Eminim çoğumuz ya dedemizden, ya babamızdan veya ak saçlılarından şu sözü duymuşuzdur;
“Mağrur olma padişahım senden büyük Allah var” sözünü kim söylemiş, niye söylenmiş?
İnsanlara tepeden bakan, küçük gören, nefislerine mağlup olanların akıbeti ile alakalı söylenir.
Sözü söyleyen Sultan Alpaslan olsa da Türk milletinin rotası haline gelmiştir.
Hikaye şöyle; Selçuklu Sultanı Alpaslan Malazgirt ovasında Romen Diyojen’i mağlup etmişti. Bu Zafer ona büyük bir galibiyet gücünü vermişti.
Başka bir sefere çıkarken yüksek bir tepe üzerinden kendi kendine “Acaba, dünyada beni yenecek kimse varmı?” diye düşünürken bir müddet sonra bir kişinin zehirli bıçağı ile yaralanır ve ağzından işte o zaman; “Mağrur olma “ ifadesi çıkar.
Bu deyim, manevi İkaz olarak tarihimize geçmiştir. O zamanlardan sonra Osmanlı padişahları her cuma namazına gelirken yol kenarında halk “Mağrurlanma padişahım senden büyük Allah var.” diyerek İkaz edilirdi. Şimdi de sadece “ Padişahım çok yaşa!” diyorlar.
“Güzelliğine güvenme, bir sivilce yeter” denir ya. Unutmamalı ki bir gün muhakkak herkesin adı unutulacak. Dünya gelip geçici. “Büyük dağları ben yarattım, her şeyi ben bilirim.” edalarıyla İnsanları korkutmanın da anlamı yok. Dalkavuklarda azcık kişilik sahibi olmayı deneseler fena olmaz.
Kavga ve kutuplaştırmadan hızlıca uzaklaşmak lazım. Geçimsizlik yumağında boğuluyoruz. Unutmayalım ki ölüm var ölüm!!!
Eskiden Türk töresinde Mevlana, Haci Bektaş, Hacı Bayram, Ahmet Yesevi gibi gönül erlerine kulak verilirdi. Ama artık kanaat önderi de yetiştiremiyoruz.
Aynı bakıyoruz ama aynı görmüyoruz.
İşin düğüm noktası da burada.
YAZARLAR
TÜMÜ