Futbol Takımlarında “Özkaynak Düzeni”

Bütün dünyada olduğu gibi milyonlarca insan, ülkemizde de spora ve sporun sürükleyici dallarından biri olan futbola coşkun bir ilgi gösteriyor… Ta çocukluk çağlarından itibaren milyonlarca insan oynuyor, milyonlarcası da izliyor…
Kıran kırana maçlar oldu bu hafta Trendyol Süper Lig’de…
Konyaspor-Başakşehir maçını izliyorum TV’den… Konyaspor 2-0 giriyor önde soyunma odasına ilkyarı sonrasında… 2. yarıda kişisel hatalar, top kayıpları, pozisyon hataları ve bence kenar yönetimin sevk ve idare hataları sonucu 3-2 yeniniyor Konya’da Başakşehir’e…
Polonyalı Piatek adındaki futbolcu;deneyimli, rakip savunmayı dengesiz yakalayan ve son vuruşları harika bir futbolcu… Belli ki küçük yaştan itibaren iyi bir futbol eğitimi almış, ehil antrenörlerin tezgahından geçmiş… Üç gol attı bu maçta…
“Bu vuruşlar bu beceri GS’lı Kerem’de, Barış Alper’de olsa” diyorum…
Eğitim, sanat, spor gibi etkinliklere küçük yaşlarda başlamanın başarıyı getirdiğini bilmeyen yok… Futbolda da özellikle kaliteli futbolcu yetiştirmek için yetenekli çocukların erken yaşta bulunup çıkarılması, keşfedilmesi ve bunların amaca yönelik planlı çalışmalarla kulüplere kazandırılması çok eskiden beri savunulur, söylenir yazılır çizilir ancak bir türlü yol alınmaz ülkemizde…
“Türk gib başlayıp İngiliz gibi bitir” sözü vardır. Futbolumuzda da Türk gibi başlayıyıp ancak İngiliz gibi bitirilemeyen girişimler arasında çok yaygın bir söylemle “Altyapılar” gelir…
Futbolumuzun bana göre yeterince değerlendirilmeyen futbol antrenörlerinden Sayın Hamdi Serpil Tüzün Hocamız, hâlâ dillerden düşmeyen “Özkaynak Düzeni” adını verdiği alt yapı çalışmalarıyla Sergen, Ali, Feyyaz, Rıza, Metin, Kaleci Adem gibi Beşiktaş’ta yıllarca oynayan, bu takıma şampiyonluklar yaşatan futbolcular üretmiş ve genç milli takımlardaki antrenörlükleri sürecinde futbolumuza değerli hizmetler vermiş bilge bir kişidir… Günümüzden yaklaşık kırk yıl önceki yetersiz ekonomik, teknoloji ve iletişim koşullarında geçekleştirmiştir bütün bunları…
Bu değerli hocamızı çeşitli düzeylerdeki futbol antrenörlüğü kurs ve seminerlerinde dinleme imkanı buldum… O günlerde tuttuğum notlardan yaralanıyorum hâlâ…
Serpil Hoca özellikle Beşiktaş’a kaliteli futbolcu üretebilmek için “Özkaynak Düzeni” adını verdiği sistemle başarılı olmuştur; inkâr edilemez bir gerçektir bu; ancak “bu çarkın sürdürülebilir duruma getirilmesi” mümkün olmamıştır.
Özkaynak düzeni oluşturmak, bunu sürekli ve üretken hâle getirmek uzun vadeli bir iştir ve çok zordur ülkemizde; nasıl ki “buğday değirmene gitmeden un olmaz” bu iş de öyle… Halbuki kısa vadede başarı bekler herkes.
Futbol antrenörlük sürecimde, gözlem, yaşantı ve deneyimlerim göstermiştir ki kulüp yönetimi, ekonomik imkanlar,tesisler, malzeme ve antrenör kadrosu yeterli değilse başarılı olmak tesadüflere kalır.
Son günlerde ekonomik sıkıntılar çeken, futbolcu kadrosundaki eksiklikler nedeniyle zor günler yaşayan Afyonspor eldeki gençlerle çıkıyor maçlara… Bıçak sırtında bir takım; tercihlerinin sonucunu yaşıyor… Kendilerini birdenbire fırtınalı bir denizde rotasını kaybetmiş, bir gemi içinde bulan gençler nasıl çıkacaklar bu işin içinden? Yapılacak ilk iş başta belediye başkan adaylarınca “az veren candan çok veren maldan” diyerek herkesten ekonomik ve ,mental destek…
Gençler de sorunları fırsata çevirerek daha üst takımlarda oynamayı hedeflemeli…
Yıllardır süregelen ekonomik ve yönetsel yetersizlikler, üretmek yerine pahalı transferler, değişime-dönüşüme, gelişime açık olamayan anlayışlar nedeniyle kaliteli ayaklar çıkmıyor bir türlü. Çünkü çoğu kulüp gibi Afyonspor da altyapıları birer yük olarak gördü yıllardır… Nitekim Bursa, Eskişehir, Denizli, Giresun Ordu gibi il takımları… Yıllardır profesyonel üst liglerde oynayan Altay, Altınordu, Sarıyer… Hepsi de birbirinden sıkıntılı,sorunlar yumağı içinde…
“Ayaklarını yorgana göre uzatmayanlar, ellerindekilerle yetinmeyip macera arayanlar, gelirden çok gideri olanlar, mevcut liyâkatli, deneyimli yönetici, antrenör, malzeme, tesis gibi madi ve manevi kıymetlerini, ÖZKAYNAKLARINI değerlendirilmeyenler! Suçu ve suçluyu ararsanız aynaya bakın…”