Değişim Şart İdi…

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan her vesileyle vesayetten söz ederek, özellikle askeri vesayeti şiddetle eleştirmiştir. Ne yazık ki bugün de Ülkemizde Recep Tayyip Erdoğan vesayeti vardır. Böyle olduğu için, benim yorgun, biraz da bıkkın Cumhurbaşkanımı, seçim meydanlarına iterek, yıllar yılı kendisine oy vermiş olan vatandaşlarımızın karşısına çıkardılar. O vatandaşlarımızın çoğunluğu da üzülerek, ona “artık yeter!” demiştir. Demek istediğim odur ki; CHP’nin aldığı oyların çoğu, tepki oylarıdır. Konuyu biraz açmam gerekiyor…

Türkiye’nin ekonomik durumunun iyi olmadığını Milletimizin hemen hemen tamamı bilmektedir. Bir kısım yurttaşlarımız; bizim daha önceki yıllarda da böylesi kötü ekonomik durumlar yaşadığımızı biliyor ve yakın bir zamanda düzelebileceğine inanmaktadır. Böyle düşünenlerden birisi de benim. Ancak şunu da itiraf etmek isterim ki ben, bir-iki yıl önceye göre bugün fakirleşmiş durumdayım!…

Hal böyle iken, kimi AKP Belediye Başkan adaylarının bol keseden vaatlerde bulunmaları, partilerinin oy kaybetmelerine neden olmuştur. Çünkü o vaatlere benim vatandaşım inanmamıştır.

Nitekim, AKP Afyonkarahisar’ın Şuhutlu Başkan adayının seçim meydanlarında neler söylediğine, ne vaatlerde bulunduğuna bir bakınız Allah aşkına!… Yahu, adama demezler mi, “senin partin iktidardadır, sen vaat yapabilecek pozisyonda değilsin; yapacağını söylediğin şeyleri, senin olan Hükümet yapabilir. Yani sen vaatte bulunacak yerde değil, yapması gereken yerdesin…” Nitekim seçim sath-ı mailine girdiğimiz günden itibaren, Hükümetimizin bütün Bakanları Afyonkarahisar’a gelip gittiler. Son mitinge kaç tane Bakan geldi. Hatta senin için, Cumhurbaşkanımız Afyonkarahisar’da özel bir miting yaptı…

Gazetemiz Kocatepe, geçtiğimiz süreçte, yalnız Afyonkarahisar’a değil, bütün Ülkemize ders olması gereken yayın politikası izledi. Yani bütün partilere ve adaylara sütunlarında yer verdi. Gazetenin sahibi ve başyazarı olan Sezer Küçükkurt, MHP Belediye Başkan Adayı olduğu halde, özellikle AKP ve CHP adaylarına en az kendisi kadar yer verilmesini sağladı. Böylelikle aynı zamanda Cumhur İttifakı’nın da gereğini yaptı. Ancak, şunu yaşlı bir pir-i fani ve Afyonkarahisarlı olarak belirtmek isterim ki; ben bu ittifakın baş aktörü olan AKP’li dostlarıma derim ki; AKP’nin Şuhutlu adayı olan kişi, son aşamada adaylıktan çekilip, Sezer Küçükkurt ile, Burcu Köksal’ı karşı karşıya bırakmalıydı!… Bunu yaparak, seçimi kazanabilme heyecanını yaşamak var iken, üstüne üstlük, alâyı valâ ile gövde gösterisi yapmaları, seçimde hezimete uğramalarına yol açtı!… Zira ben Ankara’dan, AKP adayının kaybedeceğini ve Burcu Hanımın kazanacağını hissederken, AKP’li dostlarımın bunu anlamamalarını, benim anlayabilmem mümkün değildir.

Afyonkarahisar’da Belediye Başkanlığı yapan herkes, elinden geldiği, imkân sağladığı kadar iş yaptılar. Hepsi Afyonkarahisar, halkımız ve Milletimiz için çaba harcadılar. Ancak, vaat ettikleri halde yapamadıkları da oldu. Örneğin son Belediye Başkanları, Hıdırlık-Kale arasında bir teleferik yapabilme becerisini gösteremediler. Arkalarında iktidarın maddi ve manevi gücü olmasına rağmen, bunu yapamamaları, beceriksizliklerinin somut göstergesi oldu!… Kuşkusuz yapamadıkları başka vaatleri de vardır ama, duyarsızlıkları da olmuştur. Örneğin;

*31 Ekim 2010 tarihli Kocatepe Gazetesinde, fotoğraflarıyla beraber yayımlanmış olanÇAVUŞBAŞ CAMİİ KAPISI!… başlıklı yazımda, bu cami kapısı ile, hemen yanındaki tarihi Çavuşbaş Çeşmesi’nin, çok ama pek çok kötü durumda olduğunu vurguladım. Bir tek görevli gazeteye veya doğrudan bana telefon ederek bir açıklama yapmak lüzumunu hissetmedi!…

*Yine 06 Kasım 2011 tarihli Kocatepe’de yayımlanan LOKANTADA KAZIK YEDİK!… başlıklı yazımda Belediyenin, Kalemizin eteğindeki Gastronomi Lokantasında yediğim kazığı yazmıştım. Belediyeden görevli-görevsiz bir kişi arayıp da bir özür beyanında bulunmamasını hayatım boyunca unutmayacağım!. Hadi bana attığınız kazık miktarındaki parayı iade etmediniz ama, hiç olmazsa bir özür dilenmez mi?… (Hadi bunu yapanların görevlerine son verildi, ama bu konuda, gelenlere öneririm ki, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin açtığı restoranları gidip görünüz ve onlar gibi düzenlemeler ve fiyat ayarlamaları yapınız…)

*Söz gastronomiden açılmış iken… Belediyemiz çeşitli ülkelerde ve kentlerde, Afyonkarahisar Gastronomisini tanıtmak amacıyla etkinlikler yaptı ve deyim yerinde ise çok miktarda paralar harcadı! Allah aşkına birileri, bu harcamaların nerelerde ve ne miktarlarda yapıldığını birileri incelemeli ve varsa şaibeli harcamalar incelenip hesap sormalıdır… Benim hemşehrilerimden birçok kişi, Makedonya ile bağlantılarımı bilirler. Ben bizim Belediyenin yetkili kişilerinden birileri Makedonya’da Afyonkarahisar Gastronomisini güya tanıttılar! Onlardan hemen sonra bir etkinlik için gittiğimde oradaki gazeteci ve kültür insanı olan arkadaşlarıma sorduğumda, hiç birisinin Afyonkarahisar Gastronomisi hakkında bir şey duymadıklarını söylediler. Esasen Makedonya gazetelerinde de herhangi bir yazı çıkmadı!.. Keza, Ankara’da da bu konuda bir şeyler yapılmış. Fakat Ankara’daki Afyonkarahisar Kültür ve Turizm derneğinin Kurucu ve halen Onursal Başkanı olan benim haberim olmadı. Sonradan öğrendiğimde araştırdım. Benim tanıdığım Afyonkarahisar’lılardan hiç kimsenin haberi olmamış!…Şimdi soruyorum; Allah aşkına bu densizlikleri yapanlardan hesap sorulmayacak mı?

*İL GENEL MECLİSİ, Ankara’daki Afyonkarahisar Evi’ni sattı!… Nasıl sattı? Kime sattı? Kaç paraya sattı? İhale nasıl yapıldı? Sattıkları kişi, birkaç misli paraya kime-nasıl sattı?…Bunu Kocatepe Gazetemizde yazdım ve dedim ki; “Ankara’daki Afyonlular, o satışı yapan İl Genel Meclisi Üyelerine haklarını helal etmiyorlar…” Ama maalesef Afyonkarahisar ve benim değerli hemşehrilerimin feryatlarına kulak asan yoktur!…Neden…neden…neden…Bizim. Büyük Atatürk ve onun yakın silah arkadaşı Ali Çetinkaya için kitaplar yazmış olmamız, etkili ve yetkili çevreleri rahatsız mı etmiştir?…

Böylesine ilgisiz, duyarsız, yazılan eleştirilere aldırış etmeyen zihniyetin daha fazla iş başında olması yararlı olmaz, aksine zararlıdır.

Benim aziz ve muhterem hemşehrilerim doğru olanı yapmış ve Belediye Başkanını değiştirmiştir. Bu değişimi sağlayan hemşehrilerimi ve Belediyemizin yeni Başkanı Burcu Köksal Hanımı yürekten kutluyorum. Burcu Hanım, doğduğu kent için büyük fedakârlık yapmış, Millet Vekilliği gibi çok daha önemli bir görevi bırakarak, hemşehrilerine daha çok hizmet edebilmeyi seçmiştir. Esasen ben onu, Afyonkarahisar ili sınırları içerisindeki her hareketin içerisinde görmüş ve takdir etmiştim.

Önceki Başkanlar, kendi kafa yapılarının ve onları o makama getirenlerin arzuları doğrultusunda çalışmışlardı. Burcu Hanımın, etrafındakileri fazla dinlemeden, Büyük Atatürk ilkeleri doğrultusunda bir düzen oluşturacağını umuyor ve bekliyorum. Kendilerine bu köşeden zaman zaman önerilerde bulunacağım. Ayrıca bizim yapabileceğimiz her konuda, kendilerine yardımcı olacağımızı da belirtmek isterim.