Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Lokman Özkul

İnci Taneleri

İnci Taneleri dizisi Ulusal bir kanalda geçen perşembe yayına giren, gerçek bir hikayeden uyarlanmamış, edebiyat öğretmeni bir karakter üzerine kurulmuş olan ilk bölümü itibariyle sansosyonel bir dizi. Dizi Yılmaz Erdoğan’ın kendi kaleminden çıkan bir senaryo olarak hazırlanmış. Başrolde yine kendisinin olduğu bir yapıt.Hazar Ergüçlü de Dilber karakteriyle en çok konuşulan isimlerden.
Konuyla ilgili Yılmaz Erdoğan’ın açıklaması şöyle: ” İnsanlar arasındaki bağlarla ilgili derin bir aile meselesine odaklandım. Şimdiye kadar 5 bölüm teslim ettim bile. İnci Taneleri aslında bir dörtlükten de yola çıkıyor: İnsanlar dizili bir inci tespihte/ İnci ne kadar değerli/ip ne kadar ince..yorucu olacak ama 120 dakika olacak.”
‘’Senin aşkın değil sadece, failin olmak da varmış…” gibi agresif bir replikle açılan, kadın cinayetlerini bazı kesimlerin normalleştirdiğini düşündüğü dizi.
Diğer yandan pavyon sahneleriyle irrite edilmiş, pavyon dansı diye özellikle genç kesime sempatik gösterilen, Dilber karakteri ile şirinlik oluşturulan, pavyon hayatını bilmeyenlere özenti oluşturabilecek masum gibi görünen aslında hiç de masum olmayan bir yapım. Sezen Aksu diyor ya bir şarkısında ’Masum Değiliz Hiç Birimiz’ aynı bu şekilde böyle pavyon görüntüleriyle şirinlik oluşturmak istemek hiç masum değil hatta art niyetli olduğunu düşünüyorum. Güya aile veya öğretmen dizisi, pavyon sahneleri sosyal medyada ve haber sitelerinde gördüğümüze göre diziye damga vuruyor. Herkesin izlediği saatlerde üstelik ve iki defa arka arkaya gösteriliyor. Tamam yetişkinler az çok pavyon tarzı yerlerin ne menem olduğunu biliyor yalnız genç kız veya delikanlıların bir çoğu bilmiyor. Dilber dansı diye kurslar açılıyormuş bu şekilde çocuklarımıza pavyon, pavyon dansı özendirilecek.
Pavyon övünülecek bir yer değil, pavyon dansı hiç değil. Pavyonlarda neler yaşandığına şahit olan birçok insan vardır. Silah, kavga, kaçış, kadınların meta olarak görülmesi, alkolün su gibi aktığı ortamlar, erkek masalarına kadınların meze yapılması daha burada diyemeyeceğimiz neler neler.
Örneğin basına da yansıdığı şekilde daha önve pavyonlarda çalışan ve kötü şeyler yaşayan Mehtap Yılmaz, dizideki özendirilen Dilber karakterini ve pavyon görüntülerini şöyle yorumluyor:
‘’Bu ne leşliktir ya! Size anlatılanlar gibi bir hayat filan yok oralarda,ailenizden olursumuz işinizden, hayatınızdan canınızdan olursunuz. Siz kadın bedeninden sermaye yapmaya çalışıyorsunuz!
15 yaşında 16 yaşında evden kaçan kızlara şahit oldum, size gösterildiği gibi bir hayat, Dilber dansı yok. Kıyafetlerini övenler var, Dilber dansı kurslarını açanlar var, hiç utanmıyor musunuz kardeşim siz ya! Bu dansı çekenlerin yatacak yeri yok. Dayak yiyenler, senet imzalatılanlar bunları siz bilmezsiniz. Orada çalışan kızların kimi okuyor, ailesi yok!
Bunların hepsini alacaksın bir pavyona koyacaksın, bunlar burada 15 gün dansçı olarak masa masa gezecekler o hayatın gerçek yüzünü görecekler, sonra da bizi kurtarın diye yalvaracaklar!’’
İşte pavyonlarda çalışan Mehtap Yılmaz’ın pavyonları anlatan, o sahte ışıltılı dünyanın gerçek yüzünü gösteren bazı ifadeleri. Bunlarla kalsa yine iyi diyecekler var biliyorum ama biz bu ışıltılı görünen ama aslında iç dünyası karanlık olan bu alemi bilmediğimizden dolayı çok daha fazla yorum yapamayacağız. Ebeveynlere sesleniyorum: Çoluk çocuğunuza sahip çıkın özellikle ergenlik, genç kız ve delikanlılık dönemlerinde. Başka şehirlerde hatta kendi şehrinde üniversite okuyorlar ise sık sık kontrol edin. Güven tedbire mani değildir.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER