Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

İKİ MÜSLÜMAN KARŞILAŞINCA ALLAH YÜZ RAHMET YARATIR

Muharrem Günay 2 Şubat 2018 Cuma 14:16:37
 

 Müslümanlar arasındaki samimiyete ve sevgiye dikkat çeken Peygamber Efendimiz;
 “İki Müslüman karşılaşıp biri diğerine selam verdiği zaman Allah’a daha sevimli olanı arkadaşına daha çok güler yüz gösterenidir. Birbiri ile musafaha ettikleri zaman Allah onlara yüz rahmet indirir, elini ilk defa uzatana (en güler yüzlü olana) doksan, ikinci uzatana on rahmet iner.” buyurmuştur.  (Tirmizi; Hâkim, İbni Hıbban ) Hadisin bir başka rivayeti: “Allah en güler yüzlü olanına 90’nını verir” şeklindedir.
Bütün bunları bir arada düşündüğümüz zaman, Müslümanların işledikleri her hayırlı iş, onların hem dünyada hem de ahirette kendileri için bir kazançtır.
Musafa ederken “Allahümme salli alâ seyidine Muhammed…” demek sünnettir. Sahabeden Enes Bin Malik (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,
”Birbirini, Allah Zül Celal için seven, Arkadaş olan, iki Mümin, birbirlerini karşılayıp, selamlaşıp musafaha yaparken, tokalaşırken, “Allahümme Salli Ala Seyyidina Muhammed” diyerek, bana da selatü selam ettiklerinde, elleri birbirinden ayrılmadan, Allah Zül Celal, onların gelmiş geçmiş bütün günahlarını affeder,” dedi der.
Birbiriyle karşılaşan Müslümanlar birbirlerine samimi ve içten davranmalı ve hal hatır sormalıdırlar. Nasılsın, iyimisin diye halimizi, hatırımızı soran birine sadece “İyiyim, teşekkür ederim.” demek yerine “Allah’a şükür, Elhamdülillah çok iyiyim, ya siz nasılsınız…” diye karşılık vermek sünnete uygun bir davranıştır. Eski örnek Müslümanlar birbirlerinin halini sormayı gelenekleştirmişlerdi. Maksatları Allâh (c.)’a şükretmeye fırsat hazırlamaktı. Böylece hem şükreden ve hem de ona bu imkânı verdiği için hal hatır soran birlikte ibadet etmiş oluyordu. Yoksa amaçları, karşı tarafa ilgi ve iltifat gösterip riyakârlık etmek değildi. (Kalplerin Keşfi İmam-ı Gazali s. 260 Merve Yay.)
Peygamber’imiz (s.) bir sabah sahabelerden birine:
“Gecen nasıl geçti.” diye sorar. Sahabi de: “İyi geçti.” diye cevap verir. Peygamber’imiz üçüncü seferinde, “Allâh (c.)’a hamd ve şükürler olsun, iyi geçti.” cevabını alıncaya kadar aynı soruyu arka arkaya tekrarlar. Nihayet son cevabı alınca “Senden aradığım buydu.”  diye buyurur. (Kalplerin Keşfi İmam-ı Gazali s. 260 Merve Yay.)
Camide namazdan sonra musâfaha etmek ve tegabbelallah demek namazın şartlarından değildir. Fakat nerde olursak olalım ister camide isterse çarşıda, pazarda selamlaşmak ve musâfa etmek sünnettir. Yine ikame edilen namaz için birbirimize Allah kabul etsin demekte sünnettir. Bunun için camilerde namazdan sonra musâfa etmek şart olmamakla beraber sünnete uygun güzel bir davranış olup buna bidat demek yanlış olur.
İmam Nevevî, “el-Ezkâr” isimli eserinde musâfaha konusunda şöyle diyor:
“Şunu bil ki her karşılaşmada musâfaha yapmak müstehabtır. Hal¬kın sabah ve ikindi namazlarından sonra âdet hâline getirdiği güzel musâ¬fahanın ise şeriatla ilgisi yoktur. Ancak bunun zararı da yoktur. Çünkü prensip olarak musâfaha sünnettir. Ve halkın çoğu hallerde aşırı giderek bunu kusurlu halde yapmaları onu sünnet olmaktan çıkarmaz. (…) Mubah olan bidatlerden birisi de sabah ve ikindi namazlarından sonra tokalaşmaktır.” (Muhammed İbn Allân, el-Futûhâtü’r-Rabbâniyye, V, 397-399.)
Selamlaşma sırasında sağ elin göğüs üstüne koyulması ve terli değilsek başlarımızın bir birine tokuşturulmasında da dini açıdan bir sakınca olmayıp bunlar eski Türk adetlerindendir.
Merhaba Demek
Merhaba demek te sünnettir. Fakat merhaba selamım yerini tutmaz. Merhaba’nın anlamı, genişlik ve rahatlığa kavuştun.  Rahat et, aramıza hoş geldin gibi anlamlara gelir. Selam vererek bir topluluğun ve ya bir insanın yanına giren kimseye, oturduktan sonra merhaba denir.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER