Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
İrfan Ünver NASRATTINOĞLU

Kosova’yı Türk Askeri Koruyor

Slav ulusunun uyanık unsuru olan Sırplar, Yugoslavya Federal Cumhuriyeti’nin dağılmasından sonra, bu cumhuriyetin bütün unsurlarını. Maddi ve manevi değerlerini, argo deyimiyle iç etmek istemiş ve bir ölçüde bunu başarmış idi. Fakat o bölgedeki çoğu soydaş, tamamına yakını da Müslüman olan Arnavut ulusunun kahramanca mücadelesi karşısında aciz kalan Sırplar, sonuçta Belgrad kenti çevresinden öteye geçebilme olanağını kaybettiler.
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK)’nin bir Taburu çeyrek yüzyıldan bu yana Kosova’da güvenlik ve istikrarının sağlanmasında önemli bir rol oynamaktadır. NATO’nun öncülüğünde çok uluslu Kosova Gücü’nün (KFOR) parçası olarak bölgede görev yapan Mehmetçik, gerginliğin zaman zaman yükseldiği Kosova-Sırbistan sınırının sıfır noktasında 7/24 sınır hattını gözetliyor. Yaklaşık 1500 rakımlı sisin yoğun olduğu ve dağlarla çevrili bölgede faaliyetleri yürüten Türk Komandosu, iki ülke arasındaki gerilimin önlenmesi, silah ve uyuşturucu kaçaklığı gibi olumsuzlukları önlemede kritik bir görev yürütmektedir. Bu günkü Sırbistan Devleti ve kardeş Hem Kosova Hükümeti ile koordineli çalışma yapan askerlerimize, anılan bu iki devleti yönetenler ve halk güven duymaktadır.
Yugoslavya döneminde Sırbistan Federal Cumhuriyeti’nin bir parçası olan Kosova’ya 1974’te verilen özerklik, 1989’da aşırı bir Sırp milliyetçisi olan Slobodan Milosevic tarafından iptal edildi. 1980’li yılların sonlarında Yugoslavya’nın dağılma sürecine girmesiyle Kosovalı Arnavutlar yükselen Sırp milliyetçiliğinden endişe duydu ve daha sonra ülkenin bağımsızlığında önemli rol oynayacak Kosova Kurtuluş Ordusu’nun temellerini attı. İkici Dünya Savaşı’nın ardından en kanlı çatışmaların yaşandığı Balkanlar’da Bosna Hersek ve Hırvatistan’daki kanlı çatışmalar, 1998’de Kosova’ya da sıçradı. Sırp polisi ile Kosova Kurtuluş Ordusu arasındaki savaş 90’ların sonuna doğru patlak verirken, Milosevic emrindeki Sırp güçleri Arnavut köylerini basarak binlerce, masum sivilleri katletti. Savaşta 8 binden fazlası Arnavut olmak üzere 10 binin üzerinde Kosovalı öldürüldü. 1 milyonunun üzerinde farklı etnik gruptan Kosovalı ise evlerini terk etmek zorunda kaldı. Kosova’daki Arnavutlara karşı baskı ve katliamları durdurmak için siyasi girişimlerin başarısız olmasından sonra NATO, 1999’da Yugoslavya’ya karşı 78 gün süren bir hava harekâtı düzenledi ve nihayet savaşa son verildi.
NATO bombardımanının ardından 12 Haziran 1999’da Kosova’da güvenlik ve emniyeti sağlamak üzere silahlı bir güç (KFOR) oluşturuldu. Bugün 23’ü NATO üyesi toplam 28 ülkenin bulunduğu KFOR, bölgede barış, güvenlik ve istikrarı sağlamakla görevlidir. KFOR’un komutası ise geçtiğimiz yıl ilk kez Türkiye’ye geçti ve 28’inci komutanı 10 Ekim 2024’e kadar Tümgeneral Özkan Ulutaş oldu. KFOR’da bugün 4 bin 600 askeri personel görev yapmaktadır.
Geçenlerde, KFOR’ Karargâhı’nda Türk basın mensuplarıyla bir araya gelen Tümgeneral Özkan Ulutaş, 12 Haziran 1999’dan beri Barışı Koruma görevini yürüten KFOR’un aynı zamanda NATO’nun Balkanlar’daki uzun vadeli ve kararlı taahhüdünün de somut bir göstergesi olduğunu söyledi.
NATO’nun stratejik önemi haiz bu bölgede güvenlik ve istikrarın muhafazasının Türkiye için de önemli olduğunu vurgulayan Tümgeneral Özkan, “Ülkemiz NATO liderliğindeki KFOR’a kararlı ve güçlü bir şekilde harekâtın başından beri katkı sağlıyor. Bugün karşınızda KFOR’un komutasını üstlenen ilk Türk Generali olarak bulunmam da ülkemizin bu misyona katkısının bir kanıtıdır” dedi. KFOR’un görevinin 1999’daki Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 1244 sayılı kararı ve Askeri Teknik Anlaşma’ya dayandığını hatırlatan Tümgeneral Ulutaş, “Genel olarak bölgedeki durum sakin olsa da, kırılganlığını koruyor, dedi.
Kosova’daki Türk askeri gücü, Prizren şehrinde konuşlanmıştır. “Sultan Murad Kışlası” adı verilen bu Birliğimizi aralıklı olarak iki kez ziyaret etme fırsatını buldum; askerlerimizle birlikte, ayrı sofrada yemek yedim ve onlarla gurur duydum. Hangi rütbeden olursa olsun, orada görevli tüm askerlerimizin tek amacı vardı: “Barışı korumak, Kosova güvenlik kuvvetlerinin eğitimlerine katkıda bulunmak ve kalıcı bir tedbir sağlanan kadar gerekli tüm tedbirleri almak”…
2008 yılında bağımsızlığını ilan eden Kosova’yı, bugün aralarında Türkiye, ABD ve birçok Avrupa ülkesinin de olduğu 117 ülke tarafından bağımsız devlet olarak tanıyor. Ama Sırbistan tanımıyor ve resmi olarak kontrolü altında olmamasına karşın kendi topraklarının bir parçası olarak görüyor. Keza Rusya ve Çin ile İspanya, Yunanistan ve Romanya gibi bazı Avrupa Birliği üyesi olan ülkeler de Kosova’yı tanımıyor. Yaklaşık 1 milyon 800 bin nüfusa sahip Kosova’da nüfusun büyük çoğunluğunu Arnavutlar oluştururken, ülkede ayrıca Türk, Boşnak, Sırp, Goralı, Çingene, Mısırlı gibi azınlık grupları da yaşamaktadır.
Mehmetçiği ülkenin güvenliği ve istikrarı için teminat olarak gören Kosovalılar, askerlerimize büyük sevgi göstermektedir. Nitekim Türk askeri 25 yıl önce Kosova’ya ilk geldiğinde Türk bayrakları eşliğinde coşkuyla karşılanmıştı. Bugün de Kosova’da aynı duygunun hakim olduğu gözlemlenmektedir.
Yeri gelmişken, konuyla ilgili bir anımı nakletmek isterim.
Hıdrellez Bahar Şenlikleri için Makedonya’nın doğusundaki Valandova kentine bağlı bir Türk köyü olan Çalıklı’da idik. Akşam saatleri idi ve uluslararası düzenlemenin musiki programı icra ediliyordu. Birden festival sahasının etrafında Türk askerleri görülmüş, herkes ne oluyor diye, birbirlerini sonu yağmuruna tutmuşlardı. Az sonra, Festival Düzenleme Kurulu Başkanı Dr.Şenol Tahir, podyuma çıkmış ve sunucunun elinden mikrofonu alarak, Kosova’daki Türk Taburunun Komutanının teşrif ettiğini duyurduktan hemen sonra, Rütbesi Albay olan komutanı, konuşma yapmak üzere podyuma davet etmişti. Üzerindeki üniforma ile muhteşem bir görünüm arzeden Albayı karşılarında gören kalabalığın sevinç tezahüratları uzun süre devam ettikten sonra kısa bir konuşma yaparak, halkı selamlayan Albay sözleriyle şunu demek istemişti:
“…Biz buradayız, hiçbir şeyden ve hiç kimseden korkunuz olmasın”…
Ben de askerim. 22 yıl üniforma giydim. Çok sayıda onur ve gurur duyduğum toplantılarda bulundum…İtiraf etmeliyim ki, hiçbir askeri törende, şölende, toplantıda bu kadar gurur duymamıştım. Makedonya’nın Çalıklı Köyündeki o festival alanındaki millî duygular öylesine yoğunlaşmıştı ki, bunu bu kısa yazı içerisinde ifade edebilmekte zorlanıyorum…O muhteşem gece ve gördüğüm manzara karşısında hıçkıra hıçkıra ağlamamak için kendimi zor zaptetmiş ve için için ağlamıştım…
Evet bugün, Kosova’yı, KFOR bünyesinde görev yapan Türk Askeri koruyup, kollamaktadır. Ama ben derim ki, Kosova’daki Türk Askeri, salt Kosova’yı değil, Balkanlar’daki tüm soydaşlarımızı koruyup kollamaktadır…

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER