlar bulunması çocukları cezbediyor futbola…
Sporbilimciler, çocukların fiziksel, fizyolojik psikolojik ve sosyolojik durumlarını inceleyerek onların hangi yaşlarda nasıl antrenmanlar yapacaklarını Nasıl “EĞİTİLECEKLERİNİ” belirliyorlar…
Futbol erken başlanan ancak geç özelleşen bir spor dalıdır… 7-8 yaşlarında “TOPLA TANIŞAN” bir futbolcu adayı “hareket etme- futbol oynama” temelli eğitim aşamasından sonra 10-11 yaşlarında “motor (hareket) öğrenmenin altın dönemine giriyor. Bu yaş gurubu; “özelleşme- futbol oynamayı iyileştirme” temelli eğitim aşamasını oluşturmaktadır.
Bir milletin geleceğine yön veren en önemli kurum eğitimdir; çağdaş eğitim sayesinde uluslar, askerlik , ekonomik, siyaset ve uluslararsı ilşkiler alanlarında başarılı olurlar; futbolda da…
Ulu önder Atatürk, “Bir ulusu özgür, bağımsız, şanlı yüksek bir toplum olarak yaşatan da; yoksulluğa düşüren de eğitimdir” “Eğitim işlerinde ne olursa olsun başarı kazanılmalıdır. Bir ulusun gerçek kurtuluşu ancak bu yolla olur.” sözleriyle eğitimin bir ulusun yaşamındaki önemi vurguluyor.
Çocuk ve gençlerin eğitiminde ve gelişiminde sportif başarıdan çok oyuncu kazanmak öncelikli olmalıdır. BARCELONA’nı “La Masia” adlı alt yapısından yetişip dünya çapında bir futbolcu olan XAVİ diyor ki: “Bazı akademiler kazanmayı umursar,ama biz Barcelona’da eğitimi umursarız…”
Eğitimin olduğu yerde gelişme ve ilerleme olur…
Oyuncu yetiştirmede temel felsefe; oyuncu kazanmak, sportif başarıdan önce gelirse yetişir futbolcu; kazanılan futbolcular başarıyı getirecektir zamanla… Günlük başarı peşinde olmak bir gün gelir “gemiyi karaya oturtur.” Özellikle son yıllarda görüyoruz ki günümüz futbolunda pahalı oyuncular ve transferler ciddi bir güce ulaşıyorlar ve takım içinde yarattıkları kliklerle antrenörü ve yönetimi kontrol edebiliyorlar ; bunun önüne kendi “özkaynaklarından” ürettiğin ve takım duygusuyla hareket edebilen futbolcularla geçebilirsin ancak…
Özellikle ekonomik kaynakları kısıtlı ve kişilere bağlı kulüplerde “Ne kadar çok transfer o kadar başarı” felsefesi iflasa mahkumdur…

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti