Nöbetçi Eczaneler
15 Mayıs 1919… Bundan 105 yıl önce… Türk tarihinin en karanlık ve en acı günlerinden biri… Yunan işgal birlikleri İngiliz donanmasının koruması altında İzmir-Kordon’a çıktılar… Bir yandan kilise çanları yeri göğü inletiyor bir yandan da sahili dolduran yerli Rumlar ellerinde Yunan bayraklarıyla ve bando eşiliğinde bayram ediyorlardı… “Zitooo” diye bağırıyorlardı. Mavi beyaz giyinmişlerdi genç Rum kızları
Alkışlıyorlar arasında Konak’a doğru yürüdüler. Yunan birlikleriönlerine atılan Türk bayraklarını çiğneyip geçtiler… Kısa sürede binlerce Yunan çizmesi altında ezilmeye başladı sağanak yağmur altındaki Kordon…
İzmir Metropoliti Hrisostomos altın sırmaşı cübbesinin eteklerini toplayarak diz çöktü; çizmesini öptü işgal komutanının. Sonra haçın kaldırdı havaya, Yunan askerlerine hitap etti:
“Evlatlarım Bugün İsa’nın büyük mucizesini göstermiş oluyorsunuz. Bu uğurda ne kadar Türk kanı içerseniz o kadar sevaba girersiniz…”
İşte tam o sırada Saat Kulesi yakınlarında, uzun boylu, siyah takım elbiseli bir genç fırladı ortaya; elindeki tabancayı doğrulttu düşman birliğine ve bastı tetiğe… “Bu kadar kolay olmaz, Bu kadar kolay olmaz” diye bağırarak
İlk kurşun böyle atıldı İngiliz Fransız İtalyan koruması altındaki düşmana karşı… Esarete karşı atılmış ilk kurşun… 9 Eylül 1922 günü hürriyet ve istiklâli getirecek kutsal bir kurşundu bu…
İşgal birliğinin sancaktarı düştü atından. Sus pus oldu ortalık…
Sonra baktılar ki tek kişi… Sardılar etrafını ve süngüleyip kurşunladılar defalarca…
Hasan Tahsin adıyla tanınan bir gazeteci… Hukuk-i Beşer Gazetesi’nin sahibi… Asıl adı Osman Nevres… 30 yaşında bir yurtsever… Bile bile atıldı ölüme; ancak yüreklerde yaşıyor hâlâ…
Düşman askerleri halka ateş etmeye başladı. Fes ve başörtüsü hedef için yeterliydi
O gün yüzlerce sivil asker Türk katledildi… Cesetler atıldı denize… Albay Süleyman Fethi Bey, Yarbay Şükrü Bey ve işgale karşı koyan askerlerimiz, sivil insanımız… Milli Mücadeleyi ateşleyen kahramanlarımız…
İlk üç günde iki binden çok sivil öldürüldü. Bine yakın subay ve memur tutuklandı; işkence ettiler hepsine… İzmir Atatürk Lisesi öğrencileri de vardı tutuklanalar arasında; üç gün aç ve susuz bıraktılar onları; cüzdanları saatleri çalındı. İşkence ettiler; 200’den fazlasını öldürdüler…
İzmir yağmalandı, camilerin halıları çalındı, ezan okunan minarelere ateş açıldı…
Yunan bayrakları çekildi tüm resmi binalara…
İzmir tamamen kontrol altına alınınca, çevreye yayıldılar, Urla Torbalı Ödemiş Menemen Selçuk Bergama Tire… Ondan sonra da Manisa, Balıkesir, Uşak, Afyon, Eskişehir, Bursa… Amaç Türk’ü yok etmek…
Tecavüz, vahşet, barbarlık… Tarifsiz imha ve cinayet…
Türk Genci! Bu kara günü hatırla daima…
Unutma ki Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’ni sonsuza dek koruma görevini sana verdi…
